Gündem

Yeni Şafak yazarı Şeker: Çürük binalar yapıyoruz, zemin şartlarını dikkate almıyoruz, denetimden anladığımız kuru bir imzadan ibaret

"Yüzyılın afetiymiş, bin yılın afetiymiş, orası öyle, fakat hiç yıkılmayan, yerinden kıpırdamayan binalar da var"

17 Mart 2023 11:43

Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yıkılan binalara ilişkin olarak, "Çürük binalar yapıyoruz, zemin şartlarını dikkate almıyoruz, denetimden anladığımız kuru bir imzadan ibaret" değerlendirmesini yaptı.

Şeker yazısında, "Bu deprem bize bir kere daha gösterdi ki bina yapmayı bilmiyoruz. Aşırı umursamazlık, vurdumduymazlık, bencillik, kural tanımazlık, aç gözlülük ve ahlâksızlık gırla gidiyor… Van’da kahvaltının kralı “Bak Hele Bak” diyen Yusuf Konak anlattı geçenlerde. “Bu memleketin üç E sorunu var” dedi. Nedir diye sorduk, parmaklarını göstererek saydı. “Eğitim, Ekonomi, Ehlâk.”İşte mevzunun özeti bu.Ahlâk yoksa, diğerleri olsa da fark etmez.Çürük binalar yapıyoruz. Zemin şartlarını dikkate almıyoruz. Denetimden anladığımız kuru bir imzadan ibaret.İmza ıslak fakat hakkını vererek atmayınca, denetimi kuralına uygun yapmayınca, o imza ıslak olmaktan çıkıyor, bir anda kuru imza hâline geliveriyor." düşüncesini dile getirdi.

Şeker şunları kaydetti:

"Öyle olunca da yaptığımız en kestirme tabirler gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle “Hayın, kötü evler” ile “Hayın, kötü dükkânlar”. O binaları kullanmak, bir anlamda ağır çekim intihar. Dere yatağı olduğunu bile bile yapılan binanın risk altında olduğunu görmemek, bilmemek, söylenince de anlamamak, başka nasıl izah edilir? Sonra günün birinde deprem olunca binalar yıkılıyor. Şehirler yerle bir oluyor. Acaba neden? Yüz yılın afetiymiş, bin yılın afetiymiş… Orası öyle. Fakat hiç yıkılmayan, yerinden kıpırdamayan binalar da var. Züccaciye dükkânında bile tek bardak kırılmaması, (hem de depremin tam ortasında) bizim için ibretlik bir tablo."