12 Mart 2025 09:24
Güncelleme: 12 Mart 2025 09:38
Yeni Şafak yazarı Hüseyin Likoğlu, Suriye'de Alevi kasaba ve köylerinde Alevilere yönelik saldırılarda çok sayıda sivilin öldürüldüğüne dair haberlerin ardından, “Alevi katliamı var diyenler, dün Türkiye’nin harekatları sırasında da ‘Siviller katlediliyor’ yaygarası çıkaranlardır. TSK’ya ‘kimyasal’ iftirası atanlardır. Mazluma mezhebini soranların, teröristi dinine göre tasnif edenlerin nasihatine kimsenin ihtiyacı yok" dedi.
Likoğlu, "Mazlumun mezhebi, terörün dini olmaz!" başlıklı yazısında, "13 yılın ardından Suriye’de halkın devrimi gerçekleşti. Zalim Esed kaçmak zorunda kaldı. Esed’in kaçmasıyla Şam’a giren halkın direnişçileri, kimsenin burnunun kanamasına izin vermedi. Çok vakur bir devrim gerçekleşti. Genel af ilan edildi. Vahşetin failleri dışında kimseye dokunulmadı. Tüm Suriyelilerin can ve mal güvenliği teminat altına alındı" dedi. Likoğlu, yazısının "Mezhepçiliği Esed Artıklarının Terör Faaliyetlerine Kılıf Yaptılar" başlıklı bölümünde şunları yazdı:
"Gidişattan rahatsız olanlar, durumu aleyhinde görenler hemen yeni nifaklar peşine düştü. Yeni Suriye yönetiminin çağrısına uymayıp, muhtelif yerlerde gizlenen Esed artıklarıyla irtibata geçildi. El altından paralandırıldı ve silahlandırıldı. Ve geçen hafta Lazkiye’de bir kalkışma gerçekleştirildi.
O kalkışmanın bastırılması birilerinin çok fena zoruna gitti. Kalkışmanın bastırılması adeta bir turnusol kâğıdı görevi gördü. 13 yıl boyunca mülteci düşmanlığı yapan, “Suriye’den bize ne?..” diyen, Arap düşmanlığı görünümünde Müslüman düşmanlığı yapanların maskesi düştü.
Yazarımız İsmail Kılıçarslan’ın yazısı üzerine birden insanlığını hatırlayanlar, yine insan olmayı başaramadı. Yine olayı mezhepçiliğe indirgediler. Mezhepçiliği, Esed artıklarının terör faaliyetlerini örtbas etmek için kılıf yaptılar.
“Alevi katliamı var” diyenler, dün Türkiye’nin harekatları sırasında da ‘Siviller katlediliyor’ yaygarası çıkaranlardır. TSK’ya ‘kimyasal’ iftirası atanlardır. Mazluma mezhebini soranların, teröristi dinine göre tasnif edenlerin nasihatine kimsenin ihtiyacı yok.
13 yıl boyunca katliama karşı sergilediğiniz alçaklıklar yetmiyormuş gibi, bugünlerde de mezhepçilik yaparak Esed artıklarını savunma alçaklığını sürdürüyorsunuz."
Suriye'de neler oluyor?Suriye'de 6 Mart'ta güney kentleri Lazkiye ve Tartus'ta "Beşar Esad kalıntısı" olduğu iddia edilen silahlı gruplarla Şam yönetimine bağlı özel birlikler arasında çatışmalar başlamıştı. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) çıkan çatışmalarda 900'ü aşkını sivil olmak üzere yaklaşık 1500 kişi hayatını kaybetti. Çatışmalar boyunca Alevi köyleri Şam'a bağlı birlikler tarafından basıldı ve sosyal medyada yayımlanan videolarda Alevi sivillere yönelik şiddet, işkence ve cinayet görüntüleri yayıldı. 6 Mart'ta Suriye'nin kıyı bölgesinde "Esad kalıntısı" olduğu ileri sürülen grupların Şam'a bağlı güçlere saldırdığının açıklanmasıyla Suriye'de yeni bir şiddet sarmalı başladı. Geçici hükûmet, "Esad hükûmetinin kalıntıları tarafından gerçekleştirildiğini" iddia ettiği saldırıları "ölümcül, iyi planlanmış ve önceden tasarlanmış" diye nitelendirdi ve bunun Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgeye takviye birlikler yığdı. 7 Mart öğleden sonra Alevi kasaba ve köylerinde Alevilere yönelik saldırılarda çok sayıda sivilin öldürüldüğüne dair haberler gelmeye başladı. Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Muhammed Colani, pazar günü yaptığı konuşmada "Esad hükümetinin kalıntılarının, dış taraflarca desteklendiğini ve Suriye'yi bölmek amacıyla çekişme yaratmaya ve Suriye'yi yeniden iç savaşa sürüklemeye çalıştıklarını" iddia etti. Colani ayrıca bir araştırma komitesi kurulacağını ve şiddet olaylarıyla ilgili bulguların kamuoyu ile paylaşılacağını açıkladı. Ayrıca "iç barışı korumayı amaçlayan bir komite kurulacağını" ve "bu komitenin kıyı halkıyla iletişim kurmak ve korunmalarını garanti altına almak için ihtiyaç duydukları desteği sağlamakla görevlendirileceğini" de duyurdu. Alevilere yönelik katliam, Şam'a yönelik uluslararası tepkileri de beraberinde getirdi. ABD, Suriyeli yetkilileri Suriye'de insanları öldüren “radikal İslamcı teröristlerden” hesap sormaya çağırdı ve Suriye'nin dini ve etnik azınlıklarının yanında olduğunu söyledi. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, X'te yayınlanan yazısında Alevilere karşı işlenen vahşetin Colani'nin bir cihatçı olarak “gerçek yüzünü” ortaya koyduğunu gösterdiğini söyledi. Ancak Şam'ın müttefikleri olan Suudi Arabistan ve Türkiye, geçen hafta şiddet tırmanırken yönetime destek verdiklerinin sinyalini verdi. Riyad, Suriye'de “yasadışı gruplar tarafından işlenen suçları” ve güvenlik güçlerini hedef almalarını kınadı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise sükûnet çağrısında bulundu ve olaylardan yabancı unsurların suçlu olduğunu söyledi. |
Konsey: Vatikan tarihinde bir ilk yaşanmak üzere olabilir mi? (Spoiler içerir) |
© Tüm hakları saklıdır.