Yeni Şafak yazarı Ali Saydam, çalışma arkadaşı olan bir kadının boşandıktan sonra eski eşinin soyadıyla ilgili kimlik, pasaport ve tapu problemleri yaşadığını ve kadınlara bu konuda adaletsizlik yapıldığını belirterek, "Bazen öyle bir adaletsizlik çıkıyor ki insanın karşısına, işte o zaman 'Feministlere mi katılsam?' diye isyan etmek de geçiyor içimizden…" dedi.
Saydam, "Bizim kültürümüzde feminizm bir türlü tutmaz, geniş kesimlerce benimsenemez… Nedeni basit… Kadının hâlâ çok önemli olduğu, annelerin ayaklarının altının öpüldüğü bir değerler sisteminde feminizmi tutundurmak çok zordur. Ancak Batılı kodlarla yetişmiş bir kesim bunu ‘hayatın yegâne gerçeği’ gibi sahiplenir, geriye kalan çoğunluk için uyumsuzluk bakidir… Ayrıca ‘cinsiyet eşitliği’ kavramını da son derece sorunlu, indirgemeci, farkları görmezden bir yaklaşım olarak ortaya çıkıyor… Aslolan ise kadın ve erkek arasında ya da toplum içinde adaleti tesis etmektir" ifadesini kullandı.
Saydam, "Feminist olmak geldi içimden…" başlıklı yazısında, iş arkadaşı 'Zehra Hanım'ın 5 yıl önce boşandığını, resmi belgelerde eski eşinin soyadı da yer aldığı için kimliğini, pasaportunu değiştirdiğini ve bunlar için ücretler ödediğini belirtti.
Saydam, kadının tapuda da eski eşinin soyadıyla ilgili bir sorun yaşadığını ve 844 lira ödeme yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Kadının, "Devlet iki soyadını da kullanma hakkını tanıdı ama bu işlemler yapılırken kimse bana hangisini yazalım diye sormadı. Bankalar bile otomatik olarak evlilik soyadını her yere ekliyorlar ama boşanmadan sonra bu işlemleri otomatik yapmıyorlar, hepsi için uğraşmam gerekti. Şimdi bir de tapuda hatalı bilgi olmaması için beyanda bulunduğumdan 844 TL ödemem gerekiyor" diye tepki gösterdiğini belirterek şu yorumu yaptı:
"Doğrusu Zehra Hanım’a hak vermemek mümkün değil. Adaletsizlik, bürokrasinin yalnızca bu alanında olsa gam yemeyeceğiz. Tanrılarının tamamına yakını kadın olan bir Anadolu kültüründen gelen, kadına en büyük değeri atfeden İslam inancıyla yoğrulmuş bir toplumda şiddetin yanı sıra bürokratik adaletsizliğin yaygınlığı da insanın içini acıtıyor."