Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, gazetesinin "PKK, Şemdinli'yi işgal ediyor" haberine ilişkin olarak özür diledi. Karagül, "Cuma akşamı gazetemizin internet sitesinde ve TVNET'te Şemdinli ile ilgili bir haber yayınlandı. Haberin ve kullanılan dilin yanlışlığı kısa süre içinde anlaşıldı ve yayından kaldırıldı. Bu konuda bizi uyaranlara teşekkür ediyorum. Ve haber için okuyucu ve izleyicilerimizden özür diliyorum" dedi.
Yeni Şafak'ın Şemdinli'nin teröristlerce "işgal" edildiği haberi yetkililerce yalanlanmış ve haber büyük tepki toplamıştı. Sunucu Ferhat Ünlü'nün TVNet'ten istifasına da neden olan bu haber için İbrahim Karagül'den bugün bir açıklama geldi. İbrahim Karagül haber için okurlardan özür dilerken, Albayrak Grubu'na karşı sistematik bir linç girişiminin olduğunu savundu.
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'ün konuyla ilgili açıklamaları şöyle:
Olağanüstü gelişmeler yaşıyoruz. Bu ülkenin her vatandaşı gibi gazeteciler de yoğun bir mücadele veriyor. Böyle zamanlarda maddi hatalar, yanlışlıklar olabiliyor. Cuma akşamı gazetemizin internet sitesinde ve TVNET'te Şemdinli ile ilgili bir haber yayınlandı. Haberin ve kullanılan dilin yanlışlığı kısa süre içinde anlaşıldı ve yayından kaldırıldı. Bu konuda bizi uyaranlara teşekkür ediyorum. Ve haber için okuyucu ve izleyicilerimizden özür diliyorum.
Ancak, bu olay sonrası Yeni Şafak'a, TVNET'e, şahsıma, kısaca bütün Albayrak Medya Grubu'na yönelen sistematik saldırıların haberden bağımsız bir linç girişimi olduğunu burada ilan etmiş olayım. Girişimin arkasındaki kişileri ve sebepleri biliyoruz. Saldırıda kullanılan tetikçileri de.
15 Temmuz akşamı, onlar daha ne olduğunu bile anlayamadan 10:30'larda "darbe oluyor", "FETÖ darbe yapıyor" diye uyarılar, çağrılar yaparken, "darbeye hayır" yazıları yazarken onlar uyuyordu. Keşke o haberimiz de yanlış çıksaydı, biz yanılmış olsaydık.
15 Temmuz günü Yeni Şafak'ın manşetine baksınlar: "Dünyanın en büyük terör örgütü: TSK bile pes etti" başlığının ne anlama geldiğini bir kavrasınlar önce. Bu erken uyarılardan çok rahatsız oldular.
Çünkü darbeciler kadar onlar da suçüstü yakalandı. Çünkü biz, gazeteciliği ülke sevgisiyle yoğurmuş bir grubuz, öyle bir ekibimiz var. Onların hesaplarının ne olduğunu biliyoruz. Bizim memleket mücadelesinden başka hesabımız olmadı, hiç olmayacak.
Bu olağanüstü dönemde şimdilik bu kadar yazayım. Gazintep'te 50'den fazla insanımızı teröre kurban verdik. Birileri Türkiye'yi Suriye sınırında bir şeylere zorluyor. Bu kampanyaların da oradaki mücadeleden bağımsız olduğunu sanmıyorum.
Şimdilik susmakla yetinelim. Kimin yerli kimin uzantılarının nereye gittiğini daha sonra konuşuruz.