Gündem

Yeni Şafak: Paralel yapı 20 ayda 1 milyon 200 bin dinleme kararı çıkarttı!

'Ayda ortalama 60 bin, günde 2 bin dinleme kararı alındı'

01 Aralık 2014 12:26

Yeni Şafak gazetesi, "hükümetin yasadışı dinlemeleri önlemek için Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırmasına rağmen, paralel yapının Terörle Mücadele Kanunu’nu gerekçe göstererek 1 milyon 200 bin dinlemen kararı aldığını iddia etti.

Yeni Şafak'ın haberinde yer alan iddiaya göre, 2012’de ÖYM’lerin yerine kurulan 13 Bölge Ağır Ceza Mahkesi’nden ortalama ayda 60 bin, günde 2 bin dinleme kararı alındı ve dolaylı olarak 6 milyon kişi dinlemeye takıldı.

Yeni Şafak'ta yer alan haber şöyle:

 

'Dinleme talebinin adresi TMK'

 

Terörle Mücadele Kanunu’nun onuncu maddesi kapsamına giren suçlara bakan Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri’nin 20 ayda 1 milyon 200 bin adli dinleme kararı verdiği tespit edildi.

2012 yılında yapılan değişiklikle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250, 251 ve 252. maddelerine göre kurulan özel yetkili ağır ceza mahkemeleri ile özel yetkili ağır ceza mahkemeleri savcılıklarının yetki ve görevleri sona erdi. Kaldırılan ÖYM’lerin yerine ise Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Malatya, Samsun, Van’da Bölgesel Ağır Ceza Mahkemeleri kuruldu.

 

'20 ayda 1 milyon 200 bin dinleme kararı'

 

Ancak geçtiğimiz Mart ayında kaldırılan ve 20 ay kadar görev yapan 11 ildeki bu 13 Ağır Ceza Mahkemeleri, adeta paralel yapının ‘dinleme karar merkezi’ haline geldi. 

Terörle Mücadele Kanunu’nun onuncu maddesi kapsamına giren suçlara bakan Ağır Ceza Mahkemeleri, milyonlarca insanı kayıt altına alan paralel yapının dinleme taleplerini onaylamakla görevlendiği ortaya çıktı. Hayali terör örgütü uydurarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın çevresi ile siyasetçi, gazeteci, STK temsilcileri, işadamları, hakim ve savcıların aralarında bulunduğu milyonlarca kişiyi kayıt altına alan paralel yapının vesayetini kurduğu Ağır Ceza Mahkemeleri, sadece 20 ayda tam 1 milyon 200 bin dinleme kararı verdi.

Şok edici dinleme kararı detaylı incelendiğinde ise 11 ildeki bu 13 Ağır Ceza Mahkemesi, ortalama ayda 60 bin, günde ise 2 bin dinleme kararı aldı. Mahkeme başına ise günlük 153 civarında karar düşüyor. Yani bir hakimin 8 saat görev yaptığı düşünüldüğünde her mahkeme saatte ortalama 19 dinleme kararı verdi. 

 

'Dinlenen kişi sayısı milyonları aştı'

 

13 Ağır Ceza Mahkemesi 20 ayda 1 milyon 200 bin dinleme kararı verdi. Ancak dinleme kararlarında ortalama 5 kişinin isminin yer aldığı hesaplandığında ise sadece bu mahkemelerden alınan dinleme kararlarıyla 6 milyon kişiyi kayıt altına aldı. Öte yandan, kurulan 13 Ağır Ceza Mahkemesi kendine bağlanan illerden talep edilen dinleme kararlarına da imza atabiliyordu. Bu da 81 ilde, yapının istediği kişilerle ilgili dinleme kararı alabilme imkanı sağladı.

 

'İstanbul’da 192 bin kişiye yakın takip'

 

Dinlemelerle ilgili bir başka şok edici istatistik ise İstanbul’da yapılan dinlemelerdi. Paralel yapının önleme dinleme bahanesiyle 192 bin dinleme kararı aldığı tespit edildi. Dinleme kararlarında ortalama 5 ismin yer aldığı düşünüldüğünde, bu durum 960 bin kişiyle ilgili önleme dinlemesi yapıldığını ortaya çıkarıyor.

 

'17 Aralık’ta deşifre oldu'

 

Devlet içerisindeki kritik noktaları ele geçiren paralel yapı, uydurma terör örgütlerini kullanarak birçok ismi kayıt altına aldı. Dinlemeyi yapabilmek için yasal zemin oluşturmaya çalışan paralel yapı, dikkat çekmemek için listeye ‘sabıkalı’ isimleri yerleştirdi. Bunun yanı sıra birçok kişiyi sahte isimlerle dinledi.

 

'Adım adım izlediler'

 

Paralel yapı, bu kapsamda kurmaca iddialar üzerine Selam Tevhid Örgütü adı altında bir örgüt oluşturdu ve siyasetçi, gazeteci, bürokratların aralarında bulunduğu binlerce kişi bu örgüt adına eylem ve faaliyette bulunmak suçundan adım adım izledi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı ve bakanlarının diğer ülke yetkilileri ile olan görüşmeleri kaydedildi. 

 

'Darbe açığa çıkarıldı'

 

Darbe planına zemin hazırlamak için normal görüşmeler suç unsuruymuş gibi gösterilip, sahte deliller üretildi. Daha sonra ise uydurma örgüt kapsamında gerçekleştirilen bu dinlemeler soruşturma konusu yapıldı. Ancak devlet içindeki bu paralel yapı, 17-25 Aralık darbe girişimiyle deşifre oldu.

 

'Siyaset ve iş dünyasını kıskaca aldılar'

 

AK Parti hükümetini görevden uzaklaştırmak ve ilişkili olduğu herkesi de cezaevlerine doldurmak için 17-25 Aralık darbe girişimini planlayan Paralel İhanet Çetesi, bu amacına ulaşmak için bir milyondan fazla kişiyi yasadışı olarak dinledi.

Paralel ihanet çetesi, bir milyondan fazla kişi için dinleme kararı alarak Türkiye’yi adeta ağının içine aldı. Telekulağa maruz kalanlardan kimisi IMEI numarası üzerinden, kimisi kod isimler uydurularak dinlendi.

 

Kılıfları hazır

 

Paralel yapıi dinlemelerin yapıldığı süre zarfında Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve yakın çevresi başta olmak üzere uydurduğu ‘Selam Terör Örgütü’ kılıfıyla dinledi. Dinlenen isimler arasında sadece Ak Parti’ye yakın isimler bulunmuyor. CHP, MHP, SP ve BBP gibi partilerin önemli noktalarındaki kişi ve yakınları da yer alırken eski Başbakan Necmettin Erbakan da paralel yapıdan nasibini alan isimler arasında kendisine yer bulmuştu. 

 

Muhalefete kıskaç

 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinleyebilmek için özel kalem müdüresi Şükran Kütükçü’yü İBDA-C kapsamında dinleyen paralel yapı, BBP lideri Mustafa Destici’yi, eski Adalet Bakanı Şevket Kazan’ı da ‘terör’ kapsamında dinlediği belirlenmişti. SP Başkan Yardımcısı Ö. Vehbi Hatipoğlu, eski Bakan N. Kemal Zeybek, eski Milletvekili yeni CHP’li Mehmet Bekaroğlu da çetenin dinlediği isimlerden. CHP Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya’ ise 18 Ekim 2011-27 Temmuz 2012 arasında “Yakup Akkaya” kullanıcı bilgisi ile dinlemişti.  İş dünyasını da etkisi altına almak isteyen çete Ciner Holding patronu Turgay Ciner iki yıl boyunca sahte isimlerle dinlemişti. Koç Grubu da iki yıl dinlenirken Mustafa Koç ve grubun üst düzey yöneticilerinin de sahte isimlerle dinlendiği ortaya çıkmıştı. İş dünyasının önemli isimlerinden Arzuhan Doğan Yalçındağ da dinlenen isimlerden sadece birisi. Çalık Holding Başkanı Ahmet Çalık, GS eski Başkanı Ünal Aysal, Genel Energy İcra Kurulu Başkanı Mehmet Sepil, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Fiba Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ve Atasay Kuyumculuk Genel Müdürü Cihan Kamer de dinlemelerden nasibini alanlar arasında.

 

Basın da takipte

 

Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk, Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila,, Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Hürriyet eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hürriyet İnternet Müdürü Toygun Atilla, program yapımcısı Müge Anlı, oyuncu-spiker Defne Samyeli, şarkıcı Fulden Uras ve Metin Şentürk de dinlenen isimler arasında yer almıştı. 

 

'Milli Takım’ın ilk 11’i gibiyiz'

 

12 Ekim’deki HSYK seçimlerinde en yüksek oyu alan ardından da HSYK Başkanveli olan Metin Yandırmaz, ilk röportajını hakim ve savcıların yeni paylaşım platformu Adalet Gündemi’ne verdi. Yandırmaz, Yargıda Birlik Platformu’nu milli takımın ilk 11’ine benzeterek, “Biz bu yola mevcut sistemin aksaklıklarını gördüğümüz için çıktık. Maalesef bu aksaklıkların yarattığı pek çok mağduriyet ve mesleki küskünlük yargı sistemini kilitlenme noktasına kadar getirdi. Şimdi bu haksız uygulamaların yarattığı tahribatı giderme zamanı geldi” dedi. İstanbul Hakimi Okan Albayrak, Yargıtay Tetkik Hakimi Ömrü Yılmaz ve Beykoz Hakimi Nazan Güçkan’ın sorularını yanıtlayan Başkanvekili Yandırmaz, özetle şunları söyledi:

 

'Halkı yargıdan soğuttular'

 

“Son birkaç yıl içerisinde yaşanan haksız uygulamalar, maalesef halkımızı yargıdan soğutmuş ve hukukun eksik ya da yanlış uygulandığı inancının yaygın bir biçimde oluşmasına sebebiyet vermiştir. Meslektaşlarımız gecesini gündüzüne katarak çalışırken böyle bir algının toplumda var olması son derece düşündürücüdür. İşte tam da bu noktada, liyakat, kıdem ve eşitlik esasına dayalı bir uygulamayı esas alarak görev ifa edeceğimize dair imzaladığımız Etik Sözleşme çerçevesinde milletimizin güvenine mazhar bir yargı sisteminin yeniden tesisi için uygun koşulların oluşturulmasına yönelik çalışmaları sergileyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Son dönemlerde milletimiz yargısal faaliyetleri maalesef manşetlerden takip ettiler.

 

‘Gönüllerde manşet olalım yeter'

 

Bizler için asıl olan, meslektaşlarımızın gönüllerinde manşet olmaktır. Son yıllarda sokaktaki vatandaştan tutun da en üst düzeydeki kamu görevlisine kadar herkeste telefonlarının dinlendiğine dair bir endişe oluşmuştur Bu bağlamda, mevzuata aykırı şekilde dinleme yapan kim olursa olsun hukuk devletinin gereği olarak cezalandırılmalıdır. Geciken adalet en büyük adaletsizliktir. Meslektaşlarımızın terfi ve tayin işlerine engel olacak biçimde 9 bin civarında şikayet evrakının 3. Daire’nin gündemine alınmak üzere bekletilerek yeni teşekkül eden Kurul’umuza devredilmesi hususunu meslektaşlarımızın takdirine sunuyorum.”