12 Haziran 2011 03:00
T24 - Türkiye, bugün genel seçim için sandık başına giderken seçimle belirlenecek 24 dönem parlamentosu ve yeni iktidar, önemli sorunlara çözüm arayacak. İfade özgürlüğü, insan haklarının önündeki hem yasal hem uygulamayla ilgili engeller; bu çerçevede de yeni anayasa ve Kürt sorunu yeni döneme damgasını vuracak. Seçimlerden sonra Türkiye’nin gündemini oluşturacak kritik 25 sorun var.
Radikal gazetesinden Neşe Karanfil'in haberi şöyle:
TÜRBAN SORUNU: Türban sorununun yeni anayasa ile tekrar gündeme gelmesi bekleniyor. CHP daha önce bu konunun çözülebileceğini gündeme getirip sıcak mesajlar da vermişti. AKP konunun yeni anayasa çerçevesinde ele alınıp köklü çözülmesinden yana.
BAŞKANLIK SİSTEMİ: Yeni anayasa ile birlikte gündeme gelecek bir başka konu ise başkanlık sistemi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı hükümet üyeleri, 23. dönem meclisinde bu sistemin tartışılabileceğini ifade etmişti.
SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM YASASI: Seçimlerin daha demokratik bir ortamda geçmesi, siyasi partilerde parti içi demokrasinin sağlanması için seçim yasalarında değişiklik yapılması uzun bir süredir tartışma konusu. Siyasi partiler ve seçim yasalarında yeni düzenleme; özellikle yüzde 10’luk seçim barajı ve Hazine yardımı alamayan partilere Hazine yardımı verilmesi üzerinde yoğunlaşıyor ve yeni dönemin önemli gündem maddeleri arasında olacak.
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ: Tutuklu, hükümlü ve haklarında dava açılan gazetecilerin sayısındaki artış yeni dönemde bu konuyu önemli bir noktaya taşıdı. Hem basın yasası hem de TCK’daki basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin değişiklikler gündeme gelecek.
YÜKSEK ASKERİ ŞÛRA: Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın tutuklanması ile ağustos ayında yapılacak Yüksek Askeri Şûra kritik bir sürece girdi. Ağustos ayındaki şûrada Bilgin Balanlı’nın Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilmesi bekleniyordu. Tutukluluk hali devam ederse Balanlı Hava Kuvvetleri Komutanı olamayacak. Çünkü yasaya göre, haklarında soruşturma devam eden askeri personelin terfi ve emeklilik işlemleri yürütülemiyor. Tutuksuz yargılanması durumunda ise farklı görüşler var. Bazı hukukçular, “Kuvvet komutanı olması terfi değil atama. Yani hukuki engel yok” diyor, ama aynı görüşte olmayan hukukçular da var. Başka formüllerin de devreye girebileceği konuşuluyor.
DEVLETTE YENİ YAPI: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni bakanlıkları açıkladı. Yeni dönemin en tartışmalı konusu yeni bakanlıklar ve bakan yardımcıları olacak. Bakan yardımcılarının özel sektörden mi geleceği, bu kişilerin sivil toplum kuruluşu temsilcisi olup olmayacağı tartışılacak. Bakan yardımcılarının imza yetkisi için yasa çıkartıp çıkartılmayacağı, böylece imza yetkisine kavuşup kavuşmayacağı gelecek aylarda belli olacak. Atanacak kişilerin özellikleri, maaşları, bürokrasinin tavrı merakla beklenecek.
BAĞIMSIZ KURULLAR: Seçimden sonra bağımsız kurulların yetkisi hükümetin gündeminde olacak. Bu kurulların yetkilerinin bir kısmı bakanlıklara devredilecek. Kurulların bakanlıklara bağlı olup olup olmayacağı bir Başbakanlık genelgesi ile açıklanacak.
SINAV SİSTEMİ: LYS sınavı 18 -26 Haziran tarihleri arasında yapılacak. YGS sınavlarında yaşanan şifre iddiaları tartışmalarının, bu sınav öncesi ve sonrasında da tartışma yaratması bekleniyor.
KASETLER: Seçim döneminin en kritik konusu MHP yöneticileri ile ilgili kasetlerdi. ‘Farklıülkücülük’ adlı grubun internet sitesinden yapılan yayınların seçim sonrası devam edip etmeyeceği, bu kasetlere ilişkin neler yapılacağı kamuoyunun gündeminde olacak.
YARGI: Yargıda tutukluluk süresi en önemli sorunlardan. İstinaf mahkemeleri hâlâ hayata geçirilemedi. Bekleyen dosyalar yargının en önemli sorunu olarak ortada duruyor. Yeni dönemde yargı sorunları da gündem maddeleri arasında yer alacak.
CEZAEVİNDEN MECLİS’E GİDENLER: Gerek Ergenekon, gerek Balyoz, gerekse KCK davalarında tutuklu isimlerin milletvekili adayı olması, seçimlerin hemen ardından yeni bir tartışmayı da gündeme getirecek. Bu adayların seçilmesi halinde tutukluluklarının kaldırılıp kaldırılmayacağına yargı karar verecek, ancak yargının vereceği her karar da siyasi tartışmayı beraberinde getirecek.
CARİ AÇIK: Geçen yıl kasım ayından beri Türkiye’nin en önemli sorunu. Bankaların verdiği kredilere yüzde 25 sınır getirildi ancak bu sınır tartışma konusu. Seçimlerden sonra alınan tedbirlerin etkisi görülmezse birçok tedbirin devreye girmesi bekleniyor. Artık banka bazında tedbirlere geçilecek. BDDK tedbirlere yönelik çalışmalara başladı. Ayrıca bazı vergilerin örneğin motorlu taşıtlardan alınan Özel Tüketim Vergisi’nin arttırılması gibi vergilerin arttırılması da gündemde. Doğalgaza zamma da, kesin gözüyle bakılıyor.
İŞSİZLİK: Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden birisi işsizlik. İşsizlik oranının azaltılması bütün partiler için kritik önemde. İşsizliğe çözüm tüm partilerin seçim vaatleri arasında yer alıyor.
YOKSULLUK: Seçim meydanlarının en hararetli tartışma konusu yoksul kesime yapılacak yardım oldu. CHP Aile Sigortası’nı gündeme getirdi. MHP, ‘Hilal Kart’ ile yoksullara alışveriş imkânı sağlanacağını vaat etti. AKP de 14 kanaldan yapılan yardımların tek elde toplanacağını açıkladı. Seçimden sonra her iki partinin de gündemi yoksulluk, yoksullara yardım olacak.
İSRAİL’LE İLİŞKİLER: Geçen yıl Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyla Türkiye ve İsrail arasında gerginlik had safhaya ulaştı. Türkiye özür ve tazminat talepleri karşılanmadan ilişkilerini normalleştirmeyeceğini ifade ederken, İsrail ise bu konuda taviz vermeyeceğini belirtiyor. Yeni geminin haziran sonunda Gazze’ye doğru yola çıkması bekleniyor. Hükümet ise İHH’ye oluşan yeni koşulları dikkate alması gerektiğini ve Mısır’ın açtığı Refah sınır kapısına ağırlık vermesi gerektiğini telkin ediyor.
KIBRIS: BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon temmuz ayında Kıbrıs’ta iki liderle üçlü bir toplantı yapacak. Şu ana kadar Ada’da BM öncülüğünde süren müzakerelerde ne kadar mesafe alındığı değerlendirilecek. Müzakerelerin devamı ve Ada’nın birleşmesi için bu görüşme kritik önem taşıyor.
SURİYE-LİBYA: Suriye’de son dönemde yaşananlar ve Türkiye’ye başlayan göç dalgası gelecek dönemin en kritik konularından birisi. Libya’da süren NATO müdahalesi de yine gelecek dönemde Türkiye’nin gündeminde olacak.
NÜKLEER VE HES’LER: Hükümetin, enerji gereksinimi gerekçe göstererek ısrarla arkasında durduğu nükleer santrallara karşı, başta çevre örgütleri olmak birçok sivil toplum örgütü tepkilerini sürdürüyor. Akkuyu’da kurulması öngörülen Türkiye’nin ilk nükleer santralına iktidar partisinin yanı sıra Meclis’e girmesi olası diğer siyasi partiler de açık tavır koymadı. Çevre için bir diğer konu da hidroelektrik santrallar (HES). HES’lerin, doğal ortamı tahrip ederek kurulduğu yerlerdeki insanları topraklarından edeceği itirazı, yeni Meclis ve iktidarın alacağı kararlarda çok rahat olamayacağının göstergesi.
12 Eylül’ün anayasası hâlâ yürürlükte
YENİ ANAYASA: 1982 Anayasası yürürlüğe girdiği ilk günden beri hep tartışıldı. Bugüne kadar pek çok maddesinde değişiklik yapıldı. Yeni anayasa ihtiyacı ise özellikle 22 ve 23. dönemde açık bir şekilde ifade edildi. 23. dönemde anayasada kısmi değişiklikler yapılarak referandumla kabul edildi ancak yeterli görülmedi. Bu nedenle yeni Meclis’in ana konusu da yeni bir anayasa olacak. Yeni anayasa bütün partilerin vaatleri arasında yer alıyor. Yeni anayasada ifade özgürlüğü başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin egemen olacağı dile getiriliyor, ancak herkesin beklentileri farklı. Özellikle MHP’nin ‘kırmızı çizgileri’, BDP’nin ise ‘tartışmalı talepleri’ anayasa sürecinin sancılı geçeceğini gösteriyor.
Sivil toplum örgütleri de bu süreçte yeni anayasa ile ilgili görüşlerini açıklamıştı. TÜSİAD da bir süre önce açıkladığı yeni anayasa önerisinde ilk üç maddenin değiştirilebileceğini gündeme getirmişti. TÜSİAD önerisinde, ‘vatandaşlık tanımında Türklük kavramına yer verilmemesi, cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması, nüfus kâğıtlarından din hanesinin çıkarılması, din dersinin zorunlu olmaması, yüksek komuta kademesine atamaların TSK’nın göstereceği belli sayıda aday arasından sivil otorite tarafından yapılması ve Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasına’ da yer vermişti.
Demokratik özerklik ve anadilde eğitim talebi yükseliyor
KÜRT SORUNU: Yeni dönemin en önemli konularından birini yine Kürt sorunu oluşturacak. 23. dönemde Kürt sorunu ile ilgili ‘Demokratik Açılım’ adı altında harekete geçilmiş ancak adımlar yeterli bulunmamıştı. ‘Demokratik özerklik’ ve anadilde eğitim konuları sıkça tartışılacak. BDP’nin bölgede yüzde 51’in üzerinde oy alınması durumunda özerkliğin hayata geçirileceğini açıklaması ve Abdullah Öcalan’ın 15 Haziran sonrası için ‘savaşı’ işaret etmesi, sorunu gündemin ilk sırasına taşıyabilir. CHP’nin Kürt sorununa alternatif çözümler önermesi, MHP’nin ise tavizsiz tutumu tartışmanın yine alevleneceğini gösteriyor.
Erkek şiddetine nasıl ‘dur’ denilecek
KADINA ŞİDDET VE CİNSEL SUÇLAR: Birçok kadının özellikle ailesi tarafından öldürülmesi bu konuda köklü yasal değişiklik yapılmasını gündeme getirdi.
23 dönem parlamentosu hem kadına yönelik şiddet hem de cinsel suçlarla mücadele konusundaki köklü düzenlemeleri yapamadı. Mevcut yasaların uygulanmasında da sorunlar yaşandı. Bu nedenle yeni düzenleme bekleniyor.
Darbecilere yargı ve 35. madde
12 EYLÜL’E YARGI: Darbe dönemine ilişkin olarak soruşturmayla, Kenan Ev-ren’in ifadesi alındı. Darbelere zemin hazırlayan Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu 35. maddesinin değiştirilme-si Meclis’e gelecek. Bu konuda CHP ve BDP’nin geçen dönem verilen yasa teklifleri vardı. AKP seçim kampanyada bu maddeyi değiştirme mesajı verdi.
Gül için süre 5 yıl mı, 7 yıl mı?
KÖŞK SEÇİMİ: Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresinin 5 yıl mı 7 yıl mı olacağı ilk tartışılacak konulardan. Bu konuda Meclis’te yasal düzenlemenin gündeme gelmesi bekleniyor.
Avrupa yolunda yeni reformlar
AB ile MÜZAKERELER: Şu ana kadar müzakerelerde 13 başlık açmış olan Türkiye son iki dönem başkanlığında hiçbir başlık açamadı. Fransa ve Kıbrıs engellerinin aşılmasının yanı sıra, yeni dönemde başlık açılması için Meclis’ten reformların çıkması gerekli.
Kıbrıs için çözüm süreci
KIBRIS: BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon temmuzda Kıbrıs’ta iki liderle bir araya gelerek, müzakerelerde ne kadar mesafe alındığını değerlendirecek. AB ile müzakerelerin devamı ve Ada’nın birleşmesi için bu görüşme kritik önem taşıyor.
© Tüm hakları saklıdır.