04 Şubat 2020 00:00
Dr. Müge Çevik*
Stj. Dr. Ali İhsan Nergiz**
Aralık ayında Çin'in Vuhan kentinde yayılmaya başlayıp, nedeni tanımlanamayan zatürre vakaları ile kendini gösteren yeni koronavirüs (2019-nCoV) Ocak ayı içerisinde büyük bir yayılım gösterdi. Bu yayılımı dikkate alan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 30 Ocak Perşembe günü bu salgının küresel bir sorun olduğunu belirterek "Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu" ilan etti.
DSÖ verilerine göre 3 Şubat Pazartesi günü itibariyle dünya genelinde 17408 doğrulanmış yeni Koronavirüs vakası bulunuyor. Bu vakaların 17221'i Çin'de bulunurken, Çin dışında 26 ayrı ülkede 187 kişi virüs ile enfekte olmuş ve büyük çoğunluğu Çin'de olmak üzere 362 kişi hayatını kaybetmiş durumda. (Bu yazı yazıldığı sıradaki veri dikkate alınmıştır.)
Bu süreç içerisinde virüs ve sebep olduğu hastalık ile ilgili birçok bilgi edindik. İşte yeni Koronavirüs ile ilgili en fazla merak edilen 15 sorunun en güncel kaynaklara dayanan cevapları:
Virüsün çıkışının hayvandan insanlara geçiş şeklinde olduğunu biliyoruz. Şu anki yayılım ise insandan insana gerçekleşiyor. Solunum sisteminde yerleşen virüs, influenzaya (grip) benzer şekilde öksürme ve hapşırma ile vücut dışına atılıyor ve yakın çevrede bulunan diğer kişilere bulaşabiliyor. Şimdiye kadar yayımlanan raporlara göre özellikle enfekte olan hasta ile yakın temasta olan kişilere bulaş olduğu görülüyor.
Virüsün bulaşıcılığı temel çoğalma sayısı olan 'R0' değeri ile ölçülüyor. Bu rakam virüsle enfekte bir kişinin virüsü kaç kişiye yayabileceğini gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü bu sayının 1.4-2.5 arasında olduğunu tahmin ediyor. Yani herhangi bir önlem alınmaz ise her hasta diğer 2 kişiyi enfekte edebilir. Bu sadece şu anda alınması gereken tedbirleri bilgilendirmek amaçlı var olan verilere dayalı bir tahmin. Eski salgınlardan biliyoruz ki enfeksiyonun bulaştırıcılığı kişisel hijyen (ellerin yıkanması, mendile hapşırmak vb) ve hastalanan insanların erken teşhisi gibi gerekli önlemler alınarak düşürülebilir.
Virüs bulaştıktan sonra kişide belirtilerin başlamasına kadar olan geçen süre (inkübasyon süresi), yeni Koronavirüs için ortalama 6 gün (en az 2 en çok 14 gün) olarak belirlenmiş durumda. Bu veri sebebiyle şüpheli kişiler 14 gün boyunca karantina altına alınıyor.
Virüsün en temel iki belirtisi ateş ve öksürük. Bunların yanında yorgunluk, mide bulantısı, kusma, ishal, baş ağrısı da eşlik edebiliyor. Virüs ilerleyen günlerde akciğerlerde pnömoniye (zatürre) sebep olarak bazı hastalarda daha ciddi sonuçlara sebep olabiliyor.
Virüs herkesi etkileyebilir. Verilere göre, zatürre ile hastaneye yatan hastaların yarısından fazlası 50 yaşın üzerinde ve üçte birinin başka bir hastalığı (özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlığı vb) bulunuyor. Şimdiye kadar 15 yaşın altında sadece 1 zatürre vakası raporlandı. Bu demek oluyor ki çocuklar bu hastalığı belirtisiz ya da hafif geçiriyor olabilir. Gebeler ile ilgili şimdilik yeterince bilgimiz yok.
Hastalığın seyri kişinin yaşına ve başka bir hastalığının bulunup bulunmamasına göre değişiyor. Hastaneye yatırılan hastaların ortalama dörtte birinin yoğun bakıma ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Özellikle 60 yaşın üzerinde ve başka hastalığı (özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlığı vb) olan hastalarda hastalık daha ağır seyrediyor.
Yeni Koronavirüs sebebiyle şimdiye kadar 362 kişi hayatını kaybetmiş durumda. (Bu yazı yazıldığı sıradaki veri dikkate alınmıştır.) Süregiden salgınların fatalite hızını tespit etmek güç. Fakat, var olan verilere göre yeni Koronavirüs'le enfekte olan her elli kişiden biri (%2) hayatını kaybediyor. Hastaneye daha geç başvuranlar, yaşlılar ve başka bir hastalığı olan kişilerin ölüm riski daha fazla gibi gözüküyor. Bu tahminler yine koronavirüs ailesinden olan SARS ve MERS'ten daha düşük seviyede.
Her ne kadar bu virüs daha önceden bilinen koronavirüs ailesinin bir üyesi olsa da şu an özel bir tedavi veya korunmak için herhangi bir aşı bulunmuyor. Hastalanan kişilere, özellikle rahatsızlıklarını hafifletmeye ve virüsün yayılmasını durdurmaya yönelik tedaviler veriliyor. Birkaç ilaç tedavisi araştırma içerisinde denenmekte, bunların özellikle hastalığı ağır olan kişiler için yararlı olacağı düşünülüyor.
Orta Doğu Solunum Sendromunda (MERS) da gördüğümüz gibi, koronavirüslerde semptomatik olmayan kişilerden gerçekleşen bulaşın nadir olduğunu söyleyebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü yaptığı açıklamada her ne kadar bu şekilde gerçekleşmiş bulaşlar bulunsa da bu durumun virüsün yayılımı için temel bir sürükleyici etkisi olmadığını belirtti.
Virüsün genetik yapısına bakıldığında, %96 oranında yarasalarda bulunan koronavirüse benzediği bulundu. Aynı zamanda genetik yapısında, hayvandan insana geçiş sürecini sağlayan doğal yollardan oluşmuş bir mutasyon (naturally occurring evolution) saptandı. Çin'de yapılan seroprevalans çalışmaları, hayvanlardan insana bu virüslerin geçişinin normal ve beklenen bir süreç olduğunu gösteriyor. Tüm bu veriler, yeni koronavirüsün laboratuvarda üretilmiş olduğuna dair komplo teorilerini çürütüyor.
Türkiye'de henüz doğrulanmış bir koronavirüs vakası bulunmuyor. Virüsün ortaya çıktığı zamandan bu yana Vuhan ve diğer Çin şehirlerinden Türkiye'ye gelmiş olan kişiler arasında hasta kişilerin olması ihtimali mevcut. Çin'den gelen yolcu yoğunluğu ve risk bakımından benzer düzeyde olan İspanya ve Hindistan'da vakalar saptanmış durumda. Aynı zamanda çok kısıtlı olmakla birlikte Çin dışında gerçekleşen bulaşlar da bulunuyor. Bu bilgilere rağmen Türkiye için riskin hâlâ düşük olduğunu söyleyebiliriz.
Sağlık Bakanlığı yeni Koronavirüse yönelik özel bir Bilim Kurulu toplayarak virüsün tespiti durumunda neler yapılacağına dair önergeler oluşturup referans hastaneler belirlemiş durumda. Ayrıca kişilerin bireysel olarak alabileceği çeşitli önlemler de bulunuyor. Bu önlemlerin arasında en başta kişisel hijyene dikkat etmek, özellikle elleri sık aralıkla ve titizlikle yıkamak geliyor. Aynı zamanda solunum sistemi rahatsızlığı (öksürük, hapşırık) bulunan bireylerle yakın temastan kaçınması, rahatsızlığı gösteren kişilerin de mendil kullanıp ardından mendili çöp kutusuna atması alınabilecek önlemler arasında. Uygun hijyen önlemleri haricinde sirkeli su, sarımsak, susam yağı ya da tuzlu su gibi çözüm önerilerinin etkinliği yoktur.
Maske kullanımı daha çok solunum sistemi rahatsızlığı olan kişilerden virüsün başkalarına bulaşmasını engellemek için yararlı olabilir. Bu hastalara bakım veren sağlık çalışanları haricinde rutin maske kullanımı herhangi fayda sağlamıyor. 2016 yılında Avustralya'da yapılan bir araştırmada insanların günde 23 kez elini yüzüne değdirdiği gösterildi. Bu da solunum yolu ile yayılan enfeksiyonların bulaşma ihtimalini arttırıyor. Bu yüzden iyi bir kişisel hijyenin bulaşı azaltmaya yönelik en etkili yöntem olduğunu söyleyebiliriz.
Koronavirüslerin dış ortamlarda uzun süre varlığını sürdüremediğini bildiğimiz için Çin'den gelen kargo paketleri veya mektuplardan virüs bulaşma ihtimali bulunmamaktadır. Aynı şekilde kedi, köpek gibi evcil hayvanlardan yeni Koronavirüs bulaşı olduğuna dair de bir kanıt bulunmamaktadır. Bununla birlikte evcil hayvanlarla temastan sonra elleri sabunla yıkamak, hayvanlardan insanlara geçiş gösteren diğer yaygın mikroorganizmalardan korunmak adına etkilidir.
Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durum ilanı en temelde durumun ciddiyetinin ve uluslararası bir sorun teşkil ettiğinin bildirisi. Her ne kadar virüs büyük oranda Çin ile sınırlı olup, diğer ülkeler için düşük risk barındırsa da özellikle sağlık sistemi güçsüz ülkelere gerçekleşecek yayılımdan duyulan bir endişe var.
Acil durum ilanı ile Dünya Sağlık Örgütü üye ülkeleri önlemler alıp çeşitli adımlar atmaya yasal olarak daha bağlayıcı bir biçimde davet edebiliyor. Aynı zamanda belirli kararların daha hızlı alınması da mümkün oluyor.
Dünya Sağlık Örgütü birçok sosyal medya ağları ve Google ile ortaklık içerisinde yanlış bilgilerin ortadan kaldırılmasına yönelik büyük bir mücadele veriyor.
Bu sebeple resmi kurumlar haricinde verilen bilgilerin doğruluğunu her zaman kontrol etmek gerekiyor. Bu yazının altında yer alan kaynakçadan doğru bilgilere anlık olarak ulaşabilirsiniz.
* Dr. Müge Çevik, MD, MSc, MRCP(UK), İngiltere'de enfeksiyon hastalıkları ve viroloji alanında araştırmacı doktor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, University College London ve London School of Hygiene and Tropical Medicine'da yüksek lisansını bitirip İngiltere'de tıpta uzmanlık eğitimini aldı. Şu anda İngiltere'de St Andrews Üniversitesi'nde doktora eğitimine devam etmekte ve aynı zamanda enfeksiyon hastalıkları alanında uluslararası bilimsel dergilerde editör olarak görev almakta. Yeni Koronavirüsün ilk ortaya çıktığı andan itibaren bilimsel araştırmaları yakından takip etmekte, diğer uluslararası doktor ve araştırmacılar ile birlikte halka doğru bilgi ulaştırmak amacında.
** Stj. Dr. Ali İhsan Nergiz, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi. Cinsel sağlık ve halk sağlığı alanında faaliyet gösteren çeşitli ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarında araştırmacı olarak çalışmakta. Uluslararası AIDS Cemiyeti gönüllüsü olup 23. Uluslararası AIDS Konferansının gençlik komitesinde yürütücülük yapmakta. Bianet, BirGün gazetesi ve uluslararası dergilerde çıkan yazıları bulunmaktadır.
Novel Coronavirus (2019-nCoV) , Dünya Sağlık Örgütü 2019-nCoV ana bilgilendirme sayfası
2019-n CoV, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ana bilgilendirme sayfası
Situation reports, Dünya Sağlık Örgütü Günlük Durum Raporları
A SARS-like cluster of circulating bat coronaviruses shows potential for human emergence
A Novel Coronavirus Emerging in China — Key Questions for Impact Assessment
A Novel Coronavirus from Patients with Pneumonia in China, 2019
Transmission of 2019-nCoV Infection from an Asymptomatic Contact in Germany
Early Transmission Dynamics in Wuhan, China, of Novel Coronavirus–Infected Pneumonia
The incubation period of 2019-nCoV infections among travellers from Wuhan, China
Transmission dynamics of 2019 novel coronavirus (2019-nCoV)
Clinical features of patients infected with 2019 novel coronavirus in Wuhan, China
© Tüm hakları saklıdır.