Yeni Akit yazarı Sinan Burhan, yeni anayasa’da uzlaşmaya varılmazsa Kasım ayında erken seçime gidilebileceğini söyleyerek, “Yapılan anketlerde şu an için HDP barajın çok altında gözüküyor” dedi. “PKK ile arasına mesafe koymadığı için iyice marjinal hale geldi. Ha PKK ha HDP... Kürtler bu şiddet ortamında HDP’den yüz çevirdiler” diyen Burhan, “Buradan muhalefete çağrım yeni anayasa ve başkanlık sistemine destek vermeleridir. Aksi takdirde gidilecek bir seçimde büyük bir hüsrana uğrayacaklardır” ifadesini kullandı.
Burhan’ın Yeni Akit’te “Yeni anayasa olmazsa kasımda erken seçim...” başlığıyla bugün (02.02.2016) yayımlanan yazısı şöyle:
Bugünlerde yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları var. Meclis’te yeni anayasa için bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyona meclisteki dört siyasi parti üye verdi. AK Parti, MHP, CHP ve HDP komisyonlarda görev alacak isimleri bildirdi. Bütün siyasi partilerin üye vermesi, ülkemiz ve yeni anayasa için ümit verici.
Türkiye’nin artık 12 Eylül darbe anayasasından kurtulması lazım. Bu anayasa ülkemize dar geliyor. Devleti değil milleti esas alan bir anayasa yapılmalı. Yıllardan beri hep konuşuyoruz; yeni anayasa, sivil anayasa diye. Dünden bugüne bütün siyasi iktidarlar hep yeni anayasa sözü verdiler. Ancak iktidara gelince bu siyasi partiler sözlerinde durmadılar. Ülkemiz maalesef hâlâ darbe anayasası ile yönetiliyor. Bu ayıptan kurtulmamız lazım.
Milleti esas alan sivil bir anayasa hepimizin özlemidir. Ak Parti iktidarı döneminde anayasaya ilişkin yeni düzenlemeler yapıldı. Ancak istenilen bütüncül bir anayasa çıkmadı. Seçimlerden henüz çıktık. Bu meclis yeni ve sivil bir anayasa yapmayı becerebilmeli.
Yeni anayasa ile birlikte gündeme gelen bir başka konu başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemi bu yılın en çok konuşulacak konusudur. Başkanlık sistemi özellikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan tarafından gündeme getiriliyor. Bu mesele üzerinde Sayın Erdoğan neden bu kadar duruyor? Bu sistemin ülkemize katkısı nedir? Başkanlık sistemi ülkemizi eyalet sistemine mi götürecek? Buna benzer sorular hep sorulacak.
Başkanlık sistemi konusu sadece Erdoğan’ın gündeme getirdiği bir konu değil. Bu konuyu rahmetli Özal, Demirel, Türkeş ve Erbakan da gündeme getirdi. Onlar da başkanlık sistemi dediler. Demekki bu sistem sadece Erdoğan’ın savunduğu bir sistem değil.
Özellikle sol partiler başkanlık sistemine karşı çıkıyor. Türkiye’de sosyal demokrat bir ismin bugünki Türkiye’de başkan olması mümkün değil. Ülkemizin sosyolojik yapısı soldan birisinin başkan olmazına izin vermiyor. O nedenle onlar başkanlık sistemine karşı duruyorlar.
Ülkemizde siyasi ve ekonomik istikrarı sağlamak için başkanlık sistemi önemlidir. Koalisyon yıllarından ekonomik krizler oldu. Yağ kuyrukları, un kuyrukları oldu. Dolar aldı başını gitti. İflaslar oldu. Yazar kasalar başbakanın önüne atıldı. Esnaf yürüyüşe geçti. O nedenle siyasi istikrar önemlidir. Bu sistem çoğu zaman istikrar üretmiyor. O nedenle istikrar şart.
Başkanlık sistemine ilişkin benim de endişelerim var. En temel endişem güçler ayrılığı prensibi noktasındadır. Yasama, Yürütme ve Yargı bağımsız olmalıdır. Bu güçlerin tek bir merkezde toplanması mahsurludur. Güçler ayrılığı prensibi temel alınarak başkanlık sistemi düşünülmelidir.
Peki yeni anayasa yapılamazsa ve başkanlık sistemine geçilmezse ne olur?! Bugüne kadar yazdıklarımızın çok şükür gerçekleştiğini gördük. Buradan ilan ediyorum; bilgi ve haber kaynaklarım eğer yeni anayasa konusunda bir adım atılamazsa kasımda erken seçim var diyorlar.. Yapılan anketlerde şu an için HDP barajın çok altında gözüküyor. PKK ile arasına mesafe koymadığı için iyice marjinal hale geldi. Ha PKK ha HDP... Kürtler bu şiddet ortamında HDP’den yüz çevirdiler.
Öte yandan MHP’de kongre ve kayyum tartışmaları var. Gözüken o ki seçim olsa MHP sahalara bile inemeyecek durumda. CHP ise sadece bir mezhep partisine dönüşüyor. Böylesine bir muhalefet ile seçime gidilirse, Ak Parti’nin alacağı vekil sayısı en az 410’dur. Buradan muhalefete çağrım yeni anayasa ve başkanlık sistemine destek vermeleridir. Aksi takdirde gidilecek bir seçimde büyük bir hüsrana uğrayacaklardır.
Denilebilir ki, başbakan ve hükümet yetkilileri erken seçim yok diyorlar. Elbette şu an için erken seçim yoktur. Erken seçim bu ülke için yüktür. Seçimlerden daha yeni çıktık. Sürekli seçime gitmek milleti yormaktadır. Ancak muhalefet yeni anayasa konusunda olumlu bir adım atmazsa, erken seçim kaçınılmaz gözüküyor.