Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Akit gazetesi, 15 Temmuz'un planlayıcısı olmakla suçlanan Fethullah Gülen'in, darbe girişiminin başarılı olması halinde Türkiye'de gelip başkomutan olacağını iddia etti. Gazetenin haberinde "15 Temmuz darbe girişimi olmasaydı mevcut haliyle 2020 yılında komuta kademesi tamamen FETÖ’cü generallerden oluşacaktı. Terör örgütü FETÖ’nün elebaşı Gülen ise, Türkiye’nin yeni demir yumruğu olarak ülkenin başına geçecekti" ifadesi kullanıldı
Yeni Akit gazetesinden Murat Alan'ın '2020 yılında Gülen Başkomutan olacaktı' başlıklı haberi şöyle:
15 Temmuz kanlı kalkışmasını organize eden Fetullahçı Terör Örgütünün TSK’ya sızan unsurları ile ilgili yapılan araştırma korkunç bir gerçeği gözler önüne serdi. Darbeci subaylarla ilgili hazırlanan rapora göre, 2014’te generalliğe terfi edenlerin yüzde 76’sı, 2015’te terfi edenlerin yüzde 78’i darbe sonrası TSK’dan atıldı. TSK’daki büyük temizliğin başlatılma vesilesi olan 15 Temmuz darbesine girişmeseydi, mevcut haliyle 2020 yılında komuta kademesi tamamen FETÖ’cü generallerden oluşacaktı.
Disiplin kanununu lehlerine kullandılar
2013 yılı Şubat ayında FETÖ medyası tarafından “devrim gibi değişiklik” manşetleriyle kamuoyuna duyurulan TSK disiplin kanunundaki değişikliğin, örgüt tarafından Türk Ordusunu ele geçirmede anahtar olarak kullanıldığı, Disiplin Kanunu ve Sicil Terfi Sistemindeki boşluğu akıllıca kullanması sayesinde 2020 yılında TSK komutasını tamamen ele geçirmiş olacağı vurgulandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan raporda, “Örgüt, kritik kadrodaki personeli vasıtasıyla, TSK içerisindeki mevcudiyetini muhafaza edebilmek adına özellikle Disiplin Kanunu ile yeni sicil terfi sisteminde örgüt lehine kullanabileceği düzenlemeler yapabilmiştir. 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu ile yeniden düzenlenen disiplinsizlik ve ahlakî durum nedeniyle TSK’dan ayırma sürecinde disiplin puanına bağlı ayırmaya ilişkin yeni bir usul oluşturulmuştur. Sistem FETÖ mensubu kötü niyetli amirler tarafından, kısa sürede personel hakkında arka arkaya cezalar verilmek suretiyle personelin TSK’dan ayrılması veya bu husus dile getirilerek personel üzerinde baskı oluşturulması için bir yöntem olarak kullanılmıştır” denildi.
Terfi sistemiyle FETÖ'cü olmayan albaylar elendi
Raporda, sicil sistemi ve öngörülen terfi sisteminde de değişikliğe gidildiğine dikkat çekildi. Buna göre ilgili maddenin ‘a’ bendinde, ‘Albay terfilerinde sicil notu 90’dan 95’e yükseltilmiş. ‘b’ bendinde sicil notlarında Fiziki Yetenek Değerlendirme Testi (FYDT) etkisi 5 puan olarak belirlenmiş. ‘C’ bendinde ise sicil puanlamasında tüm değerlendirmeler “a” olsa bile tam puan alınamamasının önü açılmış. Bu düzenlemeler ile terfi havuzuna giren albay miktarı sınırlandırılmış. FETÖ mensubu olmayanların havuz dışında bırakılması kolaylaştırılmış. Örgüte mensup maiyetine olumlu sicil verebilmek için sicil sistemini sonuna kadar kullanmış” ifadeleri dikkat çekiyor.
Darbe olmasaydı terfi edeceklerdi
Ayrıca, yukarıdaki bölümlerde de bahsedildiği üzere, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kritik yerlerini ele geçiren asker üyelerinin 2016 yılı için yapmış oldukları Yüksek Askeri Şura çalışmaları başlığında hazırlanan dosyanın incelenmesinde, terfi ettirilecek personelin büyük çoğunluğunun darbe faaliyetlerine katılmış örgüt üyeleri olduğu anlaşıldığı ortaya çıktı. Rapora göre darbe gerçeklemeseydi, darbeye iştirak ettikleri gerekçesiyle ordudan ilişkisi kesilip cezaevine atılan personelin önemli noktalara geleceği ve hatta 2020 yılında komuta kademesinin tamamının bu subaylardan oluşacağı vurgulandı.
Savcılık “Bu sicil ve terfi sistemi neticesinde 6’ncı yıldan itibaren 2020 yılıFETÖ/PDY mensubu olmayan personelin terfi etmesinin önüne geçilmesi planlandığı ve 2020’li yıllarda TSK komuta kademesinin tamamen ele geçirilmesinin hedeflendiği değerlendirilmektedir” ifadesini kullandı.
Subayların 2014'de yüzde 76'sı, 2015'de yüzde 78'i FETÖ'cü
Raporda, “2014 ve 2015 yılı YAŞ toplantılarında terfi ettirilen general ve amirallerin dağılımı ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası dağılımları incelendi. Tablolar incelendiğinde özellikle 2014 yılında albaylıktan tuğgeneralliğe/tuğamiralliğe terfi edenlerin % 63’ünün kamu görevinden çıkarıldığı, % 13’ünün ise istifa etmek suretiyle ayrıldığı, toplam olarak % 76’sının TSK ile ilişiği kesildiği görülüyor. 2015 yılında albaylıktan tuğgeneralliğe/tuğamiralliğe terfi edenlerin % 63’ünün kamu görevinden çıkarıldığı, toplam olarak % 78’inin TSK ile ilişiği kesildiği görülüyor.