Yatağan Termik Santrali'nin kül göletinden sızan sular köylülerin isteğiyle analiz edildi. Aynı suya hayvancılık ve insani tüketim açısından iki farklı rapor çıktı. Tarım Müdürlüğü, 'Tarım ve hayvancılık açısından uygun değildir’ raporu verdi. Sağlık Müdürlüğü ise aynı su için 'İnsanların tüketimine uygundur' dedi. MHP Milletvekili Mehmet Erdoğan konuyu Meclis’e taşıdı.
Muğla’daki Yatağan Termik Santralı bu kez atık kül göleti çevresindeki suyun, ‘hayvanlar ve tarıma zararlı, insana ise zararsız’ çıkmasıyla gündemde. Göletten çevreye sızan sular Kapubağ köylülerinin isteğiyle analiz edildi. Tarım İl Müdürlüğü tarafından göletteki suyla ilgili hazırlanan raporda, ‘Tarım ve hayvancılık açısından uygun değildir’ raporu verilirken, aynı bölgede analiz yapan Muğla Valiliği ise suyu ‘insani tüketim amaçlı sular yönetmeliğine uygun’ buldu.
Atık kül göleti korktuyor
Radikal Gazetesi'nden Rıfat Başaran'ın haberine göre, devreye girdiği günden bu yana hava kirliliğiyle birlikte anılan Yatağan Termik Santralı bu kez atık kül göleti nedeniyle bölge sakinlerini korkutuyor. Santralın atık küllerinin Kapubağ Köyü’nün hemen batısında, kuş uçuşu 500 metre mesafede bulunan vadide depolanması hava kirliliğinin yanı sıra, su kirliliğine de neden oldu. Santralda kullanılan atık suyun, ikinci kez tazyikli olarak külün vadiye yayılması için kullanılması kirliliği kat kat arttırırken, 30 yıldır kullanılan bu yöntem nedeniyle atık su göleti oluştu. Oluşan gölet 25 bin metrekarelik bir alanı kapsarken, bu alanın istimlak edilmediği belirtildi. Ayrıca defalarca mahkeme kararıyla kül depolama alanının ruhsatının iptal edilmesine rağmen halen ÇED raporu bulunmadığı kaydedildi.
Hayvanlar düşük yapıyor
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylüler, göletten su içen keçi ve sığırların düşük yaptığını öne sürerken, geçirgen toprak yapısı nedeniyle bu suların köy içme suyuna da geçmesinden endişeli. Göl sularının giderek taşması nedeniyle vatandaşların tapulu arazilerinin de zaman zaman su altında kaldığını belirten köylüler, Tarım İl Müdürlüğü’ne başvurarak suyun analizinin yapılmasını istedi.
İki farklı rapor çıktı
Bunun üzerine yapılan tetkikler sonucu ziraat mühendisleri Gülcihan Bakan ve Süreyya Can imzalı raporda, 29.03.2012 ve 09.04.2012 tarihleri arasında gölet, kaynak suyu ve şehir suyundan numuneler alınarak incelemelerde bulunduğu, su ürünleri ve tarımsal açıdan ayrı ayrı analizinin yapıldığı kaydedildi. Raporda suyun su ürünleri ve tarıma uygun olmadığı vurgulandı. Raporda “Söz konusu kül göleti sularının tarım ve hayvancılık açısından uygun olmadığı, kaynak ve çeşme sularını da etkilemiş olabileceği kanaatine varılmış olup, içme suyu, çevre ve insan sağlığı açısından kurumumuz görüş vermeye yetkili değildir” denildi.
Köyün resmi içme suyu kuyusu içinden alınan numuneler üzerinden yapılan analizler sonucu da “Tarım ve hayvancılık için uygun değildir” sonucu çıktı. Bunun üzerine köylüler konuyu güvenlik güçlerine taşıdı. Santralın işletme müdürü Ali Değirmencioğlu, karakolda verdiği ifadede olayı kabul etmedi.
Köylüler bu kez de Tarım İl Müdürlüğü’nün önerisi üzerine Muğla İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne başvurarak içme ve kullanma suyu analizinin yapılmasını istedi. Halk sağlığı ekipleri 04.06.2012 tarihinde numune alarak inceleme yaptı. Ancak çıkan sonuç herkesi şaşırttı. Resmi raporda, “Su numunesinin ‘İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik’in’ EK-2 A’daki kimyasal ve fiziksel parametrelerine uygun olduğunu bildiririz” yazılıydı. Bu sonuç Kapubağ köylülerinin kafasını karıştırdı.
Hangi rapora inanacaklar
Hayvanlara zararlı
Tarım İl Müdürlüğü’nün su ürünleri açısından verdiği rapor: “1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’na bağlı Su Ürünleri Yönetmeliği’nin 11. Maddesi Ek-5 Alıcı Ortama Ait Kabul Edilebilir Değerler Listesi’ne göre yüksek çıktığı ve su ürünlerinin yaşaması yönünden uygun olmadığı...”
Tarım İl Müdürlüğü’nün tarımsal açıdan verdiği rapor: “Sulama suyu sınıfı T4 (çok yüksek tuzul su) olup, bu su normal koşullarda sulamaya elverişli değildir. Yine 09.04.2012’de kül göleti, dutlu çeşme, çalış çeşmesi ve içme suyu kuyusundan alınan su analiz sonuçlarına göre sulama suyu sınıfı T3 olup bu sular da drenajı tam olmayan topraklarda kullanılamaz. Drene şartları oluşturulmuş topraklarda dahi tuza dayanıklı bitkilerin seçilmesi gerekir... Söz konusu kül göleti sularının tarım ve hayvancılığa uygun olmadığı, kaynak ve çeşme sularını da etkilemiş olabileceği kanaatine varılmış olup, içme suyu, çevre ve insan sağlığı açısından kurumumuz görüş vermeye yetkili değildir.”
Köyün resmi içme suyu kuyusu içinden alınan numuneler üzerinden yapılan analizler: “Tarım ve hayvancılık için uygun değildir.”
İnsan kullanabilir
Muğla İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün analiz sonuçları:
“Su numunesinin 16.06.2012 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik’in EK-2 A’daki kimyasal ve fiziksel parametrelerine uygun olduğunu bildiririz.”
Çalmadık kapı bırakmadı
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, konuyu Meclis gündemine taşırken, muhtar Ramazan Yörük’ün öğretmen oğlu Hüseyin Yörük, çalmadığı kapının kalmadığını anlattı: “Bütün bakanlıklara ve çevre örgütlerine mektup yazarak yardım istedim. Bazı bakanlıklar ilgilendi ama sonucu çıkmadı. Çevrecilerin ilgisini ise çekemedim” dedi. Mahkemeye suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Yörük, “Söz konusu suyu kullanmıyoruz. Raporlar kafamızı karıştırdı. Ama kullandığımız dağdan gelen kaynak suyu da yaz mevsiminde azalıyor” dedi.
Gölün her gün 6 bin metreküp su eklenerek büyümesine rağmen, çevresine hiçbir uyarı levhası ve önlem için tel çekilmediğini belirten Yörük, bir başka iddiayı daha gündeme getirdi. Yörük, “İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurumuz sırasında eski dosyalar da çıktı. Daha önce yapılmış çalışmalara ilişkin raporlar o dosyada dikkatimi çekti. Bir bilim adamı inceleme yapmış ve suda uranyum, toryum ve radyum bulunduğunu tespit etmiş. Belgeyi istedik ama vermediler. Sadece o belgenin fotoğrafını alabildim” dedi.