İstanbul'da "Yaşlı ve kimsesiz kişilerin mülklerini tehdit yoluyla ele geçirdikleri" iddia edilen ve Beykoz Tapu Müdürü Gülten Doğantemur ile rahip Abraham Fırat'ın da aralarında bulunduğu 33'ü tutuklu 55 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, aralarında eski Beykoz Tapu Müdürü Gülten Doğantemur'un da bulunduğu 6'sı kadın, 18 tutuklu sanık katıldı.
Duruşmada söz alan bazı sanık avukatları, "duruşmada görüntülü ve sesli savunma alınması" ile "duruşmaya kısmen veya tamamen yayın yasağı konulması" talebinde bulundu.
Bunun üzerine söz alan müdahil avukatlardan Cevdet Kıran ise sorgulamaların görüntülü ve sesli yapılması talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek, yayın yasağı konulması talebinin de, davanın kamuoyunu ilgilendirmesi ve iddianamede yer almayan mağdurların da davayı basın yoluyla takip edebilmeleri için reddedilmesini talep etti.
Taleplerle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, "görüntülü ve sesli sorgulama yapılması" talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu söyleyerek, "basın ve yayın yasağı" talebinin de dosya kapsamına göre reddedilmesine karar verilmesini istedi.
Duruşma, verilen aranın ardından öğleden sonra devam edecek.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan 139 sayfalık iddianamede, avukatı Cevdet Kıran aracılığıyla 29 Şubat 2008 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran İbrahim Ayaşlıesen'in, kaçırılarak Adana ve Mersin'de 8 ay boyunca silah zoruyla alıkonulduğunu, güvenlik güçleri tarafından kurtarıldıktan sonra İstanbul'a döndüğünde annesi Vanda Jeanne İvornne Ayaşlıesen'in öldüğü ve birlikte oturdukları yalı ile araçlarının Çetin Acar'a satıldığını belirterek, şüphelilerden şikayetçi olduğu ifade ediliyor.
Şikayetçi İbrahim Ayaşlıesen'i kaçırarak Adana ve Mersin'de zorla alıkoyan kişilerin, Çetin Acar'dan istedikleri parayı alamadıkları için Acar'ın kardeşi Erkan Acar'ı kaçırarak Adana'ya getirdikleri anlatılan iddianamede, Acar'ın da 250 bin dolar karşılığında kardeşinin serbest bırakılmasını sağladığı anlatılıyor.
Sanıkların Şemseddin Geçkil'i de zorla hürriyetinden yoksun bıraktıkları ve gayrimenkul mallarını yağmalama suçuna ilişkin delilleri ortadan kaldırmak amacıyla Kumburgaz'daki yazlığında boğarak öldürdükleri belirtilen iddianamede, yardıma muhtaç durumda olan kardeşi Fikriye Geçkil'in de bir süre zorla hürriyetinden yoksun bırakıldığı ve yağmalama suçuna ilişkin delilleri ortadan kaldırmak amacıyla bakımsız ve tedavisiz bir şekilde Etiler'deki evde tutularak öldüğüne kanaat getirildikten sonra Gebze'deki adliye otoparkının yanına atıldığı, vatandaşlar tarafından bulunarak hastaneye kaldırılan yaşlı kadının burada öldüğü ifade ediliyor.
Ceza istemleri
İddianamede, suç örgütünü kurduğu öne sürülen Çetin Acar'ın "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kasten adam öldürmek", "Nitelikli yağma", "Rüşvet vermek", "Dolandırıcılık", "Resmi belgede sahtecilik", "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" ve "Tebligat Kanunu'na muhalefet" suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 69 ile 168 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.
Örgüt yöneticisi olduğu ifade edilen Figen Gençsoy'un da aynı suçlardan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 76 ile 180 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Beykoz Tapu Müdürü Gülten Doğantemur ve Ümraniye Tapu Müdür Yardımcısı Turhan Tecik'in 8,5 ile 24'er yıl, rahip Abraham Fırat'ın 1,5 ile 8 yıl, tutuklu ve tutuksuz diğer 50 sanığın da müebbet hapse varan çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları isteminde bulunuluyor.