Politika

Yasaların dili neden anlaşılmaz?

30 Eylül 2008 03:00


53 yıllık hukukçu olan Alacakaptan da yasaların dilinin eskiliğinden ve anlaşılmazlığından şikayetçi. Alacakaptan’a göre “Yasaların bu kadar özensiz çıkarılması insanların hayatını çok kötü etkiliyor.” 

23 Ocak 2008’de bağlama cümlesi değiştirilen 1913 tarihli yasanın “yeni” hali şöyle: Mecra dahilinde her ne suretle olursa olsun balık sayhdgahı tesis edenler ef’ali mezküreden tahaddüs edecek zarar ve ziyanı tazminden maada mülki amir tarafından ikiyüzelli Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır.
Haberin devamı

Aynı yasanın 33. maddesinin bir fıkrası da “Bilamüsaade mecraların tarafeyn süddelerinde fetha ve mehaz küşat edenler ile...” diye devam ediyor. Prof. Alacakaptan,
“Ben dahi, Osmanlıca sözlüklere başvurmadan yukarıdaki hükümlerle neyin suç sayıldığını anlayamadım” diyor. Prof. Alacakaptan, yasaların neden anlaşılmaz olduğunu şöyle açıklıyor:

OSMANLICA KAVRAMLAR DEĞİŞTİRİLMEDEN YENİ METİNLERE KONULUYOR

Şimdi çıkartılan yasaların dilinin anlaşılamamasının birden fazla nedeni var. Hâlâ o eski, Osmanlıca dediğimiz kavramlar değiştirilmeksizin, değiştirilen yeni metinlere konuluyor. Bu işi anlamayan adamlar, hukuk cahilleri de hukuk komisyonlarında, adalet komisyonlarında yer aldığı için ya da Adalet Bakanlığı’nda yer aldığı için o metin o hâle geliyor.

YASALARIN DİLİ İNSANLARIN HAYATINI ETKİLİYOR

Türkçe’yi de doğru kullanamıyorlar; bırakınız Arap, Acem, Osmanlı kökenli kelimelerin, kavramların yer almasını, bugünkü dili de doğru düzgün kullanamıyorlar. Mesela bu yeni kanunda bir “olası kast” var, bir de taksirin ağır şekli olan kavram var. Okuduğunuzda ikisi arasındaki farkı anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Bunlar çok önemli. Mesela diyelim ki, ortadan devamlı çizgi geçen bir yol var. Siz sağdan gidiyorsunuz, karşıdan araba gelirken sollayamazsınız. Ama sizin önünüzdeki vasıta başka bir vasıta tarafından sollanmış olur. Siz de onu solluyorsunuz ve karşıdan da -bayram zamanı diyelim- 300 tane araba geliyor. Çarpışmada insan ölürse bu, kasti mi, taksirli mi ölüme sebebiyet verir? Bana kalırsa kasıtlıdır. Göze aldığınız zaman kasıttır. Allah’a emanet deyip geçemezsiniz oradan. Kamyonlarda yazar ya, “Allah’a emanet” diye. Bu iki müessesenin kanuna girmesi doğru fakat, daha açık olmalı (şuurlu taksir ve olası kast). Birbirine çok yakın şeylerdir ama çok farklı sonuçlara yol açar. Araba kullanıyorsanız aklınızda olsun. Gece çok önemli trafik akımının olduğu yola içkili olarak girip de kaza yapar, birinin ölümüne sebebiyet verirseniz kasten adam öldürmüş kadar, ona yakın ceza alırsınız. Yasaların bu kadar özensiz çıkarılması insanların hayatını çok kötü etkiliyor.