AB İlerleme Raporu'nda 'basın özgürlüğü ihlalleri'nde üçüncü madde olarak, Türkiye'de bir yıldır yasaklı olan YouTube girecek. Radikal gazetesinden Deniz Zeyrek (14 Mayıs 2009) , Youtube yasağın sürecini ilk yıldönümünde toparlayıp sunmuş:
İnternette video paylaşmak ya da izlemek için www.YouTube.com adresini yazanlar, karşılarında 5 Mayıs 2008 gününden beri ‘Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05.05.2008 tarih ve 2008/402 nolu KORUMA TEDBİRİ kapsamında bu internet sitesi (YouTube.com) hakkında verdiği karar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nca uygulanmaktadır’ yazısını buluyor. Atatürk’e hakaret içeren bir video nedeniyle, Atatürk’ü koruma yasasına göre 374 gündür uygulanan yasak, Türkiye’nin ‘videoyu kaldırın’, YouTube.com’un da ‘önce dava sona ersin’ inatlaşması nedeniyle bir türlü sona erdirilemedi.
Avrupa Birliği (AB), yasağı uygulayan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Dışişleri Bakanlığı nezdinde resmen devreye girerek nabız yokladı. Ancak bu girişimlerden kısa bir süre sonra 8 Mayıs’ta İnternet Teknolojileri Derneği’nin yasağa yaptığı itiraz Ankara 27. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. AB’ye göre, yasaklanan videoya Türkiye kamuoyunun tepkisi anlaşılabilir ama YouTube.com kadar yaygın bir sitenin mahkeme kararıyla ‘bütünüyle’ yasaklanması AB kapısında bekleyen Türkiye’yi Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerle aynı listeye sokuyor. YouTube.com yasağı, AB’nin hazırlayacağı ilerleme raporunda ‘açıklama ve yazılara açılan ceza davaları’ ve ‘hükümetin medya gruplarına yönelik baskısı’nın ardından ‘3. madde’ olarak ‘Basın Özgürlüğü İhlalleri’ başlığı altında sıralanacak.
Terör, porno, kumar sorunsuz
Türkiye’de hali hazırda 1600 internet sitesi yasaklı. Bunlardan 1300’ü doğrudan, 300’ü de mahkeme kararlarıyla yasaklanmış. Yasaklanan sitelerin çoğu çocuk pornosu, porno, terör ve şiddet propagandası ve yasadışı kumar gibi gerekçelerle kapatılmış. Bu gerekçeler uluslararası mevzuata uygun bulunduğundan Türkiye’ye eleştiri gelmedi.
Ancak 1600 yasaktan YouTube.com yasağı, Türkiye’yi dünya çapında baskıyla karşı karşıya bırakıyor. Bugüne dek Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve ABD’nin raporlarında bu yasağa atıfta bulunularak sorunun ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ çerçevesinde değerlendirilmesi istendi. YouTube.com, Facebook, Google gibi her biri dünya çapında 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan sitelerin porno, şiddet, terör, kumar gibi uluslararası mevzuata uygun gerekçeler olmaksızın mahkeme kararlarıyla kapatılması, ‘Türkiye’de mevzuatın teknolojiye ayak uyduramaması’ olarak görülüyor.
Uygunsuz içerik süzgeci yok
YouTube.com, kullanıcılar tarafından yüklenen videoları yükleme sırasında kontrol etmiyor, bir süzgeçten geçirmiyor. Ancak, uygunsuz videolar genellikle rahatsız olan kullanıcılar tarafından işaretlenerek site editörlerine iletiliyor. Editörler içeriği değerlendirdikten sonra, videonun sitenin koyduğu genel kurallara aykırı olduğuna kanaat getirirse videoyu çıkarıyor. Bu videoları yükleyenler de yasaklılar listesine alınıyor.
Sadece Atatürk videosunun olduğu sayfanın kapatılması teknik olarak mümkün olmazken, Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Türkiye kamuoyunda infial yaratan video nedeniyle YouTube.com’u tamamen kapatması, YouTube.com yönetiminin büyük tepkisini çekti. ABD, Japonya, Britanya, İtalya, İspanya, Hollanda, İrlanda, Fransa, Polonya, Brezilya, Kanada, Meksika, Avusturalya, Hong Kong, Tayvan, Yeni Zelenda, Almanya, Rusya ve Kore’de; İngilizce’nin yanı sıra, Japonca, Korece, İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Lehçe, Portekizce, Çince, Almanca ve Rusça dillerinde ‘yerel kopyalar’ oluşturan YouTube.com, davayı gerekçe göstererek Türkiye’de yerel kopya oluşturmuyor.
Yerel kopya oluşturulursa, uluslararası mevzuatta yer almayan ve ‘yerel’ kabul edilen yasalar (Atatürk’ü Koruma Yasası) dikkate alınabilecek. Böylece YouTube’un küresel kopyadan veri çıkarmak için gerekli gördüğü kısıtlamalar (porno, terör, şiddet, kumar vs) arasında yer almayan Atatürk’ü Koruma Yasası, Atatürk aleyhindeki videonun yerel kopyadan kaldırılması için gerekçe olabilecek. Türkiye’nin bütün ısrarına karşın, YouTube.com, Türkiye kopyası oluşturmuyor. Site yönetimi bunun için önce sitenin bir yıldır kapalı olmasına neden olan davanın sona ermesini şart koşuyor.
AB Komisyonu’nun Ankara Temsilciliği, yasak nedeniyle TİB ve Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulundu. AB’ye göre Atatürk hakkındaki olumsuz yayınlara yönelik tepki anlaşılabilir. Ancak YouTube.com, Facebook, Google gibi yaygın sitelerin münferit saldırılar nedeniyle bir mahkeme kararıyla yasaklanması, AB’nin internet mevzuatına ve ifade özgürlüğü yaklaşımına aykırı. AB üyeliğine hazırlanan Türkiye, bu uygulamalarla, benzer adımlar atan İran, Çin, Kuzey Kore gibi ülkelerle aynı ligde anılıyor.
‘Sadece Türklerden saklarsınız’
AB tarafı, yasak nedeniyle Türkiye’yi eleştirirken şu görüşü de ekliyor:
“Türk insanı Atatürk’e yönelik kötü propagandadan olumsuz engellenmez, tersine Atatürk’e dört elle sarılır. Ancak bu yasak, o videoyu sadece Türkiye’de yaşayanlara yasaklıyor. Bu da yasağın videoyu yükleyenlerin dünyada yapmak istediği propagandayı etkilemiyor. Üstüne üstlük, Atatürk aleyhine propagandaya bir de ‘Türkiye’nin yasakçı bir ülke olduğu’ propagandası ekleniyor.”
Kasım ayında yayımlanacak İlerleme Raporu’nda son yıllardaki raporlardan farklı olarak ifade, basın ve düşünce özgürlüğü ihlallerine geniş şekilde yer vermesi beklenen AB Komisyonu, internet yasağını da ağır ihlaller listesine koydu. AB’ye göre, internet yasakları, düşünce özgürlüğü bağlamındaki yazı ve konuşmalara yönelik ceza davaları ve son dönemde hükümetin basına karşı başlattığı baskı ve boykot çağrılarının ardından ihlaller arasında üçüncü sıraya oturdu.
Yasağa karşı AİHM’ye gidilecek
İnternet Teknolojileri Derneği, yasağa yönelik itirazlarının reddedilmesi üzerine hukuki mücadeleyi AİHM’de sürdürmeye karar verdi. AİHM’nin ve Avrupa Adalet Divanı’nın konuyla ilgili içtihatları, Türkiye’yi zor günlerin beklediğini gösteriyor.
Erdoğan ‘Ben giriyorum’ demişti
Yasağa rağmen YouTube.com’a girme yolları var. Başbakan Tayyip Erdoğan da siyasi bir soruyu yanıtlarken YouTube.com’da izlediği bir videodan söz etmişti. Gazetecilerin, sitenin yasaklı olduğunu anımsatması üzerine Erdoğan, “Ben giriyorum, siz de girin” demişti. AB de yasağı eleştirirken Türkiye’de teknolojiden biraz anlayan herkesin, transfer sitelerinden, ya da IP ve DNS ayarlarındaki küçük değişikliklerle yasaklı sitelere ulaşabildiğine dikkat çekiyor ve fiilen işe yaramayan yasağın, AB kapısında bekleyen Türkiye’yle ilgili yarattığı küresel görüntünün ülke imajını alt üst ettiğini vurguluyor.