Yardım nafakası talep eden anneyle, iki çocuğunun anlaşmazlığa mahkemeye taşındı. Yardıma ihtiyaç duyduğunu belirten anneyi, mahkeme haklı buldu. Davada son noktayı koyan Yargıtay, vergi mükellefi ve düzenli maaşı olan anneye yardım nafakası verilemeyeceğine hükmetti.
Aile Mahkemesi'ne başvuran yaşlı kadın, iki çocuğundan yardım nafakası talep etti. Mahkemede ifade veren davacı kadın, yaşının ilerlediğini, hasta annesiyle yaşadığını, yetim maaşı dışında geliri olmadığını, yardımlarla hayatını sürdürdüğünü öne sürdü. Davalı çocuklarının maddi durumlarının iyi olduğunu belirterek, her bir davalıdan aylık 350'şer TL olmak üzere toplam aylık 700 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep etti.
Davalı çocuklar ise davacı annelerinin yardıma muhtaç olmadığını, taşınmazlarını satarak paraya çevirdiğini, geri dönüşüm işiyle uğraştığını, kira ödemediğini iddia etti. Davacının asgari ücret seviyesinde geliri olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istediler.
Davacının annelik yapmadığını, davacıya yüklü miktarda miras kaldığını, nafaka verecek maddi imkanları olmadığını belirterek, davanın reddini istedi. Davayı kabul eden Aile Mahkemesi, her iki davalıyı toplam 450 lira yardım nafakası ödemeye mahkum etti. Kararı davalı çocuklar temyiz edince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikte karara imza atan Daire, davacı kadın adına kayıtlı araç olduğu, Sosyal Yardımlaşma Vakfı'ndan düzenli yardım aldığı, kira ödemediği, adına kayıtlı taşınmazların satıldığı, atık ve hurda toptan ticareti mükellefi olduğuna dikkat çekti.
Buna karşın davalılardan birinin belediyede şoför olarak hayatını devam ettirdiği hatırlatıldı. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerektiği vurgulandı.
Kararda şöyle denildi: " Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması ve somut olayda olduğu gibi bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir. Zira mevcut ekonomik ve sosyal durumda davacının yoksulluk içinde olduğu kabul edilemez. Bütün bu yönler göz önünde tutulmadan yardım nafakasının amacını aşar bir yorumla davacı lehine yardım nafakasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Kararın davalılar lehine bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."