Çalıştığı şirketin şantiye şefi inşaat mühendisinden sözlü izin alarak işyerinden ayrılan işçi ‘devamsızlık’ iddiasıyla işten atıldı. Kıdem tazminatı için mahkemenin kapısını çalan işçiye Yargıtay’dan kötü haber geldi.
İnşaat şantiyesinde çalışan işçi, acil bir takım işleri olduğunu belirterek şantiye şefi inşaat mühendisi H.T.’den sözlü izin alıp işten ayrıldı. İşçi iki gün mesaiye gelmeyince şantiye şefi mühendis, devamsızlık tutanağı tuttu. İşveren tarafından kapı önüne konulan işçi, soluğu İş Mahkemesi’nde aldı. Davacı işçi, iş akdinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etti. Davalı şirket ise davacının mazeret bildirmeden ve haber vermeden devamsızlık yaptığını savunarak davanın reddini talep etti.
Mahkeme, davacı tanıklarının beyanlarına dayanılarak, tarafların ileri sürmediği ‘çalışma şartlarındaki ağır değişikliği kabul etmeyen davacının çıkışının verildiği’ gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verdi.
“Sözlü izin aldığın için tazminat alamazsın”
Kararı işveren temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. İşçinin devamsızlık yaptığı ileri sürülen günlerde şefinden sözlü izin aldığını belirttiğine dikkat çekilen kararda şu ifadelere yer verildi:
“Davacı dava dilekçesinde, acil bir takım işleri nedeniyle şantiye şefi olan mühendis H.T.’den izin aldığını ve işyerinden ayrıldığını, onun bilgisi ve haberi doğrultusunda iki gün işe gitmediğini belirtmiş, iş sözleşmesinin feshi konusunda başka bir sebep ileri sürmemiş, fesih tarihini de belirtmemiştir. Davacı bu iddiasıyla bağlıdır. Davalı taraf, davacının bu iddiasına karşılık izin aldığını belirttiği H.T.'nin imzasının bulunduğu ve işyerini 22.07.2014 tarihinde terk ettiğine dair tutanak sunmuştur. Davalı işyerinde tutulan 23.07.2014 ve 24.07.2014 tarihli devamsızlık tutanakları da davacının iki gün işe gitmediğine ilişkin kabulüyle örtüşmektedir.
Mahkemece iş sözleşmesinin feshinde davacının ileri sürdüğü bu husus dikkate alınmaksızın ve değerlendirilmeksizin, davacı tanıklarının beyanlarına dayanılarak, tarafların ileri sürmediği "çalışma şartlarındaki ağır değişikliği kabul etmeyen davacının çıkışının verildiği" gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
Bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”