Gündem

Yargıda rüşvet davasında, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Erdoğan beraat etti

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan, rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti

19 Aralık 2012 12:55

Rüşvet aldığı iddia edilen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile bu davayla birleştirilen ve rüşvet vermekle suçlanan 15 sanık, Yüce Divan'da yargılandıkları davada beraat etti.

Yüce Divan'ın, tarihinde ilk kez bir yüksek yargı mensubunu yargıladığı davada karar açıklandı.

Anayasa Mahkemesi heyetinin Yüce Divan olarak görev yaptığı ve ceza davası prosedürü izlenen davanın son duruşmasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç kararı okudu.

Karara göre, rüşvet almakla suçlanan eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan beraat etti.

Rüşvet vermekle suçlanan diğer sanıklar Necdet Okçu, Yavuz Çay, Hüseyin Uysal, Murat Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Abdullah Pehlivan, Resul Dalkıran, İlhan Balcı, Serkan Tığlıoğlu, Çamur Ali Kopuz, Baki Bedir, Abdullah Çınar, İlhan Parseker, Murat Akbaş ve Orkun Osman Bilgivar'ın da beraatlarına karar verildi.

 

Beraat kararı, sanıklar ve salonda bulunan yakınlarınca sevinçle karşılandı

 

Anayasa Mahkemesi heyetinin Yüce Divan olarak görev yaptığı ve ceza davası prosedürü izlenen davanın son duruşmasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, kararı okudu.

Kılıç, araştırılacak başka bir husus kalmadığından duruşmaya son verildiğini belirterek, kararın ayrıntıları ve dayanaklarının gerekçeli kararda açıklanacağını söyledi.

Haşim Kılıç, sanıklar Hasan Erdoğan, Yavuz Çay, Necdet Okcu, Hüseyin Uysal, Murat Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Abdullah Pehlivan, Resul Dalkıran, İlhan Balcı, Serkan Tığlıoğlu, Çamur Ali Kopuz, Baki Bedir, Abdullah Çınar, İlhan Parseker, Murat Akbaş ve Orkun Osman Bilgivar hakkında rüşvet suçundan dolayı cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında, soruşturma evresinde elde edilen delillerden bir kısmının hukuka uygun olmaması, diğer delillerin ise sanıkların üzerlerine atılı rüşvet suçundan mahkumiyetlerine yeterli bulunmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-e bendi gereğince ayrı ayrı beraatlarına karar verildiğini bildirdi.

Kendisi ile üyeler Recep Kömürcü, Nuri Necipoğlu ve Hicabi Dursun'un sanıklar Süleyman Balcı, Resul Dalkıran, Necdet Okcu ve Hasan Erdoğan'ın rüşvet suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi yönünde karşı oy kullandığını ifade eden Kılıç, üye Recep Kömürcü'nün ayrıca sanık Murat Yalçıntaş'ın da rüşvet suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yönünde karşı oy kullandığını açıkladı.

Kılıç, sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri sürelere ilişkin yasada belirtilen süreler içinde ağır ceza mahkemelerinde tazminat isteminde bulunabileceklerini bildirdi. Beraat kararı, sanıklar ve salonda bulunan yakınlarınca sevinçle karşılandı.

 

Dava süreci

 

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki bir davanın sonucunu Yargıtay aşamasında etkilemek için rüşvet verdiği iddia edilen aralarında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da bulunduğu kişiler hakkında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.

Hasan Erdoğan hakkındaki soruşturma ise suç tarihinde görevi başında bulunması nedeniyle Yargıtayca yürütülmüş, Yargıtay Başkanlar Kurulu, Erdoğan'ın Yüce Divan'da yargılanmasına karar vermişti.

Yüce Divan heyeti, Erdoğan'ın yargılandığı davayla aynı soruşturma kapsamında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde rüşvet suçundan yargılanan, aralarında Yalçıntaş'ın da bulunduğu 15 sanık hakkındaki davayı rüşvet suçu yönünden birleştirmişti.

 

Savcılık 6 sanık için beraat istedi

 

Savcılığın esas hakkındaki mütalaasında, rüşvet verdikleri iddia edilen, sanıklar Çınar, Parseker, Bilgivar, Çay, İlhan Balcı ve Tığlıoğlu'nun kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatleri istenmişti.

Savcılık, Hasan Erdoğan'ın rüşvet alma, diğer sanıklar Okçu, Uysal, Yalçıntaş, Süleyman Balcı, Pehlivan, Dalkıran, Kopuz, Bedir, Akbaş'ın da rüşvet verme suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) rüşvet suçunu düzenleyen 252. maddesinin 1. fıkrası gereğince 4 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etmişti.

Erdoğan'ın ise yargı mensubu olması nedeniyle cezanın artırılmasını öngören TCK'nın 252. maddesinin 7. fıkrası gereğince, 5 yıl 4 aydan 18 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenmişti.