Milliyet yazarı Güngör Uras, Bodrum'un ünlü tatil beldesi Yalıkavak sahilinde inşasına başlanan bir alışveriş merkezini konu ettiği yazısında denizin hemen önüne Akmerkez tipi bir bina yapılacak olmasını 'cinayet' olarak niteliyor.
***
Yalıkavak’ta cinayet (Maktul sahilde yatıyor, katiller serbest) Türkiye’de turistik bölgelerde işlenen cinayetler büyük tırmanış gösteriyor. Bodrum’un Yalıkavak beldesindeki cinayet, turistik bölgelerdeki cinayetlerin ulaştığı boyutu gösteriyor.
Yalıkavak koyunun en hareketli sahilinde, denizin hemen önünde 3 katlı “Akmerkez tipi” Alış-Veriş Merkezi‘nin betonarme inşaatı tamamlanmış.
İnşaatın önünde asılı levhadan anlaşıldığına göre, inşaat için gerekli her türlü izin alınmış. “İzinli imar cinayeti“ni işleyen mimar ve mühendislerin isimleri de levhada yazılı.
Burada bir parantez açmakta yarar var. Türkiye’de imar cinayetlerini bilinçsiz, okumamış insanlar, yap-satçılar işlemiyor. Katiller, üniversitelerden diploma almış, mimar ve mühendis odalarına kayıtlı bazı mimarlarımız ve bazı mühendislerimiz.
Bu mühendislerimizin ve mimarlarımızın yaptıklarını, meslektaşları ve üye oldukları odalar görmezden geliyorlar. Onların bu yanlışlarını önleyecek yerde, meslek dışı konulara vakit harcıyorlar.
Deniz kenarına AVM
Gelelim Yalıkavak’a... Yalıkavak Bodrum’un yaşayan, en canlı çarşısına sahip zarif bir tatil yöresidir. Turistik bir yöredir. Özelliği yerel çarşısıdır. Dar sokaklar etrafına dizilmiş sıra sıra küçük dükkânlar, kahveler, lokantalar, turistik eşya satıcılarıdır. Çarşısı günün her saatinde yaşar. Geceleri sabaha kadar yerli ve yabancı turistler sokaklarında gezer.
Gözlerini kan (pardon rant) bürümüş bazı mimarlar, bazı mühendisler, ülkenin bu gibi cennet köşelerini katletmek için formül (pardon proje) geliştirmekte uzman oldular.
Yalıkavak’ta denizin dibinden başlayan mandalina bahçesindeki ağaçlar hunharca toplu kıyıma tabi tutulmuş. Sonra da koskoca mandalina bahçesinin tamamına Akmerkez benzerinin beton karkası dikilmiş.
Bütün bunlar Belediye Başkanı’nın onayıyla oluyor. Belediye Başkanı CHP’li. Belediyenin İnternet sitesini açınız. Başkanın resminin yanında bakınız neler yazıyor: “Misyonumuz ve değerlerimiz, tarihi kültüre ve milli değerlere sahip çıkmaktır. Dürüst ve adil olmaktır. Doğaya ve insana saygı göstermektir.“
Yıkmaya kimsenin gücü yetmez
Bunları okuyanlar sorarlar:”Ey CHP’li başkan... Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!” Dünyanın neresinde, hangi küçük tatil yöresinde, yörenin cazibe merkezi olan çarşının önüne, denizin kıyısına büyük şehirlerde bile benzeri olmayan büyüklükte dev bir alışveriş merkezinin yapımına izin verilir?” (Belediye Başkanı, İçişleri Bakanlığı’nın emriyle görevden alındı.
Görevden alınma nedeni henüz bilinmiyor. Fakat bu yazıda anlatılan bina nedeniyle görevden alınmadığı kesin. Çünkü bu tür imar cinayetleri kanunen suç sayılmıyor.)
Yalıkavak’la ilgim yılda bir veya iki defa çarşısına uğramaktan, Kavaklı Köftecisi’nde köfte yemekten, sahildeki balıkçı lokantalarında oturmaktan, sanatçılar çarşısında dolaşıp sanatçılarla sohbet etmekten öteye gitmez.
Ama yöre insanı, Yalıkavak’ta yaşayanlar, Yalıkavak esnafı, yöreyi sevenler dertli. “Bu binaya artık kimse dokunamaz. Belediye Başkanı bu bina nedeniyle Yalıkavak’ın turistik özelliğini yitireceğinin farkında değil” diyor.
Yalıkavak’ta olan biteni, bir örnek (bir “case”) olarak yazıyorum. Benzerleri diğer turistik yörelerde de oluyor. Bu tür yanlışların yapılmasını kimler önler? Mimar ve mühendis odaları ne yapar? Ben bilemiyorum? Bilen varsa anlatsın da öğrenelim.
***
İlgili haberler:
Bodrum'da iç çamaşırıyla deniz yasakDeniztemiz'den çevre kirliliğine tepki