Eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanlığı görevinden ayrılan Efkan Ala'nın bilinmeyen yönlerini yazdı. Ala için "Devletin gücünü kullanarak devlete operasyon çeken haşhaşi grubunun kurduğu oyunu masayı tekmeleyerek bozmuştur" diyen Akdoğan, "Kayak yapmak, zıpkınla balık tutmak, mantar toplama festivallerine katılmak onun bilinmeyen yönleridir. Çok güzel kırlangıç buğlama yapar, Hint lokantasının müdavimidir" ifadesini kullandı.
Akdoğan'ın Star'da "Efkan Ala" başlığıyla yayımlanan (7 Eylül 2016) yazısı şöyle:
Efkan Ala, yaklaşık 2 yıl yürüttüğü İçişleri Bakanlığı görevinden ayrıldı. Görevden ayrılan kişilerle ilgili eleştirel yaklaşmak tabii olabilir, her makam sahibini eleştirecek çok şey vardır, ancak kritik zamanlarda önemli görevler üstlenen ve büyük mücadeleler veren insanların hakkını da teslim etmek gerekir. AK Parti övgüyle söz edilecek bir tarihe sahipse, bu tarihin parçası olmuş, alınteri dökmüş aktörleri de artısı-eksisiyle ele almak durumundayız.
İçişleri Bakanlığı genelde devletin resmi ve ciddi yüzünü yansıtır. Efkan bey de uzun yıllar bürokraside yani devlet kademelerinde görev yaptığı için yeterince ciddi biridir. Yıllarca vali yardımcılığı, daire başkanlığı, genel müdürlük, valilik yapmış, sonunda devlet bürokrasinin tepesindeki makamlardan biri olan Başbakanlık müsteşarlığına gelmiştir. 7 yıl bu görevi yapıp ardından İçişleri Bakanı olması da bu ciddi görünümün üzerine yapışması için yeterlidir.
Efkan bey için ‘aslında öyle biri değildir’ demeyeceğim ama daha sempatik farklı yönleri olduğunu ifade edeceğim.
Efkan Ala, tipik bir Erzurumlu’dur, hem çok hoşgörülü ve itidallidir, hem de kavgadan çekinmeyen bir cesarete sahiptir.
Ala, yiğitlik zamanı çok radikaldir, gözünü budaktan esirgemeyen bir mücadele insanıdır. Nitekim 17-25 Aralık ortamında İçişleri Bakanı olarak ‘bodoslama’ mücadeleye girmiştir, adeta paralelle mücadeleye baş koymuş, kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği işleri yapmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olamamasında o dönemde verilen mücadelenin, paralelcilerin emniyetteki operasyonel görevlerden uzaklaştırılmalarının büyük etkisi vardır.
Devletin gücünü kullanarak devlete operasyon çeken haşhaşi grubunun kurduğu oyunu masayı tekmeleyerek bozmuştur, yani klasik bürokratların dar kalıplarıyla mazeret uydurma refleksi yerine yapılması gerekeni yapmıştır.
Statükonun olmaz, yıkılamaz denilen uygulamalarına veya FETÖ gibi hainlerin devlete karşı meydan okumalara karşı Meclis’in her şeyi yeniden kurgulayabileceği anlayışına sahiptir. Bu yüzden arkadaşları arasında ‘iki satır kanuna bakar’ lafı espriye konu olmuştur.
Cuntacı hainlere karşı radikal tedbirleri çekinmeden alan Ala, diğer yönüyle reformcu bir karaktere sahiptir. 7 yıl yaptığı Başbakanlık müsteşarlığı döneminde AK Parti iktidarının gerçekleştirdiği sessiz devrim denilen reformlarda büyük emeği vardır. Günlük sıradan konuşmalarını bile kadim filozofların sözlerine atıfla yapan Ala sağlam bir muhafazakar ve sağlam bir demokrattır.
Ala, İstanbul siyasalı bitirmiş, okulunun Türk siyasetine damga vuracak ve (özellikle mülki idarede) Ankara siyasalın pabucunu dama atacak şekilde parlamasına sebep olmuştur.
Kayak yapmak, zıpkınla balık tutmak, mantar toplama festivallerine katılmak onun bilinmeyen yönleridir.
Ala, çok güzel kırlangıç buğlama yapar, Hint lokantasının müdavimidir.
Müzik dinleyelim dediğinde çevresindekiler ‘yapma ya diyerek uzaklaşmaya başlar’. Çünkü klasik sanat musikisinin en eski parçalarını dinlemekle de kalmaz, sözlerini okumaya başlar.
“Gülşende yine âh ü enin eyledi bülbül
Bir nakş okuyup savt-ı hezâr eyledi bülbül
Olmaz deheni yâre müşâbih deyû gonce
Gül mushâfını açdı yemin eyledi bülbül”...
Abdulkadir Meragi’den Buharizade Mustafa Itri’ye, Dede Efendi’den Şevki beye kadar birçok sanat üstadının hayranıdır..
Efkan Bey, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğine inanmış, ona karşı sevgisinden ve sadakatinden hiçbir şey kaybetmemiş bir AK Parti neferidir.
Zor zamanda büyük işler yapmış, çalkantılı bir süreçte kaçınılmaz şekilde eleştiri oklarına da maruz kalmıştır.
Nöbet değişimi, siyasetin doğasında vardır. Olanda da hayır vardır.