-Yakut: ''Denktaş bağımsızlık mücadelesinin yılmaz savunucu'' TBMM (A.A) - 17.01.2012 - TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için ''Kimileri 'bir tarih göçtü' derken, bizler seni Kıbrıs Türkleri'nin tarihini yazan, direnişin ve bağımsızlık mücadelesinin yılmaz savunucusu olarak hatırlayacağız'' dedi. Yakut, TBMM Genel Kurulunda Denktaş için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından yaptığı konuşmada, yalnız Kıbrıs Türkleri'nin değil, Anavatan Türkleri ve Türk Dünyasının çok değerli bir evladını, KKTC'nin Kurucu Lideri ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Danktaş'ı kaybettiklerini belirterek, ''Acımız derin, üzüntümüz büyük, tesellimiz imkansızdır'' ifadelerini kulandı. Tarihin her döneminde büyük liderlerin, milletlerin, toplumların en meşakkatli dönemlerinde ortaya çıktığını ve görevlerini en iyi şekilde yerine getirerek, tarihin şanlı sayfalarında hak ettikleri yeri aldığını anlatan Yakut, şöyle konuştu: ''Rahmetli Denktaş da Kıbrıs Türkleri'nin en buhranlı döneminde ortaya çıkmış, bir milli kahraman ve büyük bir Türk lideridir. Denktaş, başta ENOSİS ideolojisinin hain maşası EOKA olmak üzere Rumların, Kıbrıs Türkleri'ne yönelik insanlık dışı saldırılarına, Kıbrıs Türkünü adadan ve dünya sahnesinden silecek şekilde küçük büyük demeden katletmeye başladığı bir süreçte, bir avuç Kıbrıs Türkü ve Anavatan'ın kahraman evlatlarıyla birlikte kurduğu Türk Mukavemet Teşkilatıyla şanlı bir direnişe imzasını atmış yiğit bir vatan evladıdır. Arkadaşlarıyla birlikte çıktığı milli mücadelesini, inandığı ve yürekten bağlı olduğu Milli Kıbrıs ve Türklük davasını, hayatı boyunca sürdürmüş, hiçbir zorluk ve engellemelere aldırmadan, tavizsiz bir şekilde şerefli görevini ifa etmiş, şanlı direniş ve mücadelesini en büyük miras olarak Kıbrıs Türkleri'ne ve Türk dünyasına bırakarak aramızdan ayrılmıştır.'' Yakut, Denktaş'ın yaktığı özgürlük ateşinin Türk dünyasının aydınlatılmasında da önemli bir meşale olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türk dünyasının yiğit lideri; tarihi mirasın ve Kıbrıs Türklüğünün bağımsızlık ülküsü, bizlere bıraktığın en büyük emanettir. Necip bir milletin evlatları olarak, bağımsız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mutlaka tarih sahnesinde hak ettiği yeri ve rolü alacak ve bunda da en büyük pay senin olacaktır. Mücahitliğinle, hatipliğinle, teşkilatçılığınla, uluslararası diplomasideki manevra kabiliyetinle, sabrın ve en önemlisi de baba Denktaş, bilge dedeliğinle her zaman gönlümüzde yaşayacak ve yaşatılacaksın. Kimileri 'bir tarih göçtü' derken, bizler seni Kıbrıs Türkleri'nin tarihini yazan, direnişin ve bağımsızlık mücadelesinin yılmaz savunucusu olarak hatırlayacağız. Son nefesinden önce bile 'Burası bağımsız bir Cumhuriyet'tir' diyecek kadar Kıbrıs Türkü'nün milli davasına bağlılığın, direnişin ve kararlı kişiliğinle, fani olan hayatına veda etsen de bıraktığın fikirler, yazdığın eserler, yeni nesillere tarih boyunca ışık tutacak, yol gösterecek ve ilham kaynağı olarak ilelebet gönüllerde abideleşecektir. O, Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesinde bayrağı göğe çekmiş bir vatan evladıydı ve o bayrak ilelebet Kıbrıs semalarında şanla şerefle dalgalanacak ve dalgalandırılacaktır. Bilge Denktaş; bugün adları ve öyküleri anlatılmayan ve isimleri alt alta sıralanan binlerce mücahit ve şehitlerimizle buluşma günün... Başın dik, alnın ak bir şekilde Toroslar'ın yalçın kayalıklarından Kıbrıs semalarına süzülen bir kartal misali vuslata erme günün. Makamın cennet olsun, Allah rahmet eylesin...'' Yakut, Kazak Türkleri'nin göç liderlerinden Delilhan Canaltay ile Milli takım ve Türk Futboluna büyük emeği geçen Lefter Küçükandonyadis'in de hayatını kaybettiğini hatırlatarak, kendilerini rahmet ve minnetle andığını söyledi. -Gruplar adına konuşmalar- Yakut'un konuşmasının ardından grup başkanvekilleri de Denktaş ile ilgili görüşlerini ifade etti. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Denktaş'ı anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini belirterek, ''Denktaş bir devlet kurucusuydu. Dış konjonktürün getirdiği sonuç olarak değil, bedelini kanla ödeyerek, bir devlet kuran büyük kahramandı. Bir Türk büyüğü, dava adamıydı. Tıpkı Atatürk gibi...Denktaş bütün olumsuz şartlara, bazen Türkiye'ye rağmen KKTC'de Türk varlığını bağımsız bir devlete ulaştırma mücadelesini vermiştir. Bu devirde devlet kurmak kolay hadise değil'' dedi. Denktaş'ın kendilerine bir emanet bıraktığını kaydeden Şandır, ''TBMM olarak hepimiz Kıbrıs'taki Türk varlığının bağımsız bir Türk Cumhuriyetine dönüşmesini, milli görev olarak görmemiz bilmemiz gerekir. Bu bize bir anlamda namus borcu olarak üzerimize tevdi edilmiş görev, sorumluluktur'' diye konuştu. AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, ''Kıbrıs davamızın en önemli isimlerinden biri olan Denktaş hakkın rahmetine yürüyor. Denktaş ömrünü Kıbrıs Türkleri'ne adamıştır, ufku geniş, hareket adamıdır. Eserleriyle kalıcı olmaya devam edecektir'' açıklamasında bulundu. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da ''küçük bir kızın hatıralarından yola çıkarak'' Denktaş'ı anmak istediğini ifade ederek, ''Suyun öte yanı da bizim aslında, kokusuyla, dokusuyla. Halkına hiç ihanet etmedi, hep onların yanında oldu. Egemen güçlerin emrini dinlemedi. Orada yoktan var edilmiş Kıbrıs Türk ulusu var. Onlar bizden ama sakın sakın bir daha onlara 'ben olmasam yoksulluktan, açlıktan ölürsünüz' diye incitici, zehirleyici laf etmeyin. Bugünden itibaren sızlatacağınız sadece bir halk değil, Koca Türk'ün kemikleridir. Denktaş, yaşamı, direnişiyle bize, tüm ezilenlere ve tutsaklara ışık olsun'' dedi. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ise konuşmasında, bundan sonra da Kıbrıs tartışılırken Denktaş isminin telaffuz edileceğini belirterek, ''Kıbrıs halkının özgürce iradesini belirlediği, kendi demokrasisini kurduğu, eşit ve özgürce yaşadığı, doğduğu topraklarda özgürce yaşadığı günler yakın olsun. Denktaş ile aynı gün tarihe not düşercesine Lefter de vefat etmiştir. Bu coğrafyanın, tarihin, yaşadıklarımızın gerçeğidir'' diye konuştu. Genel Kurulda Denktaş için saygı duruşunu yapıldığı sırada, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın Genel Kuruldan çıktığı görüldü. Tan, kuliste kendisine bunun nedenini soran gazetecilere, ''Duygusal olarak o anda Genel Kurulda bulunmak istemedim. Tamamen kişisel bir harekettir'' dedi.