Çevre

WWF: Türkiye’de 2017 yılında hava kirliliği trafik kazalarından 7 kat fazla can aldı

"2017'de hava kirliliği, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği değerlere indirilseydi ölümlerin %13’u önlenebilirdi"

01 Aralık 2019 19:42

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) kömürle çalışan termik santrallere 2,5 yıl daha havayı kirletme izni veren yasal düzenlenin Meclis tarafından kabul edilmesine karşı açıklama yaptı.

“Termik santrallerde, 2013 yılından bu yana gerekli düzenlemeler yapılmadığı için, insan ve çevre sağlığı son derece olumsuz etkilenmektedir” diyen WWF, söz konusu tesislerdeki çevre ve hava kirliliğini engellemeye yönelik yatırımların ertelenmeden, derhal yapılması çevre ve halk sağlığı açısından mutlak bir zorunluluk olduğunu belirtti.

15 santralin filtre takmak için durdurulmalarının Türkiye’de bir elektrik sıkıntısı yaratması mümkün olmadığını vurgulayan WWF, “Kaldı ki bu tesislerin hepsinin aynı anda durdurulması gerekmemektedir” diye ekledi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Santrallerin bulunduğu illerde kanser nedenli ölümler arttı”

“Kömürle çalışan termik santrallere 2,5 yıl daha havayı kirletme izni veren yasal düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Üçü hariç özel şirketler tarafından çalıştırılan ve toplam sayısı 15 olan termik santrallerde, 2013 yılından bu yana gerekli düzenlemeler yapılmadığı için, insan ve çevre sağlığı son derece olumsuz etkilenmektedir. Başta Kahramanmaraş ve Manisa olmak üzere bu tesislerin faaliyet gösterdikleri illerde kanser nedeni ile yaşamlarını yitirenlerin sayısı artmaktadır.

“Kömürle çalışan termik santrallerin bacalarına filtre takılması ve çevreyle ilgili diğer düzenlemelerin yapılması zorunluluğu 2013’ten bu yana 4 kez ertelenmiştir ve son yapılan yasal düzenleme bu süreci iki buçuk yıl daha uzatmıştır.

“Filtresiz olarak çalışan bu tesisler hem teknolojik kısıtlamalar hem de karlılık oranlarının zayıf olması nedeniyle her gün işletilmemekte, bazıları ise yılda sadece 65-70 gün civarında çalışmaktadır. Filtre takmak için durdurulmalarının Türkiye’de bir elektrik sıkıntısı yaratması mümkün değildir; kaldı ki bu tesislerin hepsinin aynı anda durdurulması gerekmemektedir.

“Hava kirliliği nedeni ile ülke olarak ağır bir bedel ödüyoruz!

“İhtiyaçtan fazla santral, talepten yüksek arz”

2009’dan beri kurulu güç ve üretim arasındaki makas giderek açılmaktadır. TEİAŞ’ın verilerine göre, 2017 yılında en yüksek talep olan dönemde bile 80.343,3 MW değerindeki kurulu gücün yalnızca 47.660 MW’ı yani % 59,3’ü kullanılmıştır.

“İhtiyaçtan fazla santral kurulduğu için talepten çok daha yüksek bir arz bulunuyor. Dolayısıyla zaten sürekli çalışmayan santrallerin gerekli düzenlemelerin yapılması için geçici süreliğine sırayla durdurulması sorun teşkil etmemektedir.

“Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hava kirliliği ölçümleri ve ölüm istatistikleri kullanılarak yapılan analize göre, Türkiye’de 2017 yılında hava kirliliği trafik kazalarından 7 kat fazla can almıştır.

“2018 yılında hava kalitesi, ulusal sınır değerlerine göre değerlendirildiğinde; 81 ilin yarısından fazlası (%56) kirli hava solumuştur.

“Hava kalitesi en kötü il Kahramanmaraş”

“2018 yılında hava kalitesi en kötü il, Afşin-Elbistan ilçesinde iki kömürlü termik santrali ve yeni santral planları ile gündeme gelen Kahramanmaraş olmuştur.

“Ölümlerin yüzde 13’ü önlenebilirdi”

Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı ‘Kara Rapor’a göre 2017 yılında Türkiye’deki hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlere indirilmiş olsaydı ülkemizde yaşanan ölümlerin yaklaşık %13’u önlenebilirdi.

“Aynı rapora göre; kirli havanın düşük yapmak, çocuklarda doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit ve bronşit gibi solunum hastalıkları, zatürree ve zekâ geriliği gibi sağlık sorunları ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır.

“Söz konusu tesislerde çevre ve hava kirliliğini engellemeye yönelik yatırımların ertelenmeden, derhal yapılması çevre ve halk sağlığı açısından mutlak bir zorunluluktur.”