Alman federal ve eyalet içişleri bakanlarının WhatsApp ve benzeri elektronik haberleşme hizmetlerinin denetlenmesiyle ilgili planlarına muhalefetteki Yeşiller partisi tepki gösterdi. Partinin Federal Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckart WhatsApp uygulamasının denetlenmesinin önünde aşılması güç anayasal engeller bulunduğunu söyledi.
Dresden'deki içişleri bakanları toplantısında ağır suçların takibinde şifreli haberleşme hizmetlerine resmi makamlarca müdahale edilmesi hususunda görüş birliği sağlanmıştı. Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere bu hususun meclis tatilinden önce Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa alınacağını söylemişti.
İçişleri bakanlarının mültecilerden parmak izi alma yaşının 14'ten 6'ya indirilmesi şeklindeki talepleri Alman Hakimler Birliği tarafından eleştirildi. Birlik Başkanı Sven Rebehn bir medya kuruluşuna verdiği demeçte, çocuk yaştaki mültecilerin Almanya açısından güvenlik riski yaratmadıklarını ve ‘aşırı önlemlerle hukuk devleti prensiplerinin zedelenmemesine özen gösterilmesi gerektiğini' söyledi. İçişleri bakanları iltica işlemlerinde karşılaşılan çifte kimlik sorununu ortadan kaldırmak için bu uygulamanın gerekli olduğunu duyurmuşlardı.
‘Çocuklar şiddete yönlendiriliyor'
Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Hermann çocukların da Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından izlenebilmesini talep etti. Hermann son yıllarda İslamcı çevrelerin çocukları şiddet eylemlerine kışkırttıklarını, ya da çocukların kendiliklerinden şiddet kullanmaya karar verdiklerini söyledi.
Sol Parti Meclis Grup Başkanvekili Frank Tempel içişleri bakanlarının prensipte yasaların sertleştirilmesine meyilli olduklarını söyledi. Tempel bir gazeteye verdiği demeçte, "önleyici tedbirler mülkiyet ve şiddet suçlarında önemli rol oynadığı halde, nedenlerine bakmadan sadece baskının arttırılmasına çalışılıyor. Bu suçtur” dedi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, dpa/AG, BÖ