Die Welt gazetesi sağcıların Chemnitz'deki taşkınlıkları karşısında devletin kurumlarını önemli bir sınavın beklediğini yazıyor:
"Aslında Salı günü Chemnitz'in barış içindeki geleceği ön plana çıkarılacak ve Avrupa kültür başkentliğine adaylığını koyan kentin gelişme potansiyeli tanıtılacaktı. Ama şimdi Saksonya eyaletindeki bu kent, göç politikası tartışmalarının odağı haline geldi. Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Pegida ve Nasyonal Demokrat Parti (NPD) olayları yorumlama üstünlüğünü ele geçirmek ve kimin en fazla göstericiyi harekete geçirdiğini göstermek için birbirleriyle yarışıyor. Chemnitz'de ve bütün Almanya'da hukuk devletini ve polisi önemli bir ‘liyakat sınavı' bekliyor. Şiddetin bölgelere ayrılmasına ve güvenliğin bölünmesine izin verilmemelidir. Hamburg'daki G-20 zirvesi sırasında ya da Chemnitz'de, fark etmez.”
Stuttgarter Nachrichten gazetesi Almanya'nın doğusunda yer alan Chemnitz'teki gösteri ve çatışmaları konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
"Artık her şey çok hızlı oluyor. Sosyal medya üzerinden en kısa zamanda büyük bir kalabalık toplamak kolaylaştı. Sadece polis yeterli güçle olay yerine ulaşmakta zorlanıyor. Bu nedenle Chemnitz'teki olaylar, kışkırtıcı sloganların Alman terbiyesinin ifadesi olduğunu iddia edenlere örnek teşkil etmemelidir. Olaylardan bir gün sonra aşırı sağcı bir grubun kentte gösteri düzenlemesinin toplanma hürriyeti ile ilgisi yoktur.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung ABD Başkanı Donald Trump'ın Amerikan toplumunu bölen davranışlarını eleştiriyor:
"Trump'ın sorunu, hayatını kaybeden Senatör McCain'in değerini yansıtan kelimeler kullanmaması değildir. Trump saygıdeğer Senatör hakkında övücü sözler söyleseydi, adı hemen yalancıya çıkardı. Trump'ın çok daha büyük bir sorunu var. O başkanlık makamını partiler üstü birleştiriciliğe yer bırakmayacak şekilde deforme etti. Selefleri de ajandalarını uygularken duyarlı olmamışlardı. Ancak Barack Obama ve hatta George W. Bush bile davranışlarını tek meşru fikir sayıp, farklı düşünenleri halk düşmanı ilan edecek kadar ileri gitmemişti. Öyle oldukları için de ulusun kader günlerinde teselli verebilmiş ve karşıtlarının yurtseverliğini takdir edebilmişlerdi. Siyasi cephelerdeki öfkelilerin erdeme önem vermedikleri internet mesajlarından da belli oluyor. Ölmüş senatöre acımasızca yükleniyorlar. Demek böyle düşünen yalnız Trump değil. Ama bu Trump'ın doğru tarafta olduğu anlamına gelmez.”
Süddeutsche Zeitung gazetesi ABD'de Donald Trump'a gösterilen tepkiyi şöyle değerlendiriyor:
"Amerikalıların büyük bölümü, ülkeye verdiği zarardan dolayı Trump'a öfke duymakta haklıdır. Ancak Trump'ın en kısa zamanda ve her ne pahasına olursa olsun azledilmesini isteyenler Amerikan Anayasası'nın yetersiz bir başkanın seçimlerle makamından kovulmasını öngördüğünü unutmamalıdırlar. Demokratlar 2016'daki seçimde Trump'a yenilmeyi başardılar. Rusya'nın seçime müdahalesiyle ilgili iddialar Demokratların beceriksizliklerinden ötürü yenildikleri gerçeğini örtemez. Bu hatalarını, seks hayatından dolayı Trump'a görevden el çektirme şeklindeki başarı şansı tartışma götürür bir prosedür başlatmakla telafi edemezler. Bu yöntem Clinton'da doğru değildi, Trump'ta da doğru olmaz. Demokratlar asıl 2020 seçimini Donald Trump'a karşı kazanmaya bakmalılar.”
DW,dpa,AFP/AG,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe
