Yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees’in 1.178 çalışanın katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre çalışanların yüzde 62’si son bir yıldır kendini daha stresli hissediyor, yüzde 26’sı işe odaklanmakta güçlük çekiyor. Y kuşağı her iki konuda da X kuşağına kıyasla daha fazla zorluk yaşıyor.
Dijitalleşme süreci ile hızlı bir değişime giren iş dünyasında COVID-19 ile birlikte adeta taşlar yerinden oynadı. Sağlık endişesinin yanı sıra dünya genelinde yaşanan ekonomik belirsizlikler işsiz kalma riskini beraberinde getirirken, uzaktan çalışma ile birlikte değişen mesai kavramı ve sürekli evde olma hali de çalışanları ciddi ölçüde etkiledi. Yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees’in, Etki Yatırımı Platformu’nun (Etkiyap) katkısıyla hazırladığı “Esenlik Programlarının Çalışan Esenliğindeki Yeri” başlıklı araştırma, çalışanların yaşadıkları değişimi gözler önüne serdi.
Esenlik Programlarının Çalışan Esenliğindeki Yeri Anketi, ‘cam, çimento ve toprak’, ‘ulaştırma, lojistik ve haberleşme’, ‘ilaç ve yaşam bilimleri’ ile ‘enerji’ sektörlerinde faaliyet gösteren 10 şirketin iş birliği ile yapıldı. Ankete katılan iller sırasıyla (En çok cevap verenlere göre) İstanbul, Mersin, Eskişehir, Niğde, İzmir, Ankara, Afyonkarahisar ve Kayseri oldu.
"Y kuşağı işini kaybetme endişesiyle daha fazla stresli"
Araştırmaya Türkiye genelindeki sekiz şehirde farklı sektörlerde faaliyet gösteren 10 şirketten 1.178 çalışan katıldı. Ağırlıklı olarak 25-40 yaş (Y kuşağı) ile 41-56 yaş (X kuşağı) arası çalışanların yer aldığı araştırmada, çalışanların son bir yılı değerlendirildi. Buna göre ankete katılanların yüzde 62’si son bir yıl içinde streslerinin arttığını ifade etti.
Stres seviyesinde artış yaşayan kadın ve erkek çalışanlar arasında sayısal olarak fark bulunmazken, stres seviyesinin düştüğünü ifade eden kadın çalışanların oranı yüzde 18, erkeklerin oranı ise yüzde 11 oldu.
Kuşaklar arasındaki farka bakıldığında ise yurt dışında yapılan araştırmalara benzer bir sonuçla Y kuşağının son bir yılı X kuşağına kıyasla daha stresli geçirdiği görüldü.
Çalışmada bu durumun başlıca sebepleri; Y kuşağının hem kendilerinin hem de yaşça büyüklerinin sağlığı için endişelenmeleri ve kariyer planı yaparken işleri kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaları olarak ifade edildi.
Evde dikkat dağıldı, işe odaklanma sorunu arttı
Pandemi öncesinde özellikle ofis ortamının gürültüsü nedeniyle yaşanan odaklanma sorunu, uzaktan çalışma döneminde çalışmak için elverişli ortamlar yaratılamaması nedeniyle artış gösterdi. Çalışanların yüzde 26’sı son bir yılda odaklanma sorunlarının arttığını belirtti. Odaklanma sorunu konusunda kadınların daha değişken bir dönemden geçtiği görüldü. Kuşaklara bakıldığında ise odaklanmakta güçlük çeken Y kuşağının oranının, X kuşağına göre yüzde 6 daha fazla olduğu ortaya çıktı.
Kadınlar ile erkekler arasında önemli farklar
Araştırma, değişen çalışma ortamı konusunda kadınlar ile erkekler arasında önemli farklar olduğunu da gösterdi. Erkeklerin yüzde 54’ünün çalışma ortamı değişirken bu oran kadınlarda yüzde 87 oldu. Bu süreçte erkeklerin yüzde 19’u, kadınların ise yüzde 57’si tamamen uzaktan çalışmaya başladı. Çalışmada, kadınların odaklanma konusunda daha değişken dönemlerden geçmelerinin, evde daha fazla çalışmalarından kaynaklandığı da vurgulandı. Y kuşağı da X kuşağına göre yüzde 9 daha fazla tamamen uzaktan çalışmaya geçti.
Esenlik programları çalışana kendini değerli hissettiriyor
Wellbees’in araştırmasında ayrıca çalışanların yaşadıkları bu değişimlerin esenliğin sekiz boyutunu (sosyal, entelektüel, fiziksel, finansal, çevresel, duygusal, spiritüel, mesleki) nasıl şekillendirdiği de incelendi. Katılımcıların yüzde 76’sı iş yerleri tarafından sunulan esenlik programlarını ‘değerli’ veya ‘çok değerli’ bulurken, bu oran kadınlarda yüzde 81, erkeklerde ise yüzde 73 oldu. Yine her 100 çalışandan 76’sı, şirketlerinin esenlik programı sunmasından dolayı kendini değerli hissettiğini ifade etti. Erkek çalışanların yüzde 52’si kadın çalışanların ise yüzde 59’u esenlik programlarının uzaktan çalışma döneminde iş yerlerine ve çalışma arkadaşlarına bağlılığı artırdığını söyledi. Genel olarak katılımcıların yüzde 70’i, başvurduğu yeni şirketin esenlik hizmeti sağlamasını önemli bulduğunu belirtti.
Araştırmada ilaç ve yaşam bilimleri ile enerji, esenlik seviyesi en yüksek sektörler olarak öne çıktı. Erkeklerin bütünsel esenlik seviyesi genel ortalamanın altında kaldı. Sekiz boyut içinde kadınlarda en yüksek esenlik seviyesi spiritüel, erkeklerde mesleki oldu. Esenlik seviyesinin en düşük olduğu alanın ise her iki grup için de finans olduğu ortaya çıktı. X kuşağındaki anket katılımcılarının esenlik seviyesi, yedi boyutta Y kuşağından yüksek çıkarken, Y kuşağında esenliğin daha fazla olduğu tek alanın sosyal olduğu görüldü.
Net Tavsiye Skoru yüksek şirketler esenlik programları uyguluyor
Araştırma ayrıca bir iş yerinde çalışanların o iş yerini değerlendirdiği bir ölçüm yöntemi olan Net Tavsiye Skoru (NPS) ile kurumsal esenlik çalışmaları arasında pozitif bir ilişki olduğunu gösterdi. Buna göre çalışmaya katılanların yüzde 45’i iş yerlerini 9 veya 10 puanla değerliyor, bu da onların iş yerlerinden memnun olduğunu ifade ediyor. İş yerini 9 veya 10 olarak değerleyenlerin yüzde 89,5’i esenlik programlarını değerli veya çok değerli bulduğunu belirtirken, genel ortalamada bu oran yüzde 76’da kalıyor. Yine bu değerlemeyi yapanların yüzde 80’i esenlik hizmetlerinin işteki performansını olumlu etkilediğini söyleyerek genel ortalamanın (Yüzde 68) üzerinde yer alıyor.
"Uzaktan çalışma ve hibrit modeller giderek kalıcı hale gelmeye başladı"
Çalışmanın sonuçlarını değerlendiren Wellbees Kurucusu Melis Abacıoğlu, Türkiye’deki çalışanların yaşadıkları sorunların globalde yaşananlar ile benzerlik gösterdiğini söyleyerek, bu konuda fark yaratmak isteyen şirketlerin kurumsal esenliğe yöneldiklerine dikkat çekti. Abacıoğlu şöyle devam etti:
“Kendini iyi hisseden çalışanların, işverenleri tarafından iyi olması için özen gösterilen bireyler olduğunu görüyoruz. Çalışanlarını, bilançolarında listelenen varlıklar arasında en üste taşıyan, çalışan deneyimi ile esenlik deneyimini harmanlayan şirketlerin sayısının arttığı görmek mutluluk verici çünkü dünya o tarafa doğru koşuyor. Özellikle uzaktan çalışma ve hibrit modellerin giderek kalıcı hale gelmeye başladığı, büyük istifa hareketinin hızla dünya geneline yayıldığı bir dönemde, esenlik çalışanlara ‘gitme’ demenin en net ve güzel yolunu oluşturuyor. Biz de bu çalışma ile şirketlerin bu alanda hazırlayacağı yol haritasına katkı sunmayı hedefliyoruz.”