Dünya

Washington'ı sarsan belgeler: Obama yönetimi, Trump'ın mezarını kazmak için 'gizli bir örgüt' gibi mi çalışıyor?

Ortaya çıkan belgelerde yer alan iddialar, Hollywood filmlerindeki komplo teorilerini aratmadı

27 Ağustos 2018 18:41

Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın yönetiminin ‘İran’la nükleer anlaşma, Obamacare’ gibi politikalarını halka duyuran kimi isimlerin, bu politikaların devam etmesi için ‘The Echo Chamber’ isimli bir yapı olarak çalışmaya devam ettiğinin iddia edildiği iki belge ortaya çıktı. New Yorker'ın haberini yaptığı belgelerden ilkini ABD Başkanı Donald Trump yönetimindeki Beyaz Saray'ın, ikincisini ise özel araştırma şirketi Black Cube'un hazırladığı belirtildi. 

New Yorker'a konuşan bir kaynak, ortaya çıkan belgelerden ilkinin Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından hazırlandığını söylerken Konsey, dergiye konuşmayı reddetti. ‘Echo Chamber’ın içinde oldukları iddia edilen isimler ise belgedeki suçlamaları kesin bir dille yalanlıyor.

ABD’li New Yorker dergisinin elde ettiği üzerinde imza ya da tarih bulunmayan ilk belgede, Obama yönetiminin politikalarını ‘halka satan’ kişilerin aynı hizmeti ‘özel sektörden vermeye başladıkları’ ve ‘bu eylemlerle ABD Başkanı Donald Trump’ın dış politikasının mezarının kazılmaya çalışıldığı’ iddiası yer alıyor. ‘Echo Chamber’ ismi verilen bu ‘yapı’ya mensup olanlar ‘sadık Obamacılar’ olarak tanımlanırken bazı ‘yapı mensupları’nın kendilerinden ‘direniş’ olarak bahsettikleri öne sürülüyor. 

Ayrıca bu isimlerin, 'İran ile Obama yönetiminin imzaladığı nükleer anlaşmanın savunulması için çok çaba sarf ettikleri' iddiasından yola çıkılarak, ‘yapı’nın Ortadoğu/İran ayağının önemli olduğu da dile getiriliyor. Belgede, bu ‘yapı’nın kendi politikalarını korumak için başvurduğu tekniklerin ise çoğunlukla ‘büyük medya kuruluşlarının ve gazetecilerin kullanılması’ olduğu söyleniyor.

‘The Echo Chamber’ başlıklı belgede, bu ‘yapı’nın olası lider ve çalışanlarının isimlerine de yer veriliyor. Eski Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes’un ekibin ‘beyni’ olduğu iddia edilirken, eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Jake Sullivan’ın da ‘yapı’nın liderlerden olduğu söyleniyor. Bu kişilerin şu an hangi pozisyonlarda bulunduklarına da belgede yer verilmiş. Hatta eşlerinin çalıştıkları işler ile görev aldıkları kurumlardan bile bir yere varılmaya çalışılmış.

Ben Rhodes ve Jack SullivanBelgede, 'direniş'in faal birer parçası olanlar’ için de bir ‘olası şüpheliler listesi’ oluşturulmuş. Bu isimlerin gazetecilerle temasa geçip ‘haber yaptıran’ ve bu haberleri sosyal medyada gündeme getiren kişiler oldukları söyleniyor. Bunlar, ‘savaş odası’ndaki kişiler. Ayrıca bu isimleri bir araya getiren şeyin de ‘2008 başkanlık seçimlerinde Obama kampanyasına yakın olmaları’ tespitinde bulunuyor. Örnek olarak da ‘yapı’ya mensup oldukları iddia edilen Obama’nın eski konuşma yazarı Jon Favreu ve Rhodes’un yardımcısı Tommy Vietor’ın 2008 döneminde ‘oda arkadaşları’ olması gösteriliyor.

Belgede, 'eylemlerde faal rol alanların' başında, ‘savaş odası’nı yönettiği iddia edilen Biden’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Colin Kahl’ın bulunduğu söyleniyor. Kahl’ın sosyal medyada çok aktif olmasına ve Trump yönetimini hedef alan yazıları yaymasına dikkat çekiliyor. Obama’nın eski iletişim direktörü Dan Pfeiffer ile eski gazeteci ve Obama yönetiminin faal isimlerinden Jon Finer’ın isimleri de belgede geçiyor.

İşlerin daha da ilginç bir noktaya gelmesine ise New Yorker'ın ulaştığı bir diğer doküman sebep oldu. Hollywood’dan isimlere tecavüz ettiği ortaya çıkan yapımcı Harvey Weinstein’ın kendini suçlayan kadınlar hakkında bilgi toplamak için tutmasıyla dünyanın tanıdığı, İsrail merkezli özel araştırma şirketi Black Cube de 'Echo Chamber' üzerine bir araştırma yapmış. Şirketin topladığı bilgiler de -ilk belgede olduğu gibi- aynı isimlerin aynı amaca hizmet ettiklerini, Trump yönetimine zarar vermek için çalıştıklarını söylüyor. Araştırmayı kimin için yaptıklarını açıklamayı kabul etmeyen şirket, ‘politikaya dahil olmadıklarını, Trump yönetimiyle ya da İran’la imzalanan nükleer anlaşma ile bağlarının bulunmadığını, New Yorker’ın ortaya çıkardığı belgeleri daha önce görmediklerini’ beyan etti.

İki farklı araştırmanın aynı konuda yürütülmüş olduğunun anlaşılması, ‘Echo Chamber’ ismiyle anılan ‘yapı’ hakkında siyaset ve iş dünyasının şüpheleri olduğunu gösteriyor. İki araştırmanın birbiriyle herhangi bir bağı olup olmadığı ise henüz bilinmiyor.

Black Cube’un hazırladığı dosya, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin hazırladığı iddia edilen araştırmanın biraz daha önünde seyrediyor. Dosyada ‘yapı’nın içinde olduğu düşünülen dokuz gazetecinin de ismi veriliyor. New York Times, The Atlantic ya da NBC televizyonu gibi büyük basın kuruluşlarında çalışan bu gazeteciler ise suçlamaları ‘salakça, anlamsız, amacı belli olmayan, garip, saçma’ gibi kelimelerle nitelendiriyor.

New Yorker’ın temasa geçtiği, her iki belgede de isimleri bulunan, Obama yönetiminden isimler de suçlamaları yalanlıyor.

‘Echo Chamber’ın liderlerinden olduğu öne sürülen Kahl, bu raporun Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanmış olmasının ‘garipliğine’ de değiniyor: ‘’Konsey’in işi iç düşmanlara karşı askeriye stili iletişim ağı analizi yapmak değildir.’’

Black Cube’un ve Beyaz Saray’ın araştırmalarının Beyaz Saray’ı konu eden Hollywood filmlerini aratmadığını söylemek yanlış olmaz.