Politika

Vural: 'Kimsin lan sen?'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, barış sürecinin işleyişini "Hükümeti tehdit edip 15 Ekim'e kadar süre vermişler, kimsin lan sen?" diyerek eleştirdi.

31 Temmuz 2013 18:56

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümetin tehdit edildiğini ileri sürdü, "Kandil, İmralı'da terörist başı, BDP tehdit ediyor. Ama maalesef kimse kalkıp, 'Sen kimsin?' diyemiyor. 15 Ekim'e kadar süre vermişler. Kimsin lan sen?" dedi, yaşananlara dur diyebilecek iradeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
 
Partisinin Rize İl Teşkilatına katılımlar nedeniyle Tek Gıda-İş Sendikası salonunda düzenlenen programda konuşan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, çözüm ve barış süreci adı altında ortaya konan tablonun Türkiye'yi çözülmeye doğru götürdüğünü iddia etti. Vural, "Rize'ye gelirken yol boyunca üst geçitlere şehit ismi verilmiş. Şehitlerimiz büyük bir mücadele sürdürdü. PKK paçavralarını görmek veya PKK terör örgütünün asayiş birimleri kurarak yol kontrolleri yapması için mi bu mücadeleyi sürdürdük? Bu tablo utanç verici bir tablodur. Böyle bir tablo içerisinde Türkiye'de maalesef çözüm ve barış süreci adı altında maalesef devlet doğu ve güneydoğudan çekiliyor. İşin çok üzücü tarafı odur. Egemenlik bölünmez bir bütündür. Devletin otoritesi her yerde geçeli olacak. Rize'nin iradesi Diyarbakır'da geçerli olacak, Diyarbakır'ın İstanbul'da geçerli olacak. Ayrılmaz bir bütün. Bu coğrafyayı birlikte vatanlaştırdıysak, bu vatan Türk vatanı demişsek, bu coğrafyayı bölerek birilerinin Kürdistan adlandırması karşısında 'Hayır' dememiz gerekiyor" diye konuştu.
 

'Bir şeyler mi imzaladınız? Çıkın anlatın millete'

 
Milli mücadelede barış anlaşması olarak ortaya konan Sevr'in yırtılarak Lozan'ın gerçekleştirildiğini hatırlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Şimdi kalkıp AKP'nin çözüm ortağı BDP ve PKK diyor ki, Lozan'ı yeniden yazmamız lazım. Ne oldu? Savaş verdik, mağlubiyet mi oldu? Bir yerlerde bir şeyler mi imzalandı? Dili bir karış olan AKP kılavuzları maalesef BDP, PKK ve Kandil'in bu ifadeleri karşısında susuyor. Soruyorum; acaba bir şeyler mi imzaladınız? Çıkın anlatın millete. Başbakan gelip Rize'de 'Ey Rizeliler çözümüm budur' diye anlatsın. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı geliyor, 'Merak etmeyin' diyor ama yanda paçavralar asılmaya başladı. Böyle bir aymazlık olabilir mi? Bu millet AKP'den, çözüm dediği şey nedir bunun cevabını bekliyor."
 

"Kimsin lan sen? Kendini ne zannediyorsun?"

 
Bu süreçte Türkiye'nin geldiği noktada hükümetin tehdit edildiğini öne süren Vural, şunları söyledi: 
 
"Biri kalkıyor hükümeti tehdit ediyor. Kandil, İmralı'da terörist başı, BDP tehdit ediyor. Ama maalesef kimse kalkıp, 'Sen kimsin?' diyemiyor. 15 Ekim'e kadar süre vermişler. Kimsin lan sen? Kendini ne zannediyorsun? Bunlara dur diyebilecek bir iradeye ihtiyaç var. Görülmektedir ki AKP ucu açık bir süreç içerisinde PKK terör örgütünün bütün istek ve arzularını yerine getirme konusunda bir mutabakata varmış. Bugün gelinen noktada, 'Öcalan'ın serbest bırakılması, varılan mutabakata uyulması' diye söyleniyor. Rize'ye gelip gidenlere soruyorum; Siz Rize'ye ve Türkiye'ye karşı sorumlusunuz. Çıkın açıklayın, bu mutabakat nedir? Nerede imzaladınız? Sevr'in 62 ve 64'üncü maddeleri çerçevesinde Kürdistan kurulması çerçevesinde bir mutabakata mı vardınız? Terörist başının serbest bırakılması için bir mutabakata mı vardınız? Bu mutabakata uyulsun diyorlar, demek ki İmralı'da yazılı mutabakat var. Kim dayatıyorsa, ne yapıyorsa Başbakan sen Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanısın, dik dur. Mecbur ve mahkum bırakan kimlerdir? Böyle bir zul görmedik."
 

"Hükümetin tehdit edilmesinden zul duyuyorum"

 
Vural, "Yok mu devletin bir gücü bunları kulağından tutup getirecek? ABD Usame Bin Ladin'i gidip Pakistan'da buluyor da benim devletim gidip Kandil'de bulamıyor mu? 134 kişi Türkiye'yi nasıl tehdit eder? Böyle utanç verici bir tablo olur mu? 15 Ekim'e kadar süre veriyormuş. Devlet olsam ben de sana 1 Ekim'e kadar süre veriyorum, tepene binerim. Gidersin Kandil'de binersin. Hükümetin bu şekilde tehdit edilmesinden zul duyuyorum" dedi.
 

"AKP Öcalan'ın ipine asılmış"

 
AKP'nin Öcalan'ın yol haritasının takipçiliğini yapmakla suçlayan Vural, "Maalesef AKP Öcalan'ın ipine sarılmış. Milletin iradesini alıp Öcalan'ın görüşlerinin gerçekleşmesi için adım atıyorlar. Bir düşünün; PKK için hayal olanlar AKP sayesinde gerçek oluyor. 3-5 veya 10 yıl önce bunları hayal edebilir miydiniz? Ama gerçek oldu. Teröristlerle kucaklaşanlarla, 'Ne görüşeceğim, bunların dokunulmazlığını kaldıracağım' dedi, maalesef yol arkadaşı oldular. Başbakan, iktidara gelirken 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' dedin. Şimdi onları bıraktın, BDP ile Öcalan ile beraber yürüyorsun" diyerek sözlerini noktaladı.
 
Vural, partisine Rize Belediyesi Meclis üyesi Fahrettin Erbaş ile diğer bazı isimlere rozet taktı, hatıra fotoğrafı çektirdi.