Sağlık

Vücuttaki su oranı, radyasyonun etkisini artırıyor

Prof. Dr. Osman Çerezci, bebeklerin ve gelişmekte olan çocukların, vücutlarındaki su oranının yüksek olması nedeniyle elektromanyetik radyasyondan yetişkinlere oranla çok daha fazla etkilen

23 Kasım 2008 02:00

Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çerezci, bebeklerin ve gelişmekte olan çocukların, vücutlarındaki su oranının yüksek olması nedeniyle elektromanyetik radyasyondan yetişkinlere oranla çok daha fazla etkilendiğini söyledi. 

Çocukları cep telefonundan uzak tutun

Cep, bebekte davranış bozukluğu yapıyor

Yatak odasında teknoloji kalbe zarar veriyor

Prof. Dr. Osman Çerezci Zaman gazetesine yaptığı açıklamada,  günlük hayatta kullanılan elektronik cihazlar ile baz istasyonları, yüksek gerilim hatları, uydu haberleşme sistemleri ve radyo ve televizyon vericilerinin yaydığı elektromanyetik radyasyondan etkilenen en önemli risk kitlesinin çocuklar olduğunu belirtti.

Çerezci, radyasyonun çocukların bağışıklık sisteminde birtakım bozulmalara neden olabileceği uyarısında bulundu. Elektomanyetik radyasyonun canlı hücreleri tetiklediği ve onlara birtakım olumsuz etkiler yaptığını anlatan Çerezci, "Çocuklar çok küçük yaşta radyasyon ile tanışıyorlar. Çocukların gelecekteki yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için onları radyasyondan mümkün olduğunca uzak tutmak zorundayız." dedi.

Radyasyonun etkilerinden çocukları eğitimle uzak tutabileceklerini ifade eden Çerezci, elektromanyetik radyasyon ile ilgili konuların Milli Eğitim Bakanlığı ve okullardaki müfredata girmesi gerektiğine vurgu yaptı. Çerezci, şunları söyledi:

"Elektromanyetik radyasyon ile ilgili konuların da bu ünitelere girmesi gerekiyor. 'Sağlığımızı günlük yaşamımızda elektromanyetik radyasyonun etkilerinden nasıl koruruz? Cep telefonu, bilgisayar ve diğer elektronik cihazların verdiği radyasyon oranı nedir?' şeklinde ünite konulması lazım."

Elektromanyetik radyasyonun etkileri 10-12 yıl içinde çıkıyor. Maruz kalınan radyasyon, konsantrasyon bozukluğu, yaşam kalitesinde düzensizlik, uyku bozukluğu, huysuzluk, sinirlilik ve halsizlik yapıyor.