T24- Stıeg Larsson'un uluslararası best-seller kitabından uyarlanan 'Ejderha Dövmeli Kız', geneli tek mekanda geçen klostrofobik film 'Şeytan', Fransa'da gişe rekoru kıran 'Paris'te Son Konser', 11 yaşında olağanüstü bir genç kızın hikayesini anlatan 'Camino', İki eski dostun porno filmde oynamalarını anlatan 'Garip Bir Aşk Öyküsü', dram türündeki yerli yapım 'Büyük Oyun' vizyona girdi...
EJDERHA DÖVMELİ KIZ
Stıeg Larsson'un uluslararası best-seller kitabından ''Ejderha Dövmeli Kız'' beyaz perdeye geliyor. Gerilim, suç, gizem türündeki filmin yönetmenliğini Niels Arden Oplev yaptı. Senaryosu Nikolaj Arcel, Rasmus Heisterberg, Stieg Larsson'a (Kitap) ait filmde, Michael Nyqvist, Noomi Rapace, Lena Endre, Peter Haber, Sven-Bertil Taube başlıca rolleri paylaşıyor.
Filmin konusu şöyle: hapse girmek üzere olan gazeteci Mikael Blomkvist ile ona yardım eden gizemli, asosyal, uyumsuz, dövmeli hacker kız Lisbeth Salander, kırk yıl önce ortadan kaybolan Harriet Vanger''in izini sürerken bir dizi cinayeti açığa çıkarır; üstelik katil aileden biridir. Ancak Vanger hanedanının gazabına uğrayınca avcıyken av konumuna düşerler.
ŞEYTAN
Gerilim sevenler için ''Şeytan'' vizyona giriyor. Yönetmenliğini Drew Dowdle ve John Erick Dowdle'nin üstlendiği, senaryosu Brian Nelson ve M. Night Shyamalan'a ait ABD yapımı filmde, Chris Messina, Geoffrey Arend, Bojana Novakovic, Logan Marshall-Green, Caroline Dhavernas rol alıyor.
Geneli tek mekanda geçen klostrofobik filmin konusu kısaca şöyle: ''Bir grup insan bir gökdelenin asansöründe mahsur kalır, buraya kadar tek sorun bu gibi görünse de aralarında bir kişinin şeytan olduğunu henüz bilmiyorlardır...''
PARİS'TE SON KONSER
Yönetmen Radu Mihaileanu, ülkemizde "Yaşam Treni" ve "Bir Şans Daha" adlı hafif dramlarıyla sinemaseverlerce biliniyor. Fransa''da gişe rekorları kıran "Paris''te Son Konser", melodramatik bir anlatımla yine aynı tarzı yakalıyor. Mihaileanu kimlik meselesini sorgularken bu kez mizahın dozunu artırıyor ve malzemeyi klasik müzikle harmanlıyor.
30 yıl önce, Bolşoy orkestrasının ünlü şefi Andrei Simoniovich Filipov, Yahudi müzisyenleri orkestrasında çalıştırdığı için kovulur. Şimdi ise Bolşoy’da sadece bir temizlikçidir. Bir gün tesadüfen, Chatelet Tiyatrosu’nun Bolşoy’u Paris’te çalması için davet ettiklerini öğrenir. Andrei, eski müzisyenlerini bir araya getirip Paris’te Bolşoy Orkestrası’nın yerine çalmaya karar verir. Solo keman sanatçısı olarak, Yahudi ve Roman olan eski müzisyenlerine genç virtüöz Anne-Marie Jacquet’in eşlik etmesini ister. Eğer hepsi de bu zor durumun üstesinden gelebilirse, bu çok özel konser onlar için bir zafer olacaktır.
BÜYÜK OYUN
Dram türündeki haftanın yerli yapımı ''Büyük Oyun'', vizyona giriyor. Yönetmenliğini Atıl İnaç'ın üstlendiği filmde, senaryo İnanç ve Avni Özgürel imzasını taşıyor. Filmde, Suzan Genç, Selen Uçer, Serdal Genç, Serkan Genç, Rana Cabbar, Haktan Pak, Selim Bayraktar, Nalan Koruçim rol alıyor. Uluslararası ödüllü film, ABD'nin Irak'ı işgal sürecinde direnişçileri yakalamak için operasyon yapan askerlerin bastığı köyde bütün ailesini kaybeden Cennet'in hikayesini anlatıyor.
Senaryosunu Avni Özgürel ve Atıl İnaç;ın kaleme aldığı Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilen Büyük Oyun;un çekimleri Kuzey Irak;ta Erbil ve Musul çevresinde başlayıp Türkiye;de Urfa ve Adıyaman bölgesinin zorlu doğa şartlarından sonra İstanbul;da tamamlandı.
GARİP BİR AŞK ÖYKÜSÜ
ABD yapımı ''Garip Bir Aşk Öyküsü'', romantik, dram ve komediyi bir arada sunuyor. Kevin Smith'in yönettiği filmin senaryosu da Smith'e ait. Filmde, Seth Rogen, Elizabeth Banks, Traci Lords, Jason Mewes, Craig Robinson, Jennifer Schwalbach Smith, Tom Savini ve Ricky Mabe başlıca rolleri paylaşıyor.
Filmin konusu şöyle: İki arkadaş Zack ve Miri finansal güçlüklerle yüzyüze gelirler. Dairelerinin elektrik ve suyu borç yüzünden kesilince acilen para kazanabilmek için evde amatör porno film yapmaya karar verirler. İki eski dost bir filmde rol yapmanın dostluklarının bozmayacağını düşünmektedirler. Oysa filmi yapmaya başladıklarında aralarındaki ilişki iş ilişkisinden çıkıp bambaşka bir yöne doğru gitmeye başlar.
CAMINO
Gerçek bir olaydan esinlenen Camino, 11 yaşında olağanüstü bir genç kızın hayatında yepyeni iki olayla; “aşık olmak” ve “ölüm”le yüzleşmesini konu alan duygu yüklü bir hikâye. Camino aslında yoluna çıkan engelleri ve hayatına çökmüş karanlığı, derin yaşama, sevme ve mutlu olma arzusu ile delip geçen parlak bir ışık.
Javier Fesser’in yönetmenliğini yaptığı Camino, İspanya’nın Oscarı sayılan 23. Goya ödülleri’nde En İyi Film, Yönetmen ve Senaryo dahil 6 ödül birden aldı.