Yaşam

Vize kalktı diye Rusya'ya göçettiler!..

İzmir’de yaşadığı ekonomik sıkıntıdan bunalan, Türk aile vize kalktı diye eşyalarını toplayıp soluğu Moskova’da alınca başlarına gelmeyen kalmadı.

28 Nisan 2011 03:00

T24- İzmir’de yaşadığı ekonomik sıkıntıdan bunalan, Türk aile vize kalktı diye eşyalarını toplayıp soluğu Moskova’da alınca başlarına gelmeyen kalmadı. İlk günden yaptıkları hatayı anlayan aile şimdi İzmir’deki tanıdıklarından dönüş yolu için para bekliyor…

 

Belki inanmakta zorluk çekeceksiniz: Ama bu haberi lütfen sonuna dek okuyun, okutun... Çünkü dün Moskova'da Türk Büyükelçiliği'nde yaşanan bir "trajikomedi", belki "dram"dı... "Rusya ile vize kalktığında ya bavulunu kapan iş umuduyla Moskova'ya gelirse?" diye sohbetlerde esprisi konusu olan bu "öngörü" dün gerçek oldu. Bir Türk aile, "taşı toprağı altın" umuduyla İzmir'den kalkıp Moskova'ya geldi, başlarına gelen "pişmiş tavuğun" bile başına gelmeyecek cinstendi! TürkRus.Com bu aileyle konuştu:

Dün sabahın erken saatlerinde Moskova'da 7'nci Rostovski Pereulok'ta bulunan Türkiye Büyükelçiliği binasına gelenler, kapının önünde bavullarının üstünde yorgunluktan uyuklayan bir aileyle karşılaştı...

İzmir'den önceki gece İstanbul aktarmalı olarak Anadolu Jet uçağıyla Moskova'ya gelenler 4 kişiydi: Yaşı 60'a yakın bir anne, 40'larındaki dul kızı, onun 19 ve 4 yaşındaki iki oğulları!

"Sorun nedir? Ne istemiştiniz?" diye soruldu. Ve "inanılmaz" hikaye çorap söküğü gibi geldi:

Eşinden kısa bir süre önce boşanan Şeniz Sevinç adlı İzmirli işsiz kadın, annesi Nermin Ufuk, oğulları Mustafa (19) ve Osman (4) ile birlikte, "iş aramak ve yeni bir hayat kurmak" hayaliyle Moskova'ya gelmişti!

Nermin Ufuk'un oğlu Mustafa Meslek Lisesi motor mezunuydu, sanayide işçi olarak çalışıyordu. Bir süre önce işsiz kalmıştı. Yaşlı ama dinç annesi Nermin Ufuk, kendi deyimiyle "bir pasaport eskitmiş", gençliğinde Almanya'dan Fransa'ya kadar pek ülkeye gitmiş, "demir boyama ustası" idi.

İzmir'de kiralık bir evde zor şartlarda yaşıyorlardı. Oğlu Mustafa'nın da işsiz kalmasından sonra "Türkiye'den umudu kesmiş" ve "dışarıya gitmeye" karar vermişlerdi. Rusya'nın vizeyi kaldırdığını duymuşlardı. Ankara'daki Rus Büyükelçiliği'ni aramış, Moskova'da çalışmak istediklerini anlatmış, Rus yetkililer "Turist vizesiyle çalışamayacaklarını, iş vizesi almaları gerektiğini" söylemişlerdi.

Ancak İzmirli aile Türkiye'den ayrılmakta kararlıydı. "Neden Rusya?" sorumuza anne Nermin Ufuk, "Aslında biz önce Afrika'ya gitmek istedik. Ama sonra orada fazla Türk ve Türk şirketi yoktur, Rusya'da Türkler iş bulmamıza yardım ederler diye buraya geldik" diye yanıt verdi...

Vizesiz rejimden yararlanarak, yeni aldıkları pasaportlarla önceki gece Moskova'ya inen aile, başlarına geleni şöyle anlattı:

"Havaalanında bir taksiye bindik. 'Bizi bir otele götürün' dedik. 50 dolar para verdik. Meğerse bizi havaalanının etrafında dolaştırıp yine aynı yere getirmiş. Sonra mecburen Türk Büyükelçiliği'ne gelmeye karar verdik. Bir başka taksiye binip sabah karşı zorlukla buraya geldik. Kapıda bavullarımızın üstünde uyuyup elçiliğin açılmasını bekledik. Cebimizde 3 bin ruble (yaklaşık 110 dolar) para kaldı. Meğerse burası ne kadar pahalı bir yermiş! Düşündüğümüz gibi iş bulamayacağımızı anladık. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ama elçiliktekilerin yardımıyla İzmir'deki tanıdıklarımızı aradık. Çünkü dönüş bileti alacak paramız yok. Bilet alabilirsek geri döneceğiz..."

Nermin Ufuk'un büyük oğlu Mustafa şaşkın. Ömründe ilk defa yurtdışına çıktığını, Rusya'ya gelmeyi annesinin istediğini, anneannesinin teşvik ettiğini söyleyip naifçe yakındı:

"Aslında tam da buraya gelmeden önce yeni bir iş bulmuştum. Ama annemler illa gidelim, orada iş buluruz dedi. Ben karşıydım gelmeye..."

Ailenin olup bitenlerden habersiz 4 yaşındaki oğlu Osman, elinde oyuncak THY uçağı ile oynarken, "morali yerinde" olan tek fertti...

Büyükleçilikten ayrılırken, İzmir'deki tanıdıkları yollayacakları para ile bilet alınıp "memlekete dönüş" operasyonu sürüyordu...

İşte size dün Moskova'da yaşanan bir "ibret tablosu"...

Ya da "Memleketimden insan manzaraları"...

"Taşı toprağı altınmış" diyerek, sorgusuz sualsiz Moskova yoluna düşen "naif" bir ailenin dramatik öyküsü...

Korkulanın kolayca başa gelebileceğinin kanıtı...

Bu haberi olabildiğince çok insanın okumasını sağlayın. Hayal aleminde yaşayan kimi insanların uyanması için...

Çünkü benzer olaylar tekrarlanırsa iğneyle kuyu kazılarak elde edilen kazanımlar berhava olabilir...