Politika

Vergi ve sosyal güvenlik alanına ilişkin yasa teklifinin birinci bölümü Meclis'ten geçti: Düzenlemeyle en düşük emekli aylığı 12 bin 500 lira olacak

DEM Partili Koçyiğit, Mersin'de gözaltına alınan gençlere "Ölürüm Türkiyem" şarkısının dinletildiği iddialarına yanıt: Kürt'ün müziği ile Kürt'e işkence yapmaya çalışıyor bu hükümet

26 Temmuz 2024 18:00

Genel Kurul’da en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseltilmesini de içeren “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 27 maddelik birinci bölümü kabul edildi.

Buna göre en düşük emekli aylığı 12 bin 500 liraya çıkarılacak. Yurt dışına çıkış yapan vatandaşlardan çıkış başına alınacak harç tutarı 500 liraya yükseltilecek.

TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Gündem dışı söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Mersin sahilinde halay çeken 9 gencin gözaltına alınıp gençlere gözaltı sırasında "Ölürüm Türkiyem" şarkısının dinletildiği iddialarına tepki gösterdi. Kürtlere karşı bu tutumun işkence ve zulüm olduğunu dile getiren Kılıç Koçyiğit, şarkıyla ilgili "Hangi hukukta, hangi kitapta var halay çektiği için gözaltına alınmak, işkence edilmek. Birilerinin 'Ölürüm Türkiyem' şarkısı içini kıpır kıpır ediyorsa gitsin evinde dinlesin. Biz o marşı dinlediğimizde 12 Eylül'ü, Esad Oktay Yıldıran'ı hatırlıyoruz. Üstelik çalıntıdır. Kürt'ün müziği ile Kürt'e işkence yapmaya çalışıyor bu hükümet" dedi. 

Kanununun dün 11 maddesi kabul edildi ve bugüne kadar toplamda 18 maddesi Genel Kurul’dan geçti. Kabul edilen maddelere göre, vergi ziyaı cezası, vergi dairesinin bilgisi dışında mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunarak vergi ziyaına sebep olunması halinde yüzde 50 artırılacak. Aynı vergi türü ve dönemine ilişkin daha sonra yapılacak tarhiyatlar nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarına da aynı artırım hükmü uygulanacak.

TIKLAYIN: Vergi ve sosyal güvenlik alanına ilişkin kanun teklifinin 11 maddesi daha kabul edildi: İşte gelecek düzenlemeler

Bugün de Genel Kurul’da “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” görüşülüyor. Bozdağ, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.

TBMM Genel Kurulunda DEM Parti'li Gülistan Kılıç Koçyiğit, Mersin ve Ağrı'da halay çekerek slogan atan gençlerin gözaltına alınmasına ve gözaltı sırasında 'Ölürüm Türkiyem' şarkısının dinletilmesine "Yaptığınız zulmün artık sonu yok. Ya hangi kitapta var, hangi hukukta var halay çektiği için gözaltına alınmak, işkence edilmek?" diyerek tepki gösterdi.  

TIKLAYIN: DEM Parti'li Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten "Ölürüm Türkiyem" tepkisi: O marş bize işkenceyi, Esat Oktay Yıldıran'ı hatırlatıyor

AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta ise meselenin halay çekmek olmadığını belirterek, "Mesele terör seviciliği, terörist ele başını överek mağdur konumuna düşmek ve mağdur edebiyatına sığınmak ile terörist ele başını meşrulaştırmak veya aklama çalışmasıdır. Buna elbette ki sessiz kalınma elbette ki müsade edilmez." ifadeleriyle karşılık verdi.

Mersin sahilinde bir grup Kürt gencin Kürtçe şarkı eşliğinde halay çektiği videonun sosyal medyada yayılmasının ardından, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı 22 Temmuz'da gençler hakkında soruşturma başlatılmış ve gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 9 kişinin, gözaltı aracında “Ölürüm Türkiyem” şarkısı dinletilirken çekilen videoları polisler tarafından sosyal medyada paylaşılmıştı. 

DEM Partili Kılıç Koçyiğit: "Bu hükümet Kürt'ün müziğiyle Kürt'e işkence yapmaya çalışıyor"

TBMM Genel Kurulunda DEM Parti'li Gülistan Kılıç Koçyiğit, Mersin ve Ağrı'da halay çekerek slogan atan gençlerin gözaltına alınmasına ve gözaltı sırasında 'Ölürüm Türkiyem' şarkısının dinletilmesine sert tepki gösterdi. Mızrak çuvala sığmıyor yaptığınız zulmün artık sonu yok diyen Kılıç Koçyiğit, "Ya hangi kitapta var, hangi hukukta var halay çektiği için gözaltına alınmak, işkence edilmek? Birilerinin hoşuna gidiyorsa, “Ölürüm Türkiyem” şarkısı onun yüreğini kıpır kıpır ediyorsa gitsin evinde dinlesin" ifadelerini kullandı.

Marşın kendilerine 12 Eylül uygulamalarını ve dönemin Diyarbakır Cezaevi'nde iç güvenlik komutanı olarak görev yapan Esat Oktay Yıldıran'ı hatırlattığını söyleyen Kılıç Koçyiğit, "Biz o marşı dinlediğimizde bize cezaevlerinde işkence edenleri, cezaevlerinin girişlerinde çıplak arama dayatması yapanları hatırlıyoruz" dedi.

Marşın, Koma Kamışlo'nun parçasından çalıntı olduğunu belirten Kılıç Koçyiğit, "Kürdün müziği ile kürde işken yapmaya çalışıyor bu hükümet. Böyle bir şey var mı ya? İçişleri Bakanının yüreğini kıpır kıpır ediyormuş, dinlesin efendim evinde. Kıpır kıpır oynasın. Bize işkence etmesin. Yeter" ifadelerini kullandı.

AKP'li Şahin Usta: "Mesele halay değil, terör seviciliği"

AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta ise meselenin halay çekmek olmadığını belirterek, "Mesele terör seviciliği, terörist ele başını överek mağdur konumuna düşmek ve mağdur edebiyatına sığınmak ile terörist ele başını meşrulaştırmak veya aklama çalışmasıdır. Buna elbetteki sessiz kalınma elbetteki müsade edilmez." ifadeleriyle karşılık verdi

DEM Partili Bozan: Sözünü söylemekten sakınan namert olsun

TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın ardından AKP'li vekillerin tekme ve yumruklu saldırısına uğrayan DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, saldırıya ilişkin Meclis'te konuştu.

"Bugüne kadar sokakta da Meclis'te de birilerine acı da gelse gerçekleri söyledik" diyen Bozan, "Tek bir adım geri atan namerttir. Sokakta da Meclis'te de sözünü söylemekten sakınan namert olsun" ifadelerini kullandı.

TIKLAYIN: Eski Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Genel Kurul'da AKP'ye "Hırsız" diyen DEM Partili Ali Bozan'a tokat attı, vurarak üstüne yürüdü

Bu güne kadar "acı gelse" de gerçekleri söylediklerini ve söylemeye devam edeceklerini belirten DEM Partili Bozan, Meclis'te yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Asgari ücretlinin, emeklinin, memurun, emekçinin, esnafın, Kürt halkının, ezilen halkların ve tüm inançların haklarını savunduk. Savunmaya devam edeceğiz. Öyle linç girişimiyle bize geri adım attırmaya çalışanlara tek bir sözümüz var."

CHP'li Başarır: Nerede bu para

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu’nda belediyelerden 96 milyar lira borcunu isteyen SGK’nın alacağının toplam 540 milyar lira olduğunu, bu borçluların kimler olduğunun açıklanmasını istedi. Başarır, “1 milyonun üzerindeki SGK’ya borcu olan şirketleri açıklayın. Emekliyi yirmi yıldır birikmiş SGK’nın borçlarıyla kurtaracağını söylüyor Sayın Cumhurbaşkanı, 540 milyar şu anda alacağı var kurumun. Nerede bu para” diye konuştu.

CHP’nin TÜİK hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ancak takipsizlik kararı verildiğini belirten Başarır, “Vermiş olduğu sahte verilerle milyonları bir yıl açlığa terk eden bu kurum hakkında yargı iki günde takipsizlik kararı verdi. Böyle bir önemli konuda çok önemli veriler vermişken, enflasyonu etkileyecek fiyat artışlarını tek tek ortaya koymuşken, çok ciddi bir dilekçe vermişken en azından bir bilirkişi getirilebilir, bu işi daha önce yapan insanları getirip bir rapor alabilir, en azından araştırabilir ama iki günde karar vermiştir; gerçekten üzüntü verici” dedi.

"Bunu açıklayın Sayın Cumhurbaşkanı, biz de görelim"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır; iktidar tarafından belediyelerin SGK’ya olan borçlarının 96 milyar olduğunun duyurulduğunu ancak SGK’nin diğer alacakları konusunda bir açıklama olmadığına dikkati çekti. Başarır, şöyle konuştu:

“Bugün itibarıyla SGK’nın ne kadar alacağı var? 540 milyar lira. Peki, bunun ne kadarı belediyelerin? 96 milyar. Şimdi ben buradan Sayın Cumhurbaşkanına sormak isterim: Geri kalan bu para nerede? Sayın Bakan bunu niye takip etmiyor? Ben 100 bin lira, 200 bin lira, 300 bin liraya bir şey söylemiyorum, esnafın durumu çok kötü, çok küçük işletmeler var icrada; onlara hiçbir şey söylemiyorum ama çok büyük işletmeler var bunu ödemeyen, sürekli afla bunu çözen. Eğer bu konuda bu kadar samimiyseniz gelin, bunu açıklayın Sayın Cumhurbaşkanı, biz de görelim.”

CHP’li Başarır, bu yılın ilk altı ayında UYAP üzerinden gelen yeni icra dosya sayısının 5 milyon, hâlâ açık olan icra dosyasının 23 milyon olduğunu belirterek, “İlk altı ayda karşılıksız çek sayısı 112 bin olmuş, bireysel kredi ve kredi kartı borçları 3,31 trilyon liraya çıkmış. Öyle bir durumdayız ki sorunun çözümünü ya da tartışmayı belediyelerle ya da başka kurumlarla götürüyoruz. Ülke batma noktasına gelmiş” diye konuştu.

"Cumhurbaşkanının 'Bizi kıskanıyor' dediği ülkeler bize güler"

Öte yandan icralık olan bir vatandaşın evindeki eşyalar için satış ilanı verildiği haberlerini hatırlatan Başarır, “Türkiye bir felakete gidiyor, biz burada farklı şeyleri konuşuyoruz” diye tepki gösterdi ve şöyle devam etti:

“Ne kadar güzel, 2.500 lira da emekliye zam yapmışız, bununla da övünüyoruz. Bugün araçlar, traktörler, kamyonlar, küçük ölçekteki işletmelerin makineleri, hepsi icrada. Emekli, pazarın sonunu bekliyor; pazardan dökülen ya da ezilen domatesi, sebzeyi, onu da taneyle alıyor. İcra dairesi leğeni satışa çıkartıyorsa Cumhurbaşkanının 'Bizi kıskanıyor' dediği ülkeler bize güler. İnternet üzerinden alınmış, gazetelere manşet olmuş, tüm dünyanın gördüğü bir rezalet bu. O yüzden, aklınızı başınıza alın, Türkiye’nin gerçek sorunlarını dert edinin.”

DEM Partili Uçar: 538 milyon sigorta borcu bırakıyorsunuz, seçilmiş başkan ödesin diyorsunuz

DEM Parti'nin kayyımların yönettiği belediyelerde olağandışı borçlanmanın nedenlerinin araştırılması için verdiği grup önerisi TBMM Genel Kurulu'nda, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, "Kayyımdan kalma 600 milyondan fazla borcu tahsil etmek için geçmişte kılını kıpırdatmayan hükümet, bu dönem hem DEDAŞ hem de vergi borcu üzerinden belediyelerimizi işlevsiz kılmaya çalışıyor" dedi.

Kayyımların DEM Partili belediyelere bıraktığı borçları sıralayan Uçar, “Ayıptır, günahtır ya! 538 milyon sigorta borcu bırakıyorsunuz ve şu dönemde çıkıyorsunuz, diyorsunuz ki: 'Bunu seçilmiş belediye başkanları ödesin.' Üstelik, yapılandırma diye bir usul de uygulamıyorsunuz" dedi.

Saadet Partili Çalışkan: Kayyum kelimesi bu ülkenin dilinden tamamen çıkartılmalı

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan da kayyum uygulamasının hukuk gaspı olduğuna dikkat çekerek, “Elbette, iktidarın da muhalefetin de suç işleme özgürlüğü yok; suç işleyene hukuk gereğini yapar ama hukuku gasp ederek birileri kendi iradelerini hukukun yerine koymaya çalışırsa işte, bugünkü yaşadığımız problemler yaşanır” dedi.

Kuralların iktidardan sonra da işleyeceğini belirten Çalışkan, “Yarın korkarım ki bugün bu yaptıklarınızın tümünden pişman olacaksınız ve 'Bizim hiçbir bağlantımız yoktu' demek için sıraya gireceksiniz. Onun için hukuka saygılı olun. Kayyum kelimesi bu ülkenin dilinden tamamen çıkartılmalıdır" diye konuştu.

CHP’li Bingöl: SGK büyük bir gayrimenkul zenginidir

CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl de iktidarın yapmak istediğinin hizmeti aksatmak olduğunu belirterek, “Unutulmasın ki CHP'li ve diğer belediye başkanları sadece kendisine oy veren vatandaşlara hizmet etmiyor, orada yaşayan bütün vatandaşlara hizmet ediyor, ayrımsız" dedi.

AKP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın “Büyükşehir Belediyesinin borçları anca yeni borçlanma olmazsa 2032 yılında biter” sözlerini hatırlatan Bingöl, “Korkunç bir rakam ve bu belediye şimdi CHP'li belediye oldu ve bu borçlarla âdeta boğuşuyor. Hiç merak etmeyin, CHP’li bütün belediyeler bunların hepsinin üstesinden gelir, borçlarını da öderler, yatırım da yaparlar, emekçilerini de mağdur etmezler. Türkiye’de en büyük gayrimenkul zengini kuruluş SGK'dır. İşte o mahsup yapıldı ya, AKP’li belediyeler kendi borçlarını cami arsalarıyla, trafo arsalarıyla takasladılar ya, işte o nedenle şu anda büyük bir gayrimenkul zenginidir SGK kurumu” diye konuştu.

CHP’li Sümer: Ekonomiyi batırıp seçimleri kaybedince belediyelere çökmeye başladılar

CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediyelerden başta SGK olmak üzere kamuya olan borçlarının tahsil edilmesine başlanacağını açıklamasına ilişkin; "20 yıl sizin yönetimimizdeki belediyelerden borcu onlarca yıl niye tahsil etmediniz? Şimdi mi aklınıza geldi tahsil etmek? Yıllarca belediyeleri yandaş rant kapısı olarak gören zihniyet, ekonomiyi batırıp seçimleri kaybedince belediyelere çökmeye başladı" diye konuştu.

İktidarın “yandaş” gruplara vergi muafiyeti sağladığını belirten Sümer, “Zengin zümreye ve iktidara yakın oluşumlara tanınan vergi istisnaları; artan yoksulluk, baskıcı yönetim ve yanlış politikalarla birleşerek Türkiye ağır bir ekonomik krizin içerisine girmiştir. İktidar kriz yokmuş gibi davranabilir ancak Türkiye'de açlık sınırı 19 bin lirayken asgari ücret 17 bin lira. Yoksulluk sınırı 65 bin lirayken emekli maaşı 12 bin 500 lira. Saray iktidarı döneminde vatandaşımız yoksulluk bile yaşayamıyor” diye konuştu.

DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan Mardin'in sorunları hakkında konuştu. AKP Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci de Malatya’nın Türkiye’nin kuru kayısı üretiminin yüzde 78’ni tek başına gerçekleştirdiğini söyledi.