Vergi Algı yazarı Serhat Aktaş, IMF’nin Türkiye raporunu değerlendirdi. IMF’nin Türkiye ekonomisinin 2021’de yaklaşık yüzde 6 büyümesini öngördüğüne dikkat çeken Aktaş, daha önce 2020 yılı için yüzde 5 daralma öngörüldüğünü hatırlattı.
Raporda uygulanan politikaların güvenlik açıklarını arttırdığına vurgu yapıldığını belirten Aktaş, düşük döviz rezervi ve yüksek dış finansman ihtiyacına ek olarak yüksek yurt içi döviz mevduatının Türkiye’yi önümüzdeki dönemde meydana gelebilecek şoklar karşısında kırılgan bırakabileceğinin vurgulandığını kaydetti.
Aktaş şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türkiye’de cari işlem açığının, altın ithalatında düşüş ve turizmde yaşanan iyileşmenin etkileriyle GSYH’nın yüzde 3,5’ine düşmesi bekleniyor.
2021 yılında enflasyonda düşüş öngörülüyor. Ancak bu düşüşün hedeflenen enflasyonun üzerinde kalması bekleniyor. ‘Enflasyon hedeflerinin gerçekleştirilmesi, sermaye girişlerinin sürdürülmesi ve dolarizasyonun giderilmesi için TCMB’nin erken gevşemeden kaçınılması gerekli’ diye belirtiliyor.
Zor durumdaki hanelere ve çalışanlara ek sosyal yardımların sağlanması önerisi bulunuldu. Konuyla ilgili ‘Pandeminin işgücü piyasaları ve finansal olmayan şirketler üzerindeki uzun vadeli olumsuz etkilerinin riskleri, hedeflenen önlemlerle ele alınmalıdır’ ifadelerine yer verildi. Pandemi sonrası toparlanma gerçekleşene kadar mali desteklerin devam etmesinin önemine vurgu yapıldı.
Türkiye’nin 2020 yılında GSYH’nın yüzde 2,5’i kadar doğrudan mali önlem açıkladığı hatırlatılarak ‘2021 yılında salgından etkilenenlere destek olabilmek için Türkiye’nin muhtemelen GSYH’ nın %1’i kadar daha mali olanağı var‘ denildi.
Mali yapısal reformların, güçlendirmeyi destekleyerek mali riskleri azaltacağına vurgu yapıldı. ‘Orta vadede GSYİH’nın yüzde 1,5’i oranında mali güçlendirme, borcun yeniden azaltılmasında yardımcı olacaktır’ açıklamasına yer verildi.”