Venezuela'da Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya karşı muhalefet son günlerde sokak gösterilerini yoğunlaştırırken, ülkedeki ekonomik ve siyasi kriz derinleşiyor.
Renkli kişiliğiyle tanınan ve ülkede geniş kitleler tarafından sevilen eski lider Hugo Chavez 2013 yılında hayatını kaybettikten sonra halefi Maduro seçilerek ülkenin başına gelmişti.
Ancak Maduro'nun Chavez kadar toplumun tabanına ve geneline hitap edememesi Maduro'ya karşı muhalefetin yoğunluk kazanmasına neden oldu.
Özellikle Maduro'nun yetkilerini artırmak adına attığı adımlara tepki gösterilmesi muhalefetin gösterilere başlamasına yol açtı.
Haftalardır süren gösterilerde en az 36 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
Araştırma şirketi Datanalisis'in son yaptığı çalışmaya göre Venezuela'nın yüzde 24'ü Maduro'ya destek veriyor.
Ancak ülkenin yüzde 80'i hükümetin değişmesini istiyor. Çoğunluk ise kendini ne Chavez'in ideolojisini destekleyenler için kullanılan 'Chavismo' akımının bir temsilcisi olarak görüyor ne de muhalefete destek veriyor.
Peki Chavez yanlısı Venezuelalılar yaşanan son kriz ile ilgili ne düşünüyor?
BBC Mundo'dan Daniel Pardo, bu sorunun yanıtını aramak için ülkenin başkenti Caracas sokaklarına indi.
Caracas'ın La Vega mahallesinde yaşayan Zulibel Rivas, yağmur çiselerken Chavez'e yaptırdığı için minnet duyduğu merdivenlerden inerken anlatıyor:
"Burası bir şelaleye dönüyordu, neredeye sörf bile yapabiliyordunuz. Ancak devrim sayesinde buraya bir merdiven ve kanalizasyon sistemi inşa ettiler."
Rivas, son haftalarda yaşanan olayları ise "terörist ve emperyalist aşırı sağın şiddeti" olarak görüyor.
Evinde Chavez'in fotoğraflarının ve oyuncaklarının görüldüğü Rivas, Venezuela yönetiminin bir diktatörlük olduğuna yönelik eleştirilere ise, "Eğer bu bir diktatörlükse, dünyanın en mutlu diktatörlüğü. Herkesin hak ettiğini gerçekleştirdiği bir diktatörlük. Çok iyi bir diktatörlük" diyor.
46 yaşında ve dört çocuk annesi olan Rivas, devlete bağlı bir kurumda satış danışmanı olarak çalışıyor.
Hükümetin temel ihtiyaç ürünlerini sağladığı bir sistemden yemeklerini edinse ve düşük bir maaş kazansa da Rivas ekonomik kriz olduğunu düşünmüyor:
"Bunun ekonomik bir savaş olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ki muhalefet bizi yenmek için yemek vermiyor, çünkü biz ekim yapmaya değil, almaya alışmışız."
Rivas bir 'ekonomik savaş' olduğunu kabul etse de şimdiki durumun eğitim, sağlık ve barınma sağlayan Chavez'den daha önceki dönemden iyi olduğunu söylüyor.
Olumsuz ekonomik koşullar içinde yaşasalar ve gıda almak için saatlerce beklemek zorunda olsalar da milyonlarca Venezuelalı 'Chavismo'yu bir minnet kaynağı olarak görüyor.
Uzmanlara göre 2015 yılında yapılan parlamento seçimlerinde Chavismo'nun yenilgiye uğraması siyasi açıdan büyük bir değişiklik vaat etmiyor.
Sosyolog Alejandro Velasco, mutsuzluğun muhalefetin siyasi taleplerinden kaynaklanmadığını söylüyor.
Velasco, birçok yoksul kişinin tatmin olmasa da sokaklara eylem düzenlemek amacıyla çıkmayacağını, çünkü şimdiki hükümetin yerine gelecek muhalefetin ihtiyaçlarına Chavez kadar cevap vereceğinden emin olmadığını söylüyor.
Chavez taraftarı gençlerin bir örgütü olan Fundayacucho'dan César Trómpiz ise Chavez'den önce engelli çocuğu olan ailelerin bundan utanç duyduğu için çocuklarını sakladığını, ancak Chavez ile bunun değiştiğini anlatıyor:
"Yoksulları Caracas'ın Bolivar Meydanı'nda göremezdiniz.
Ama Chavez onlara, 'Bakın siz varsınız, siz bu tarihin ve toplumun bir parçasısınız' dedi.
Siyah olanlara 'güzel' olduklarını söyledi, Down sendromlu çocuklar ile beraber televizyona çıktı, şişman olanlara güzel olduklarını söyledi."
Bu yüzden Trómpiz, Chavez yanlılarının muhalefetin başa geçtiğinde bunların kaybolacağından korktuğunu belirtiyor.
Caracas'ın doğusunda yer alan ve Chavez yanlılarının protesto düzenlediği La Vega mahallesinde devrimi ve ideallerini savunmak amacıyla bir 'güvenlik grubu' kuranlar var.
Gruptan ismini vermek istemeyen bir kişi emperyalist bir saldırıya karşı 'savunma' durumunda olduklarını, saldırı amacı taşımadıklarını anlatıyor.
Göz korkutmak için motorlu 50 kişi olduklarını söylerken silahları olmadığını aktarıyor: "Tırnak makasımız bile yok."
Muhalefetin yoksul mahallelerde eylemlere çıkanların 'beynini yıkadıklarını', bu yüzden yüzlerini halka döndüklerini anlatıyor:
"Bizim sorunlarımıza bir yanıt veremeyecek yabancıların eline malzeme vermek istemiyoruz.
Bunun için önce ölmemiz gerekir."