"Ergenekon" Davası'nın tutuklu sanığı Veli Küçük bugün salonda şaşırtıcı bir anısını anlattı. Küçük henüz Kuleli Askeri Lisesi öğrencisiyken Yassıada’da yapılan duruşma salonuna ilk giren kişilerden biri olduğunu ifade etti. Küçük, salonda yapılan tatbikatta arkadaşlarıyla birlikte sanık, tanık ve izleyici bölümlerine oturmuş. Davanın 77. oturumunda tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz savunmasının 11. gününe devam etti.
Davanın bugünkü duruşmasında Kemal Kerinçsiz’in savunmasının ardından mahkeme taleplerin alınmasına geçti. Tutuklu sanık Prof. Dr. Ümit Sayın tahliyesini istedi. Savunması sırasında 80 yaşındaki annesine bakacak kimse olmadığı için teslim olmadığını belirten Sayın, “Annem ölmüş. Bir savcının paranoyak hezeyanları nedeniyle annemin son anlarında yanında olamadım" dedi. Bunun üzerine ise mahkeme başkanı Köksal Şengün, Sayın’a “Başınız sağ olsun" dedi.
Ardından söz alan savunma avukatlarından Oktay Yıldırım’ın avukatı Hanefi Atlaş, İsviçre’de yaşayan PKK’lı olduğunu iddia ettiği Selim Çürükkaya’nın Ergenekon operasyonlarından 4 ay önce yazdığı kitaba dikkat çekti. Atlaş, daha operasyon başlamadan kitapta iddianamede yer alan eylemlerin anlatıldığına dikkat çekerek davanın düzmece bir operasyon olduğunu iddia etti.
’Hukuka inancımız her geçen gün azalıyor’
Avukat Zeynep Küçük ise 12. dalga Ergenekon operasyonun ardından kendisinin bu tabloyu görmemek için ne yaptığını sorgulaya başladığını söyledi. Tutuklular ve gözaltına alınanlarla aynı fikirleri taşıdığına dikkat çeken Küçük heyete hitaben, “Sizin kuvvetli suç şüpheliniz hiç azalmadı ama bizim hukuka inancımız her geçen gün azalıyor" dedi.
’Peşinen suçlu ilan ediyor bu toplum’
Tutuklu sanık Veli Küçük söz alarak avukat Hanefi Altaş’ın anlattıklarından çok duygulandığını söyledi. Jandarma olarak görev yaptığı yıllarda sadece Türkiye’de bütçe çalışmaları sırasında, vatandaşın suç işleyeceğine inanarak bütçede bu cezalardan gelecek gelir hanesi açtığına dikkat çekerek “Bu davadada peşinen suçlu ilan ediyor bu toplum" dedi. Küçük daha birinci iddianamenin sanıklarının yargılandığı sırada 500 kişilik bir salonun Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılması tavrıyla bunun aynı olduğunu savundu.
Küçük, “Ben 1960 ihtilali sırasında Kuleli Askeri Lisesi öğrencisiydim. Yassıada’da yargılama için yapılan duruşma salonuna ilk biz gittik. Öğrenciler ile o zaman sanıklar, izleyiciler ve tanıklar nasıl alınacak provası yapıldı. Orada da çok güzel 500 kişilik bir salon yapılmıştı. Aynı şey burada yapılıyor Peşinen suçlu" dedi.
’Biz size güveniyoruz bu salon dolmasın’
12. Dalgada gözaltına alınan Giresun Üniversitesi Rektörü Osman Metin ile ilgili olarak Milli Eğitim bakanının yaptığı açıklamayı da değerlendirdi. Küçük, “Bir gazetecinin Milli Eğitim Bakanına operasyonla ilgili soru sorması üzerine Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı değil, Ergenekon’un bir numarasıyla telefon görüşmesi yaptığını söylemiş. Bunu söyleyen ise benim annem Türk babam Kürt ben neyim diye sorgulayan kişi. Sonra sen savcı mısın. Biz size güveniyoruz bu salon dolmasın" şeklinde konuştu.