Çevre

Van Gölü'nün 'mavisi' kayboluyor

Dünyada eşi ve benzeri görülmeyen Van Gölü'nün kendine özgü mavisinin seller ve erozyonla giderek kaybolduğu bildirildi.

28 Ağustos 2008 03:00

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç.Dr. Fevzi Özgökçe, dünyada eşi ve benzeri görülmeyen Van Gölü'nün kendine özgü mavisinin seller ve erozyonla giderek kaybolduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Özgökçe, toprak erozyonunun insanları açlığa, yoksulluğa ve göçe zorlayan önemli bir ekolojik sorun olduğunu belirtti. Toprak erozyonu ve sellerin başta Van Gölü olmak üzere bölgedeki diğer göller için önemli sorun olduğunu ifade eden Özgökçe, şöyle konuştu:
"Bu durum, Van Gölü'nde önemli bir sorun olarak ele alınmalıdır. Çünkü erozyon ve sel nedeniyle gölün dibindeki balçık oluşumu hızla yayılmaktadır. Özellikle gölü besleyen derelerdeki toprak ve çakıllar, ani yağışlar sonucu, yüklü olarak göle akmaktadır. Dünyada eşi ve benzeri görülmeyen Van Gölü'nün kendine özgü mavisi, seller ve erozyonla giderek kaybolmaktadır. Göl çevresinde erozyonla mücadelenin program dahilinde uygulanması gereklidir."

Gevenler bilinçsizce sökülüyor

Van Gölü çevresinde yayılan bazı bitkilerin erozyon, sel ve taşkınların önlenmesindeki yerinin küçümsenmemesi gerektiğini bildiren Özgökçe, bölgede yayılan derin odunsu köklü, yastık formundaki çok yıllık bitkilerin yanı sıra göle akan tatlı su yatak ve ağızlarındaki bitkilerin erozyon, sel ve taşkınları önleyen önemli unsurlar olduğunu ifade etti.

Özgökçe, Van Gölü kıyı kesimlerinin ortalama yüzey eğiliminin yüzde 15'in üzerinde olduğunu belirterek, bu bitkilerin özellikle tahribata uğramış ağaçsız alanlarda, toprağın ana kaya üzerinde tutulmasını sağladığını söyledi. Van Gölü çevresinde yaptıkları arazi çalışmaları sonucu, bu bitkilerin yerel halk tarafından yakacak veya hayvan yemi olarak kullanılmak üzere yoğun şekilde söküldüğünü belirlediklerini bildiren Özgökçe, şunları kaydetti:
"Doğu Anadolu Bölgesi'nde toprağın son bekçisi olan gevenlerin bilinçsizce sökümü sonucu, toprak tamamen korumasız hale gelmiştir. Geven sökümünün olumsuz etkisi, ilkbahar ve sonbahar aylarında kendisini göstermektedir. Bu mevsimlerde toprağın üst tabakası sellerle akıp gitmekte, yerleşim alanları su ve çamur altında kalmaktadır." Fevzi Özgökçe, Türkiye'nin en önemli çevre sorunları arasında bulunan erozyon konusunda kamuoyu oluşmasına rağmen uzun ve kısa vadede etkin önlemlerin alınmadığını ifade ederek, "Geven, kuraklığa ve soğuğa dayanıklı çok yıllık bitkilerdendir. Gevenlikler kurarak toprağın yok olmasını önlemek ve bölgedeki sel afetlerini asgariye indirmek mümkündür. Yoksa bozkırın ağaçlandırılması zor ve maliyetlidir" dedi.