Çevre

Van Gölü’nü besleyen buzullar eriyor

Van Gölü’nün güneyinde tamamen erimek üzere olan ve yok olmaya yüz tutan küçük buzullar tespit edildi

27 Haziran 2008 03:00

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Ali Fuat Doğu, Van Gölü’nün güneyinde, tamamen erimek üzere olan ve yok olmaya yüz tutan küçük buzullar tespit ettiklerini söyledi.

Prof. Dr. Doğu, Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimde yer alması nedeniyle buzulların yaygınlık gösterdiğini, Türkiye’de buzulların sıklıkla ve yan yana görüldüğü en önemli alanın, Doğu Anadolu Bölgesi olduğunu belirtti.

Bölgenin en önemli buzul dağlarının, Cilo ve Sat dağları ile Ağrı Dağı olduğunu anlatan Prof. Dr. Doğu, "bunun dışında Van Gölü’nün güneyinde tamamen erimek üzere olan ve yok olmaya yüz tutan küçük buzullar tespit ettik" dedi.

Gevaş ile Bahçesaray arasında bulunan ancak çok fazla bilinmeyen bu küçük buzul alanlarında, hızlı şekilde geri çekilme tespit edildiğini bildiren Prof. Dr. Doğu, şunları kaydetti:

"Bu alanlarda, 30-40 yıl önce yapılan çalışmalar ile bugünkü gözlemimiz arasında büyük bir fark bulunmaktadır. Bu buzullar 3 yıl daha dayanamayacaktır. Bölgedeki bu buzulların ömrünün son günlerini yaşadığını söyleyebiliriz."

Buzullar çok büyük olmasa da önemli su kaynakları

Prof. Dr. Doğu, bu buzulların çok büyük olmadığını ancak önemli su kaynakları olduklarını belirterek, "söz konusu buzullar, Doğu Anadolu Bölgesi’nin önemli su kaynakları olmakla birlikte Van Gölü’nü besleyen derelerin de kaynağı olarak bilinmektedir" dedi.

Van Gölü’nü çevreleyen dağlardaki buzulların erimesiyle Van Gölü’nün sadece yağışlarla beslenmesinin söz konusu olacağını ifade eden Prof.Dr. Doğu, şöyle devam etti:

"Van Gölü, bu buzulların yok olmasının ardından mevsimsel olarak aldığı yağışın geliri kadar beslenecek. Oysa buzullar, kar yağmadığı dönemlerde depoladığı su ile önemli bir beslenme dengesi oluşturmaktadır. Buzullar ortadan kalkınca genel su dengesizliği ortaya çıkacaktır. Bu dengesizlikle birlikte göl seviyesinde ciddi azalmalar beklenebilir. Bu da biyolojik dengenin değişmesi anlamına gelmektedir."

Prof. Dr. Doğu, içilecek ve sulamada kullanılacak her damla suyun değerinin bilinerek tüketilmesi gerektiğini belirterek, su kullanımının disiplin altına alınmasıyla olası krizlerin önlenebileceğini vurguladı.