Kültür-Sanat

‘Van Gogh’un duyduğu acı beni cezbetti’

Hakan Gerçek, sadece portreler sahneleyeceği kendi tiyatrosunda işe Van Gogh’la başladı.

02 Mart 2009 02:00

Hakan Gerçek, sadece portreler sahneleyeceği kendi tiyatrosunda işe Van Gogh’la başladı. Gerçek, 22 yıl önce Müşfik Kenter’e asistanlık yaparak öğrendiği bu oyunda, özellikle Van Gogh’un resim yapma tutkusundan etkilendiğini söylüyor.

“En çok ilgimi çeken şey Van Gogh’un acısı, hüznü ve öfkesi oldu. Sevdiği zaman bile duyduğu acı, öfke, melankoli beni çok cezbetti. Van Gogh’un çektiği acılar bugünle kıyaslanamayacak kadar değişik ve yoğun, fakat çalışmak uğruna hastalanacak bir insan olarak görüyorum onu. Kendi mesleğini geliştirmek, sanatını yapmak, bir şeyleri değiştirmeye çalışmak benim o tekstten çıkardığım şeyler” diyor Hakan Gerçek, yeni kurduğu Tiyatro Gerçek’in ilk oyunu ‘Van Gogh’ için. Oyunun yazarıysa W. Gordon Smith.

24 yıldır Kenter Tiyatrosu’nda çalışan ve “orası da benim tiyatrom gibiydi, o yüzden bir eksiklik hissetmedim, ama artık kendi söyleyeceğim sözleri söylemem ve daha kendime ait bir şeyler yapmam gerek” diyerek yola çıkan Hakan Gerçek, bugünlerde iki heyecanı birden yaşıyor. Biri bir salonu olmasa da kendi tiyatrosunu kurmuş olması, diğeri de uzun süredir içinde taşıdığı ‘Van Gogh’u oynama istediğini gerçekleştirip izleyiciyle buluşması.

Van Gogh’un ‘acılı’ 40 yılı

Son bir iki yıldır kendi tiyatrosunu kurmayı düşünüyormuş Hakan Gerçek, geçtiğimiz yaz kesin kararını vermiş. Ardından da hep içinde taşıdığı ‘Van Gogh’u oynama isteğini gerçekleştirmek üzere işe koyulmuş. “Yaşamı boyunca en çok kendi portresini yapan insanlardan biri ‘Van Gogh’, ve o portreleri, gerçek hikâyeleri seviyorum, biraz biyografi tadı da oluyor” diyen Hakan Gerçek, tiyatrosunun konseptini de portreler üzerine oturtmuş. Yani bundan sonra Hakan Gerçek, Tiyatro Gerçek olarak bazen bir kişi portresiyle, bazen bir mekân portresiyle bazen de bir durum portresiyle çıkacak izleyici karşısına.

Van Gogh’un madenlerdeki yaşamından, intiharına kadar geçen süreyi anlatan oyunda, sahneye Van Gogh’un yaklaşık kırk resmi yansıtılacak. Bu nedenle Hakan Gerçek, “insanlar seyrederken belki Van Gogh’un hiç görmedikleri resimlerini görecekler. Bu da izleyiciyi zenginleştirecektir diye düşünüyorum, belki bu onlara ilginç gelir ve Van Gogh’u daha yakından tanımaya çalışırlar, umarım ufacık bir katkımız olur” diyor.

Oyunda Hakan Gerçek’ten Van Gogh’un acılarını, aşkını, bu aşktan duyduğu acıyı, sanatçı ruhunun ne kadar derin olduğunu ve en önemlisi kendisine ne kadar acıdığını izliyoruz. Karşısında da bütün hayatını kaplayan hatta hayatının tamamını ayırdığı resim sehpasını...
Tabii konu Van Gogh olunca Hakan Gerçek, 21 yıl önce asistanlığını yaptığı Müşfik Kenter’i de anmadan edimiyor, “Müşfik beyden sonra böyle bir işe kalkışmak çok tuhaf, çünkü çok güçlü bir oyuncu Müşfik Hoca ama, o dönem benim kulağımı çok temizledi. O zaman ben arkadan slayt veriyordum, yani daha çok dinliyordum Müşfik beyi ve onu dinlemek benim için müzik dinlemek gibi bir şeydi. Bu nedenle tabii ki o dönemden aklımda kalan, biriken ve bugüne getirdiğim çok şeyler oldu.”

Bu arada oyunda kullanılan müzikler de bu duyguların izleyiciye aktarılmasına yardımcı oluyor elbette. Müzikleri de Bora Eyüboğlu ve Oya Küçümen, Hakan Gerçek’in sadece bir provasını seyrederek hazırlamış. Ve kendi deyimiyle Oya Küçümen, hem Van Gogh’un çığlığı olmuş hem de Hakan Gerçek’in sahnedeki yalnızlığına ortak olmuş.

Bir sokağın portresi

Bundan sonra portrelerle karşımıza çıkacak olan Hakan Gerçek ileriye yönelik projeleriniyse şöyle anlatıyor, “Cemal Süreya’yı oynamayı çok isterim mesela, daha büyük bir proje olarak da bir sokak portresi düşünüyorum. O sokaktaki bizden insanları anlatabileceğim bir metin düşünüyorum. Yani yazım aşamasında da bu sürecin içinde olmak istiyorum. Tabii bunu, genç oyun yazarı arkadaşlarımızla tanışıp, birlikte düşünüp birlikte karar verip gerçekleştirmeyi düşünüyorum. Belki Selim İleri ile bir proje yapabilirim, ama öncelikle kendisiyle konuşacağım tabii, belki onun da kafasında bir şeyler vardır onu hayata geçiririz. Ve en önemlisi bunları yaparken tıpkı Haldun Taner, Güner Sümer gibi hocaların yöntemini kullanarak yazımdan sahnelemeye kadar bir ekip çalışmasıyla gerçekleştirmeyi planlıyor.

Tiyatro Gerçek’ten ‘Van Gogh’, 3 Mart Salı, saat 20.00’de Kenter Tiyatrosu’nda izlenebilir.