İstanbul Valisi Vasip Şahin, "İstanbul’da şu ana kadar kayıt altına alınan ve kayıt randevusu verilen Suriyeli sayısı 550 bin civarı. Kayıt için müracaat etmeyenleri dahil edersek sanıyorum sayı 600 bin civarı" dedi.
Şahin, vatandaşlığa geçişe ilişkin olarak, "O işlemler bakanlık tarafından yürütülüyor. Bakanlık açıklayacak. Suriyeliler bu noktada dilencilikten başka bir şekilde kamuoyu gündemine gelmedi" ifadesini kullandı. "Kaldı ki dilencilik sayısı oransal bakıldığında çok az" diyen Şahin, "Sayıları 10 bini bulmaz. O gördüğünüz dilencilerin bir kısmı bizim vatandaşımız çıkıyor. Dilenen aileleri biz kamplara gönderiyoruz. 50 bin Suriyeli çocuğu okullaştırdık. 64 eğitim merkezinde ve okullarımızda bu çocukları eğitiyoruz" diye konuştu.
Habertürk'ten Esra Boğazlıyan'ın sorularını yanıtlayan (28 Nisan 2017) Şahin'in açıklamaları şöyle:
- İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA), 2010’dan bu yana ekonomik ve sosyal kalkınmaya yönelik projeler geliştiriyor. Öncelikle İSTKA’nın çalışma alanıyla ilgili bir çerçeve çizer misiniz?
Kalkınma Ajansı faaliyetlerine 2010’da başladı. İstanbul’da katma değeri yükselten, ekonomik, sosyal anlamda değer katan planlamalar yapmak ve bu planlamaları yürütmek amacıyla kuruldu. Asıl amacımız İstanbul’un değerini yükseltecek projeler üretmek. İstanbul, Türkiye’nin ekonomik anlamda lokomotifi. İstanbul’da yapılan bir inovasyon tüm ülkeyi etkiliyor. Benim başkanlığımda Büyükşehir Belediye Başkanı, Sanayi Odası Başkanı, Ticaret Odası Başkanı, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı, STK Başkanları yönetimde görev yapıyor. Bu yapı İstanbul’da iki unsuru inceliyor. Birincisi ekonomik kalkınmayı hedefleyen projeler yürütmek, ek olarak sosyal kalkınmayı sağlamak.
- En önem verdiğiniz ayak da bu sosyal kalkınma sanırım...
İstanbul 15 milyonu aşan bir şehir. Gündüz nüfusuyla bakıldığı zaman rakam 17-18 milyonlara vuruyor. Dolayısıyla biz İstanbulluların sosyal kalkınmalarına destek veren projeleri gündemimize almalıyız.
- Sosyal kalkınma derken kentlileşme süreci de önemli bir başlık olsa gerek...
Kentin getirdiği sosyo-psikolojik sorunlara çözüm getirmeliyiz. İstanbul hâlâ çok göç alan bir yer. Hem iç hem dış göç var. İstanbul nüfusunun eğitim, sağlık, spor gibi başka sorunları var. Bağımlılıkla ilgili 2015’te ciddi bir proje atağına geçtik.
- Bu mücadele projesi sadece madde bağımlılığını kapsamıyor ama...
Bütün bağımlılık çeşitleri buna dahil. Madde, teknoloji gibi çeşitlerin hepsine yoğunlaştık. Bu konuda ciddi projeler üretildi. Ajansımız bundan sonra bu alanda projeleri desteklemeye şüphesiz devam edecek ama gelen proje sonuçları bizim için ümit verici oldu. Bu projeleri ilçe bazlı olarak uygulamaya başlayacağız. 27 projeye biz 13.5 milyon lira maddi destek verdik. İlçelerde çok güzel örnekler çıktı. İlçelerimiz bunları yaparken birçok paydaşla birlikte hareket etti. STK’lar, kaymakamlıklarımız, kurumlarımız hep birlikte projelere sahip çıktı. Şimdi yeni bir bağımlılık stratejisiyle daha ileri hizmetler vereceğiz. İnsanlarımızın bu konuda geleceğe yönelik endişelerini minimum seviyelere çekeceğiz. En büyük zenginliğimiz gençlerimiz. Ülke olarak bağımlılık noktasında Batı’lı ülkelerle mukayese edilemeyecek kadar iyiyiz. Biz bu sorunla karşı karşıyayız ve bu sorunu belli bir seviye kazanmamışken çözümlememiz ve söndürmemiz lazım.
- Bağımlılıkla mücadele projesi nasıl yürüyor? Okullar kanalıyla mı, mahalle bazlı eğitimlerle mi?
Projelerin her biri farklı. Biz olabildiğince mahallede hane hane bu projeyi yürütüyoruz. Tedavi şart öncelikle ama asıl yoğunlaşmamız gereken alan tedaviye muhtaç olmadan hemen önceki zamanlar. Onları bu tercihe iten sebepler üzerinde çalışmamız lazım. Bunun için mahalle birimleri oluşturuyoruz. Her mahallede STK olabilir, ileri gelen biri olabilir, muhtarlar, imamlar, öğretmenler ve gönüllüler olabilir bu projelerin yürüyeceği kanallar. Hatta ex-user dediğimiz daha önce kullanıp bırakmış, zararlarını tecrübe etmiş kişiler dahi görev alıyor. Bu riskle karşı karşıya olan gruplarla doğrudan iletişim sağlıyoruz. Olabildiğince konferans sisteminde uzak durmaya çalışıyoruz. Aile ve kişiyle bire bir ilişki kuracak tarzda bir proje yürütüyoruz. İlçe ve kaymakamlıklarda konuyla ilgili birimler oluşturuyoruz. Bu işi koordine edecek ve tek görevi bu olan 3-4 kişilik koordinasyon birimleri oluşturuyoruz. Bu birimin altında mahalle birimleri oluyor. Bu işin içinde öğretmenlerimiz görev alacak dolayısıyla okulları dışarda bırakamayız. Ailesiyle ya da başka sıkıntılar yaşayan çocuklarımızın durumları takip edilecek. Okullarla ve camilerle birlikte, STK’lar ve gönüllü olan herkesle birlikte bu projeler yürütülecek. Hepsiyle el ele vererek bağımlılığı önce azaltmayı ve mümkünse sıfırlamayı hedefliyoruz.
Bağımlılıkla Mücadele Destek Programı’nda iki yılda 150 bin kişiyle temas kuruldu. Rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerinden 2733 kişi yararlandı. Aile içi iletişim, ergen problemleri, stresle mücadele konularında özel danışmanlık programları verildi. Drama, sinema, yazarlık, fotoğrafçılık gibi alanlarda çocukların gelişimleri sağlandı.
2 yılda neler yapıldı?
- Risk grubundaki 150 bin kişiye ulaşıldı.
- Gençlerin ilgisini çekecek ve katılımını teşvik edecek şekilde, interaktif, egzersiz ve oyunlar içerecek ve yaparken/ yaşarken öğrenmeyi sağlayacak şekilde önleyici faaliyetler planlandı. Ayrıca geziler, spor müsabakaları, sergi, şenlik vb. informel öğrenme ortamlarının oluşturulmasının sağlanmasına dikkat edildi.
- Program kapsamında farklı işlevlere sahip 16 adet merkez/birim kuruldu. Örneğin Büyükçekmece Kaymakamlığı tarafından yürütülen projede rehabilitasyon merkezi olarak kullanılacak 5 yataklı bir “Yaşam Evi” oluşturulurken, Şişli Kaymakamlığı tarafından yürütülen projede teknoloji bağımlılığı konusunda eğitim ve sosyal faaliyetlerin yapıldığı bir merkez kuruldu.
- Birincil önleme faaliyetinden daha ileri düzeyde, madde kullanmış veya madde bağımlılığı geliştirmiş gençlere ve ailelerine yönelik faaliyetler kapsamında ise 146.061 bağımlı ve 351 aile bireyine rehabilitasyon, danışmanlık ve yönlendirme hizmeti sunuldu. Böylelikle program süresince rehabilitasyon, danışmanlık ve yönlendirme hizmetlerinden faydalanan toplam kişi sayısı 2.733 olarak gerçekleşti. Ayrıca henüz madde kullanmamış veya madde bağımlılığı geliştirmemiş 855 çocuk ve gence birincil önleme faaliyetleri kapsamında aile içi iletişim, ergen problemleri, stresle mücadele vb. konularda birebir danışmanlık hizmeti verildi.
Gençlere sinemayla eğitim
- Eğitimlerle birlikte yürütülen faaliyetlerden biri de atölye çalışmaları oldu. Risk altında/dezavantajlı çocuk ve gençlerin psikolojik, sosyal gelişimlerini desteklemek ve zamanlarını faydalı etkinliklerle değerlendirmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen atölye faaliyetlerine örnek olarak sinema, drama, yazarlık, dijital seslendirme, şehir fotoğrafçılığı, 3D grafiti vb. atölyeler gösterilebilir. Program kapsamında gerçekleştirilen bu tür atölye çalışmalarına toplam 1.044 öğrenci katıldı.
- Projelerde geziler, spor müsabakaları, sergi, şenlik vb. okul dışı öğrenme ortamlarının oluşturulması da sağlanmaya çalışılmıştır. Sosyal ve kültürel faaliyetler olarak adlandırdığımız bu tür faaliyetlerden toplam 21bin 225 kişi yararlandı.
- Program kapsamında ayrıca 36.000 kişi proje kapsamında geliştirilmiş olan kapalı mekânlarda uygulanan sigara yasağına dair mobil uygulamasını indirdi.
- Bağımlılığa karşı farkındalık oluşturmak için ayrıca kısa film senaryo yarışması gerçekleştirildi, bu yarışmada 12 bağımlılık temalı kısa film çekildi ve filmler sosyal medyada toplam 67.000 kez izlendi.
- Okullarda da programı destekleyici çalışmalar yürütüldü. 8 okulda “olumlu okul iklimi” oluşturuldu.
"600 bin Suriyeli var dilenler 10 bini bulmaz"
- Peki ya Suriyeliler? İstanbul’da ne kadar Suriyeli var?
İstanbul’da şu ana kadar kayıt altına alınan ve kayıt randevusu verilen Suriyeli sayısı 550 bin civarı. Kayıt için müracaat etmeyenleri dahil edersek sanıyorum sayı 600 bin civarı.
- Vatandaşlığa geçenler oldu mu?
O işlemler bakanlık tarafından yürütülüyor. Bakanlık açıklayacak. Suriyeliler bu noktada dilencilikten başka bir şekilde kamuoyu gündemine gelmedi. Kaldı ki dilencilik sayısı oransal bakıldığında çok az. Sayıları 10 bini bulmaz. O gördüğünüz dilencilerin bir kısmı bizim vatandaşımız çıkıyor. Dilenen aileleri biz kamplara gönderiyoruz. 50 bin Suriyeli çocuğu okullaştırdık. 64 eğitim merkezinde ve okullarımızda bu çocukları eğitiyoruz.
Ne olacak turizmin hali?
- Bağımlılıkla mücadele projesini İSTKA Yönetim Kurulu Başkanı olarak anlattınız ama biraz da İstanbul Valisi olarak cevaplar isteyeceğim sizden. Örneğin İstanbul’un turizmiyle ilgili. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve sizin birlikte yürüttüğünüz ‘Milyon Taşı Huzur Projesi’ var. Son dönemdeki terör saldırılarıyla turist sayısında bir azalma olduğu malum. Bu projeler turizmin hareketlenmesine katkıda bulunacak mı?
O çok güzel bir proje. Turizm polisimizin görünürlüğünü sağlayan, turiste daha fazla dokunacak bir proje ama biz zaten bununla ilgili çalışmalarımızı iki yıldır yürütüyoruz. Kültür Müdürlüğü’nün, belediyenin zabıta bölümünün ve bulunduğu ilçe belediyesinin, SGK’nın, Sağlık Müdürlüğü’nün ve defterdarlığın bulunduğu bir proje. Mesela eskisi kadar hanutçu kalmadı Sultanahmet, Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı’nda, Talimhane’de durum düzeldi. Turiste karşı kaba davranışlar asgariye indi. Milyon Taşı projesi bu çalışmaların bir adım daha ilerlemesini sağlayacak. Arkadaşlar farklı bir dizayn yaptılar. İnşallah o da İstanbul’un turist açısından daha iyi bir noktaya gelmesini sağlayacak.
"Setüstünden İstanbul'u seyretmek çok özel"
“Tabii İstanbul’u bir İstanbullu kadar yaşama imkânım yok. Zaman yok. İstanbul’u yeni öğreniyorum. Öğrenciliğim döneminde İstanbul’u çok gezemedim. Öğrenci gözüyle baktığınız şehir ile yönettiğiniz şehre bakışınız farklı. Şimdi yeniden tanıyorum, okuyorum ve öğreniyorum. İstanbul’un her tarafı çok güzel ama öğrenciliğimden beri Gülhane Parkı, Topkapı Sarayı ve Setüstü dediğimiz yerden İstanbul’u seyretmek benim için her zaman özeldi.”