TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) görevlileri, bilimsel çalışmaların yanı sıra vatandaşlardan gelen ilginç soru ve yorumlara da cevap veriyor.
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinde görevli Başuzman, Araştırmacı Dr. Tuncay Özışık, yaptığı açıklamada, vatandaşların, gökyüzünde gördükleri cisimleri sormak veya gökbilimle ilgili merak ettikleri konuları danışmak için kendilerini telefonla aradıklarını veya e-posta yoluyla sorularını yönelttiklerini söyledi.
Bu sorulara bilimsel yanıtlar vermeye çalıştıklarını ifade eden Özışık'a göre, vatandaşların büyük bölümü tanımlanamayan uçan nesneler olan UFO ve dünya dışı yaşam ile ilgili sorular yöneltiyorlar.
Şaşırtıcı sorular
Zaman zaman vatandaşların yaptıkları amatör çalışmaların yanı sıra günümüz bilimsel gerçeklerine uymayan, eksik veya yanlış bilgiden kaynaklanan bazı iddialarla da karşılaştıklarını anlatan Özışık, "Bir yılın 365 değil de 366 gün" olduğunu iddia edenlerin yanı sıra "Dünya'nın yörüngesi elips olamaz, elips olsaydı Dünya Güneş'e yaklaştığı zaman havanın çok sıcak olması, uzaklaştığında da çok soğuk olması gerekirdi", "Dünya'nın dönme ekseninde büyük bir kayma olmuş olmalı" gibi soru-cevaplarla karşılaştıklarını bildirdi.
Bu tür sorulara, temel astronomi bilgi eksikliğinin ve yanlış bilgi kaynakları kullanımının sebep olduğunu belirten Özışık, çoğunlukla UFO ve parlayan cisimler gördüklerini söyleyenlerin kendilerini arayarak saniye saniye gördükleri veya gördüklerini sandıkları nesneleri anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Özışık, şöyle devam etti: "UFO gördüğünü söyleyenlerin bizleri artık hangi dönemlerde ve şartlarda arayacaklarını tahmin edebiliyoruz. Çünkü UFO gördüğünü söyleyenlerin genellikle arama dönemi Güneş ve Ay'dan sonra gökyüzündeki en parlak cisim olabilen Venüs gezegeninin sabahları doğu ufkunda veya akşamları batı ufkunda parladığı zamanlardır.
Buna bir de parlak ve nokta ışık kaynağı gözlemleri için uygun olmayan amatör video kamera çekimleri eklendiğinde, gerçekten vatandaşın kolayca yanılıp heyecanlanabildiği durumlar ortaya çıkıyor. Ayrıca Venüs'ün dışında meteoroloji balonlarını, İridyum Uyduları veya Uluslararası Uzay İstasyonu geçişlerini UFO sananlar büyük çoğunlukta."
Özışık, "Niye daha büyük teleskoplar almıyorsunuz?", "Neden uzaylıları araştırmıyorsunuz?", "Neden uzaylılar hep ABD'de ortaya çıkıyorlar?" şeklinde sorularla da karşılaştıklarını kaydeden Özışık, insanoğlunun merak kavramının normal olduğunu ama halkın sorularını mutlaka gökbilim ile ilgili araştırma merkezlerine iletmeleri ve bilimsel gerçeklere itibar etmeleri gerektiğini vurguladı.
Özışık, özellikle dünya dışı yaşam araştırmalarında profesyonel olarak astronomların çok uzun zamandır yüksek teknolojiyi kullanarak araştırma yaptıklarını, bu konuda Uluslararası Astronomi Birliği'nin de büyük bir komisyon kurduğunu hatırlatarak, bu tür araştırmalardan henüz anlamlı bir sonuç çıkmadığını hatırlattı.
Özışık, bu konuların internet ve medya ortamında zaman zaman pozitif bilim ortamından çok uzak bir şekilde işlenerek halkın adeta kandırıldığını da ifade ederek, bugüne kadar gelen sorular nedeniyle oldukça geniş bir soru-cevap arşivine ulaştıklarını, yakın bir zamanda TUG web sitesinde (www.tug.tubitak.gov.tr) "Sıkça Sorulan Sorular" şeklinde bir bölüm hazırlayarak gelen sorulara cevap vermeye devam edeceklerini kaydetti