Politika

"Urfa’da AKP’ye oy vermiş her 100 seçmenden 15’i, Van’daki 26’sı partiden uzaklaştı"

Barış Pehlivan: Doğu seçmeni ezberi bozacak mı?

18 Mayıs 2022 10:26

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, Diyarbakır merkezli araştırma şirketi Rawest’in mart ayında yaptığı anket sonuçlarını köşesinde paylaştı.

Bu pazar seçim olsa” sorusuna yanıt aranan ankette, Urfa'da AKP’ye daha önce oy vermiş her 100 seçmenden yaklaşık 15’inin iktidar partisinden uzaklaştığı sonucu çıktı. Bu seçmenlerden altı kişi kararsız ve boykot pozisyonuna çekildi. Diğerleri ise CHP, DEVA, Gelecek ve HDP’ye yöneldi. 

Pehlivan, yazısında şu bilgileri paylaştı:

"Kararsızlar dağıtılıp 2018 seçimleriyle karşılaştırınca, AKP’nin oy kaybı daha net görülüyordu. İktidar partisi yüzde 52.8’den 45.3’e geriledi. HDP’nin oyu ise yüzde 29.3’ten 26’ya düştü. MHP’ye gelince, parti yüzde 9.2’den 7.1’e gerilemiş, yani Urfa’daki oylarının yüzde 23’ünü kaybetmişe benziyordu.  

CHP ise ildeki oyunu neredeyse üç katına çıkardı. 2018’de yüzde 3.5 alan ana muhalefet partisi, mart ayındaki ankette 9.9’u yakaladı. DEVA 3.9 puan alırken Gelecek Partisi ise 2.7 puana erişti. 

Peki, ya Van? Yaklaşık 1 milyon 150 bin kişilik nüfusuyla Doğu Anadolu’nun en büyük ilinde durum ne? Mart ayındaki verilere göre yazıyorum: İlde AKP’ye daha önce oy vermiş her 100 seçmenden yaklaşık 26’sı AKP’den uzaklaştı. Bunların sekizi kararsız veya seçimi boykot etmeyi planlıyor. 

Kararsızlar dağıtılıp 2018 rakamlarıyla karşılaştırma yapıldığında, iktidar partisinin 6.7 puan kaybedip yüzde 24.5’e gerilediği görülüyor. HDP ise 2 puan kaybedip 58.6’ya düştü. 

CHP’nin oyu ise yüzde 2.2’den 7.9’a çıktı, yani oyunu 3.5 katına çıkardı. DEVA’nın ildeki puanı 2.2 iken Gelecek’in seçmendeki karşılığı şu an 1.4 görülüyordu. 

Evet, seçime en fazla bir yıl var. Ana muhalefet partisi eskiden çok zayıf olduğu Doğu’da artık kendisi için de güneşin doğacağını düşünüyor. Kuşku yok ki bu verilerin nereye evrileceğini sadece muhalefetin çabası belirlemeyecek. İktidarın küskün Kürt seçmenin kalbini kazanmak için yapmayı arzuladığı 'kısmi çözüm sürecinin' de ne kadar başarılı olacağını göreceğiz."