Yaşam

Üniversitelere ‘patent ofisleri’ kurulacak

Üniversitelerde üretilen entelektüel sermayeyi ekonomiye dönüştürmek için ‘patent ofisler' kurulacak.

06 Nisan 2009 03:00

Öğretim üyelerinin fikirlerinin ve çalışmalarının piyasada kullanılabilir teknolojiye dönüştürülmesini sağlamak amacıyla üniversitelerde "patent" çalışmaları yapacak "Teknoloji Transfer Ofisleri" kurulacak.

YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, yaptığı açıklamada, üniversitelerde Teknoloji Transfer Ofisleri oluşturulması amacıyla bir çalışma yürüttüklerini bildirdi. Bu amaçla 6 ay önce komisyon kurulduğunu söyleyen Günay, komisyonun "teknoloji transfer ofislerinin nasıl çalışacağına ilişkin model oluşturacağını" ifade etti.

Hindistan'ın, Japonya'nın, ABD'nin, Çin'in, İsrail'in bu konuda modelleri bulunduğunu anlatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz de kendi üniversite yapımıza, yükseköğretim sistemimize göre bir Türk modeli oluşturacağız. Üniversitelerde üretilen entelektüel sermayeyi nasıl ekonomiye dönüştürürüz diye kendi yükseköğretim sistemimize uygun bir model oluşturacağız. Öğretim üyesinin kafasındaki fikir teknolojiye dönüşecek. Bu ofis de patent alacak. Patenti korumak için bütün koşulları oluşturacak. Patentin koruma sorumluluğu üniversiteye ait olacak. Fakat paket satılıp lisans alındığında, üretime geçtiğinde de öğretim üyesine belli bir miktarı verilecek.
Yani bu ofisler hocalarla piyasa arasındaki bağlantıyı kuracak."

Teknoloji transfer ofislerinin üniversiteler bünyesinde oluşturulacağını belirten Günay, bu ofislerin öğretim üyelerini, çalışma yöntemleri konusunda bilgilendireceğini anlattı. Bu ofislerde uzmanların görev yapacağını kaydeden Günay, böylece öğretim üyelerinin ürettiklerin fikirlerin teknolojiye dönüşebilmesi sürecinin işlemeye başlayacağını ifade etti. Günay, "Mikro Kredi Projesi" ile Nobel ödülü kazanan Bangladeşli Muhammed Yusuf'u örnek gösterdi.

“Ekonomiye dönüştürmemiz lazım”

Türkiye'de üniversitelerde üretilen bilimsel çalışmaların ekonomiye dönüştürülemediğini teknoloji üretiminin artmasını sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Günay, "Avrupa bile üniversitelerdeki bilimsel çalışmaların ekonomiye ABD'deki kadar yansıtılamadığını söylüyor ki bir de bizim durumumuzu düşünün. Yani üniversitelerde üretilen fikirleri, çalışmaları ekonomiye, refaha dönüştürmemiz lazım. Somut hale gelmeli" diye konuştu.

"Öğretim üyesi bir buluş yapmışsa neden teknoloji transferi ofisini devreye soksun? Patent Enstitüsü'ne kendisi başvurup, buradan elde edilecek geliri sadece kendisi almayı tercih etmez mi?" sorusunu Günay, şöyle yanıtladı:

"Eğer öğretim üyesi patent almışsa bunu sadece Türkiye'de koruyabiliyor, yurt olarak bunun takibini yapamıyor, hukuki olarak uğraşamıyor.

Fakat getirilecek sistemde patentin sahibi üniversite olacak. Kazançtan hoca da pay alacak. Mesela patent alınabilecek bir konuyu üç kişinin yanında söylediğiniz zaman orijinal olmaktan çıkıyor. Kurulacak patent ofisleri bunu da öğretecek. Çünkü bunların kuralları var. Patenti dünyada korumak için de her ülkeden patent almanız lazım. Bunu da ofisler yapacak. Bu satıldığı zaman sürekli olarak gelir getiriyor. Gelirin 3'te 1'i yani yüzde 33'ü patent sahibine gidecek. Bu bilinç şimdi henüz gelişmemiş durumda."

“Patlama bekliyoruz”

Günay, patent ofislerinin kurulmasıyla üniversitelerde rekabetin de artacağını ifade etti. Patent alan bilim insanlarının para kazanmaya başlamasıyla diğerlerinin de harekete geçeceğini söyleyen Günay, şunları kaydetti:

"Bu anlamda bir bir zaten patlama bekliyoruz. Çünkü mevcut durumda bu mekanizma olmadığı için hoca bir buluş yapıyor getiriyor, ufak bir para veriyorlar. Hoca da onun değerini piyasada bilmiyor. Patent ofisi hocalara bu eğitimi de sunacak. Önce fikri mülkiyet bilincini, bu dikkati oluşturacak. Hatta dünyada nasıl problemler var, bunu anlatacak. 'Şu konuda şöyle bir ihtiyaç var, şöyle bir konu var' diyecek hocalara. Patent ofisleri ihtiyaç alanlarını da
bilecek ve bu konuda çalışma yapmaları için hocalara bilgi verecek."