Yaşam

Unilever’den çevre dostu ‘yeşil’ ofis!

Unilever Türkiye, bir süre önce çevre dostu yeşil ofisi ile “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik” sertifikası aldı

25 Ekim 2009 03:00

Türkiye’nin ilk çevre dostu yeşil binasının 'çevre dostu' olması için seçilen her malzemenin çevreci ürünler olması gerekiyor.

Çalışanların kahve ve çay gibi gereksinimleri bu kafede karşılanıyor. Ekstra dinlenme ve çalışma alanları da burası. Geniş bir alanda bulunduğu için kafede güneş ışığından faydalanılıyor. Çalışanların sağlıklı beslenmesi açısından taze meyveler ve çeşit çeşit çaylar ikram ediliyor. Ayrıca çalışanlar kafelerdeki atıklarını, iki farklı çöpe atabiliyor. Bu da geri dönüşümü sağlıyor.

Unilever Türkiye, çalışanları geçen mayıs ayında yeşil ofis konseptiyle Ümraniye’deki yeni binalarına taşındı. Sekiz katlı bu binanın en büyük özelliği Türkiye’deki ilk “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik-LEED” sertifikasına sahip olması. Yeşil ofislerde enerji ve su verimliliği dışında çalışanlarına huzurlu bir ortam yaratılmak istenmiş. Çalışanların birbiriyle devamlı iletişim halinde olabilmesi için de üst düzey yöneticilerin ofisleri şeffaf olarak tasarlanmış. Ofislerle ilgili teknik bilgiyi Unilever’den Ebru Şenel Evrim ve Ahmet Kağan Uydan anlattı.

Unilever bir yıl önce planladığı “Yeşil Ofis” projesini hayata geçirdi. Ayrıca, bugüne kadar dünyada sadece 2 bin binaya verilen LEED Sertifikası’nın da sahibi oldu. Amerika’da Yeşil Binalar Konseyi tarafından verilen LEED Sertifikası’na sahip olmak için pek çok incelemeden geçmek gerek. Binanın çevre dostu olması için tasarımından inşaatına kadar seçilen tüm malzemeler, boya dahil çevreci ürünler olmalı. Hatta binada bulunan 500 masa için sadece 7 ağaç tüketimi yapılmış. Unilever Türkiye’de LEED Sertifikası’nı alan ilk bina. Binada çalışanlar eskiden stres üzerine kurulu iş hayatlarının yerini daha verimli bir çalışma ortamına bıraktığını söylüyor. Öyle ki banka, seyahat acentası ve kuaförleri binanın içine kadar gelmiş. Spor salonu ve işe ara vermek için dinlenme alanları ile bina, çalışanlarına huzurlu bir alan yaratıyor.

Renkler özel olarak seçilmiş

Şefaf odalarda markanın canlılık ilkesine bağlı olarak cam geçişlere göz temasını kesmek için renkli figürler koyulmuş. Mobilya seçimi de yapılan anketler sonucu çalışanların, tercih ettiği renkler. Ağırlıklı olarak, rahatlık veren krem tonları ön planda. Her katın koltuk rengi farklı. Çöp kutuları geri dönüşümü kolaylaştırıyor. Sensörlü lambalar ile enerji tasarrufu yapılmış.

Ses geçirmez camlar

Açık ofis uygulandığı için özel telefon görüşmeleri, telefon odalarında gerçekleştiriliyor. Buradaki camlar ses geçirmez olarak tasarlanmış. Açık ofislerde sesin çok olacağını düşünen çalışanlar, telefon alanlarının onlara çok büyük kolaylık sağladığını söylüyor.

Susuz pisuarlar kullanılıyor

Binada yağmur suyu toplanıp banyo ve bahçe sulamasında yeniden değerlendiriliyor. Ofis tuvaletlerinde susuz pisuarlar kullanılıyor. Bu sayede yüzde 41 oranda su tasarrufu yapılıyor. Ayrıca akıllı aydınlatma sistemleri sayesinde de enerjiden yüzde 35 tasarruf sağlanıyor. Mutfak ve banyolardaki sıcak su, güneş panelleri sayesinde elde ediliyor.

Kırık tavanın sırrı

350 kişinin aynı anda yemek yiyebileceği şekilde tasarlanan yemekhanelerde dikkat çeken en önemli özellik tavanların kırık kırık olması. Bu tavanlar sayesinde aynı anda konuşan 350 kişinin sesi emiliyor ve daha az gürültü ortaya çıkıyor. Ayrıca personele sunulan yemeklerin kalori hesaplaması da yapılıyor.

Gökhan Saraç (Hukuk Direktörü)

Eski ofisimiz ile buranın temel farkı iletişim konusunda kendini gösterdi. Açık bir ofis olduğundan iletişim kurmak çok kolay oldu. Çünkü departmanlar arası iletişim problemi vardı. İşlerimizi daha hızlı hallediyoruz. Ayrıca çevreye verdiğimiz zararları minimalize ettiğimiz önemli bir ofis ortamı. Öncü bir davranış yaptılar.”