Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un cinayetlerinin ele alındığı “Umut” davasının duruşmasında mahkeme, Mumcu ailesinin taleplerini kabul etti. Mahkeme, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesine ve sanık Oğuz Demir ile ailesinin Türkiye'de yaşayıp yaşamadığına ilişkin fiili araştırma yapılması için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına karar verdi. Davanın bir sonraki duruşması 12 Mayıs'ta görülecek.
Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un cinayetlerinin ele alındığı “Umut” davasının duruşması Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, Mumcu ailesi ve avukatları Yalçın Akbal ile Turgut Kazan hazır bulundu.
"O dönemin 'başkahramanı' Mehmet Ağar'dır"
Duruşmada ilk sözü alan avukat Turgut Kazan, Uğur Mumcu'nun suikaste uğramasından 1996'daki Susurluk Kazası'na kadar cinayetler silsilesi yaşandığını söyledi. Bu dönemin "başkahramanı"nın Mehmet Ağar olduğunu dile getiren Kazan, "O dönem soruşturma baştan savma yapıldı. Olay yeri süpürülerek temizlendi. Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'i dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aradı. Demirel, 'katiller bulundu mu?' diye sorunca Sezgin, 'derdest' demişti. Bir tanık çıktı, kişileri tespit etti. Teşhis ve ifadeler basına yansıdıktan sonra kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Bir tanık dosyadan silindi" dedi.
"Ağar dinlenilsin, her şeyi öğrenelim"
Sanıkların yakalama müzekkeresinde tahrifat yapıldığını, müzekkere metni içerisinde 26 Ocak'ta tutuklandıkları yazarken, düzenleme tarihinde 23 Ocak yazdığını ve savcı Ülkü Coşkun'un "sehven olmuştur" dediğini aktaran Kazan, "Daha sonrasında Güldal Mumcu Ağar ile görüşüyor. Ağar 'sehven olmuştur, böyle şeyler bazen oluyor' diyor. Mumcu'nun 'önümüze sürekli duvar örülüyor' demesine karşılık, 'bir tuğlayı çeksek duvar yıkılır' diyor. Ağar neler olduğunu biliyor ama vatan için yapıldığını düşündüğünden dolayı 'tuğlayı çekemem' diyor. Ağar her şeyin başında olduğu Susurluk Raporu'nda da anlaşılıyor. Ayrıca Oğuz Demir'i de kurtarma girişimlerini biliyoruz. Türkiye de olduğu zamanları da biliyoruz. Ama o dönem bir şey yapamadık. Mehmet Ağar'ın dinlenmesi talebini kabul edin, her şeyi öğrenelim" diye konuştu.
Güldal Mumcu, Ağar ile görüşmesini anlattı
Kazan'ın ardından Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu, Ağar ile arasındaki görüşmeyi aktardı. Mumcu, Adalet Bakanı ile görüşmek için talepte bulunduğunu ve Ağar'ın kendisini arayarak evde görüşme yaptığını söyleyerek, “Karşımıza sürekli engeller çıkarılıyor. Bir duvar örülüyor sanki' dedi. Ağar, 'Evet Güldal bir duvar örülüyor' dedi. Ben de 'O zaman bir tuğla çekin duvar yıkılsın' deyince Ağar, 'çekemem' dedi. 'Tuğlayı çekin kenara çekilin' dedim. Ağar, 'yapamam, onu da yapamam' diye karşılık verdi" dedi.
"Oğuz Demir'e daha önceden bilgi verildi"
Mumcu'nun konuşmasının ardından avukat Yalçın Akbal söz aldı. Akbal, Mehmet Ağar'ın tanık olarak dinlenmesi ve sanık Oğuz Demir'in nerede olduğuna yönelik araştırma yapılması taleplerini tekrarladı. Akbal, "Demir 2000 yılında üyesi olduğu örgütün bütün üyeleri yakalanırken, kendisi polis noktasına yaklaşmak üzereyken arabayı bırakıp kaçıyor. Kendisine daha öncesinde bilgi verildiğini anlıyoruz. İçişleri Bakan Yardımcısı'nın yanına gittik. Demir'in ailesini alıp yurt dışına gittiğini söyledi. Demir'in ailesi var. Çocukları daha önce okula ya da hastaneye gitmiş mi, onlara dair bir bilgi var mı araştırılsın istiyoruz. Demir'i hep tek başına arıyoruz ama 5 kişi olarak ararsak daha kolay olur" ifadelerini kullandı.
Mahkeme konuşmaların ardından ara kararını açıkladı. Mahkeme, Mumcu ailesinin taleplerini kabul ederek, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesine ve sanık Oğuz Demir'in ve ailesinin Türkiye'de yaşayıp yaşamadığına ilişkin fiili araştırma yapılması için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına karar verdi.
Mahkeme davanın bir sonraki duruşmasını 12 Mayıs saat 09.30'a erteledi.
Mumcu ailesi, 24 Mayıs 2024’te Mehmet Ağar'ın tanık olarak dinlenilmesi için mahkemeye talepte bulunmuştu. Ayrıca soruşturmayı genişletme talebinde sanık Oğuz Demir’in yakalanması konusunda Şükran Güldal Mumcu ile birlikte İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş'tan randevu talep edilmiş ve yapılan görüşmede Oğuz Demir'le ilgili arama kaydı da hatırlatılarak bilgi istenmişti.
13 Eylül’de sunulan soruşturmayı genişletme talebine ek beyanda İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş'ın daha sonra dönüş yaparak Oğuz Demir'in İran'da olduğu konusunda istihbari bilgi bulunduğu yönünde bilgi paylaştığı ve sanığın süreçte çocukları ve eşini de yurt dışına çıkardığını söylediği bildirilmişti. Bunun üzerine Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Oğuz Demir'in eşi ve çocuklarının yurt dışında olup olmadığı ve Oğuz Demir'in eşi ve çocukları ne şekilde yurt dışına çıkardığı konusunda İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmıştı. Yapılan araştırmanın ise sadece hudut kapıları ve HKS sistemi üzerinden yapılan sorgulama ile sınırlı tutulduğu ve sorgulama sonucunda da Oğuz Demir'in ailesinin giriş - çıkış kaydına rastlanmadığı kaydedilmişti.
|
____________________________________________________________________________________________________