Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, Meral Akşener ile kuracakları yeni partiye yönelik kumpasın başladığını söyledi. Özdağ, "AKP yıllarca FETÖ ile iş birliği yapıp beni baskı altına almaya susturmaya çalıştı. Şimdi benim kurucularından olduğum partiye FETÖ’cü çamuru atıyorlar. Onlara; 'Hadi canım sen de' diyorum" dedi.
"Anayasa'nın tasfiye edildiği bir ülkede, ağır baskı altında yaşayan bir toplumda demokratik bir siyaset oluşturmak amacı ile bir parti kuruyoruz" diyen Özdağ, partinin resmileşmesi için yapılacak başvurunun tarihinin henüz belli olmadığını ifade ederek, "Kesin olan bir başka husus ise 29 Ekim'de Samsun'da olacağımız" ifadelerini kullandı.
Sözcü'den Nil Soysal'ın sorularını yanıtlayan Ümit Özdağ'ın yanıtları şöyle:
29 Ekim'de Samsun'da
– Yeni partinin sahaya ineceği tarih netleşti mi? Gün, yer, saat açıklaması bekliyoruz…
Aslında partimiz halkın gözünde ve gönlünde çoktan kuruldu. Demokratik olmayan, Anayasa'nın tasfiye edildiği bir ülkede, ağır baskı altında yaşayan bir toplumda demokratik bir siyaset oluşturmak amacı ile bir parti kuruyoruz. Bu parti daha ilk adımlarını atarken, AKP'nin en üst düzeyinden başlayarak, en uçtaki aktrolüne kadar bütün iktidar mekanizmasının baskısı ve saldırısı altında. Biz işte böyle bir ortamda, halkımızın verdiği destek ile partimizi kurma çalışmalarına devam ediyoruz. Her şey planlamamıza göre ilerliyor. Partinin resmileşmesi için yapılacak başvurunun tarihi henüz belli değil, ancak Ekim ayında olacağı kesin. Kesin olan bir başka husus ise 29 Ekim'de Samsun'da olacağımız.
"Varsa kanıt, tartışalım"
– Partinize yönelik kumpasın başladığını söylemiştiniz. Son durum nedir?
Üzerinde çalışıldığını biliyoruz. Bazı detay bilgilere de sahibiz. Şimdilik bu kadar…
– Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın “FETÖ'nün Akşener'e desteğini biliyoruz” sözleri üzerinden bakınca FETÖ ile mücadelenin nereye gittiğini düşünüyorsunuz?
Nil Hanım, bizim partimiz FETÖ'nün de PKK'nın da IŞİD'in de özetle bütün terör örgütlerinin en çok korktuğu partidir. Çünkü AKP'yi kandırdıkları gibi bizi kandıramazlar. Çünkü bizim partimizde kozmik odanın anahtarını FETÖ'ye veren değil, FETÖ'cülerin kozmik odaya girmesini engellemek için savaşanlar var. Bu partide FETÖ'nün ayrıcalıklı damatları değil, FETÖ kumpasının mağdurları var. Özetle, Akdağ hiçbir şey bilmiyor. Çok meraklıysa 17-25 Aralık'tan sonra 2014-2015 YAŞ toplantılarında darbeci hainlerin kimin imzası ile general yapıldığını incelesin. Darbeci hainleri general yapıp sonra bize FETÖ çamuru atanlara “Hadi canım sen de” deriz. Bu suçlama siyasi ahlaksızlıktır. Varsa kanıtınız ortaya koyun. Ya da dürüstçe bizimle mücadele etmeyi göze alın. Bakın elinizde devletin bütün imkanları var. Peki neden daha kurulmamış bir parti karşısında tir tir titriyorsunuz? Bir de ortada kabadayı diye gezmiyorlar mı? Son sözüm AKP'yi er meydanına çağırıyorum. Yüreğiniz yetiyorsa gelirsiniz milletin önünde tartışırız.
"Sahte belge ürettiler"
– Çok kızmışsınız Ümit Bey…
Evet, çünkü AKP kadroları yıllarca beni Ergenekon davası ile FETÖ ile iş birliği yapıp baskı altına almaya, susturmaya çalıştılar. Sahte belgeler üretilmesine izin verdiler. Yandaşları TV'lerinde Ergenekoncu diye yırtındılar. Şimdi Ümit Özdağ'ın kurucularından olduğu partiye FETÖ'cü diyorlar. Ben de; “Hadi canım sen de” diyorum. Kurucular kurulumuz ilan edildiğinde bu iftiralarından dolayı utanacaklar mı?
"Artık Suriyeli mafyası oluştu"
– Partinizin 4 milyona yaklaşan Suriyeliler konusundaki çözüm önerisi nedir?
Öncelikle Allah Suriyelilerin başına gelenden bizi korusun. Onlar için şefkat duymamız insan olmanın gereği. Suriyeli kardeşlerimize Türkiye'de çadır kentler veya merdiven altları değil, Suriye'de geri dönebilecekleri bir vatan vermek istiyoruz. Onların ülkelerine dönebilecekleri şartları oluşturmayı hedefliyoruz. 4 milyon Suriyelinin Türkiye'de kalması mümkün değil. Biz onları Türkiye'ye değil, onlar bizi Suriye'ye dönüştürüyor. 1 milyon Suriyeli çocuk yaşıyor Türkiye'de. 600 bini eğitim almıyor ve yüzde 33'ü klinik depresyonda. Böyle bir nesil, mafya ve terör örgütleri için verimli zemin. Zaten, Suriye mafyası oluştu. Uyuşturucu ve fuhuşa hakim konuma geldiler. Böyle bir kötülüğü hem Türkiye'ye hem Suriyelilere kimsenin yapmaya hakkı yok.
"Barzani'nin birinci destekçisi İsrail, ikincisi ise AKP"
– Bir başka önemli konu; Barzani'nin açıkladığı 25 Eylül'de Kuzey Irak'ta yapılacak bağımsızlık referandumu ve Kerkük'ün konumu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Biz Ortadoğu'da sınırların değişmesine kesinlikle karşıyız. Barzani'nin adımı Ortadoğu'yu yeniden karıştıracak ve kan gölüne çevirecek bir adım olacaktır. Üstelik Türkmen kenti olan Kerkük'ü işgal etmeleri ve Irak'ın toprak bütünlüğünden koparmaları çatışmaların şiddetini artıracaktır. Irak'ın parçalanmasını, Suriye'den PKK'nın koparacağı parçanın kopması izleyecektir. Sonra sıra ülkemize gelecektir. Özetle, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması Türkiye'nin sınır bütünlüğünün korunmasıdır. Oysa AKP hükümeti bir yandan Kerkük'ü de kapsayan bağımsızlık referandumuna aslında örtülü destek verirken, Suriye'de Şam yönetimine karşı tavır alarak, Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın bağımsız devlet kurmasına yardımcı oluyor. Artık bunu AKP'nin yazarları görmenin ötesinde açık açık yazmaya başladılar. Bakın çok açık ifade ediyorum. Barzani'nin en önemli birinci destekçisi İsrail, ikincisi ise AKP hükümetidir.
-CHP'li Tanrıkulu'nun SİHA'larla siviller vuruluyor iddiasına ne diyorsunuz?
İHA ve SİHA'lar güvenlik güçlerinin terörle mücadelede büyük bir etkinlik kurmasını sağlıyor. Ayrıca yüzlerce askerimizin hayatını kurtarıyor. Bu anlamda Türkiye'nin güvenliğinin artırılması için biz İHA ve SİHA filomuzu iktidara geldiğimizde bugün olduğundan çok daha güçlü hale getireceğiz. Tabii ki, SİHA'lar sivil halka karşı kullanılmıyor ve kullanılmaz. Eğer hedef karıştırılarak bazı sivillere ateş edildi ise bu SİHA hatası değil, insani hatadır. Bundan dolayı SİHA'ların yasaklanmasını istemek akıl dışı olur.