Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA
TBMM İnsan Hakları Terörden Kaynaklı Yaşam Hakkı ihlalleri Alt Komisyonu, Kürt yazar, Ümit Fırat’ı dinledi. PKK’nin Kürt sorunun bir parçası olduğunu vurgulayan Fırat, “ Geçmişte ‘Özgür Kürdistan’ sloganıyla yola çıkan PKK, bugün Türkiye’de kendisine bir statü kazandırmak istiyor. Sadece Kürt toplumunu yönetmek üzere. Kurum olarak yapılanmak istiyor. Bir yerde hakimiyetini kurmak , ‘buralar benden sorulur’ diyor. Böyle toplumsal bir yapı oluşturmak istiyor” dedi. Kürt sorunun çözümü için önerilerini komisyon üyelerine, “Ben ısrarla ayrımcılık yerine adalet duygusu, özgürlüklerin teminat altına alınması, geleceği paylaşacak düzenlemeler ile daha güvenli bakmayı sağlayacak kurumların inşası” diye açıkladı.
Susurluk, Jitem, Ergenekon
Alt komisyonda görüşlerini anlatan Fırat, çözüm için çıkılan yoldan hukuk dışı uygulamalara uzanan yelpazeyi değerlendirdi. “ Bir takım kurumlar, sorunu çözmek için kendilerine misyon çizerler ama öyle bir döneme gelirler ki kendileri de sorunun bir parçası olmuşlar. Kürt meselesi dediğimizde ilk akla gelecek PKK meselesidir. Kürt meselesinin bir parçası haline gelmiştir”.
Devletin, kendince sorunu çözeyim derken işleri iyice çıkmaz hale getirdiğine dikkat çeken Fırat, “ Böylece, yeni sorunlar ortaya çıkıyor. Susurluk, Jitem, Ergenekon aklı sıra sorun çözme adına bir takım kişi ve kurumların yarattığı yapılanmalardır. Ama bugün, hepsi bir sorun olarak ortadadır”
'Cumhuriyet kurulurken Kürtler dışlandı'
Toplantıda, Kürt isyanları da gündeme geldi. MHP’li Yusuf Halaçoğlu, isyanların sadece cumhuriyet dönemiyle ilişkilendirilemeyeceğini, Osmanlı’dan bu yana 31 isyan çıktığını söyledi. Fırat, komisyonun temel gündeminin isyanlar olmadığına dikkat çekti ve “ Cumhuriyet kurulurken, yeni kurulan rejimde Kürtleri dışlayan bir politika izlendiği için Kürtler isyanlarını böyle gündeme getirmiştir. Ben. Bu nedenle, ısrarla, ayrımcılık yerine adalet duygusunu, özgürlüklerin teminat altına alınması, geleceği paylaşacak düzenlemeler umut veren yaklaşımlara dikkat çekiyorum. Geleceğe daha güvenle bakacak kurumların inşa edilmesi gerekiyor”.
'Stanalist-totaliter görüşlere sahip...'
''Hiçbir zaman PKK’lı olmadım'' diyen Fırat, Zafer Çarşısı’nda kitapçılık yaptığı dönemlerde Öcalan’ı tanıdığını, "Stanalist-totaliter görüşlere sahip olduğunu biliyordum. Ben böyle bir anlayışın peşinden gitmedim, doğru da bulmuyorum" dedi.
'Topyekun cezalandırma yöntemi'
1980'li yıllardan, kalma yargılama anlayışına dikkat çeken Fırat, bunun topyekun cezalandırmaya dönüştüğünü anlattı. “ Herhangi bir köyde bir grubun çıkardığı olayın ardından o köyün topyekun cezalandırılmasına yönelik bir uygulama yapılıyor. Bu toplumda travma yaratıyor”
Kürtlere yapılan baskılardan, PKK’ya kadar bir dizi konuda görüşlerini anlatan Fırat’ın konuşmasını komisyonun BDP’li üyesi Ertuğrul Kürkçü, “Konuşmasını yeterli bulmadım. Problemi derinliğine denk düşen bir analizle karşılaşmadım. Kimlik hakkı, kabulü ve tescili ve bunlara ilişkin siyasi ve idari reformlar yönünde bir formül sunmaması beni tatmin etmedi” dedi.