Avrupa ülkeleri, Rusya'nın Kırım Yarımadası'ndaki askerî faaliyetlerini kınamakla birlikte henüz Moskova'ya nasıl bir yanıt verileceği konusunda uzlaşmış değil. Almanya, tarafların katıldığı bir "temas grubu" kurularak bir diyalog zemini yaratılmasını savunuyor. Ancak kimi ülkeler de Moskova'ya yaptırım uygulanmasını da içeren daha sert bir yanıt verilmesinden yana. İrlanda Dışişleri Bakanı Eamon Gilmore, "Yaptırım uygulaması bir seçenektir, bunu bugün konuşacağız" dedi. Öte yandan Avrupa Birliği ülkelerinin hükümet ve devlet başkanlarının da perşembe günü yine Brüksel'de düzenlenecek zirvede bir araya geleceği açıklandı.
Soçi'de düzenlenmesi planlanan G-8 Zirvesi'nin hazırlıklarının askıya alınması Almanya'yı etkilemedi. Almanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel'in hafta sonunda Moskova'ya önceden planlanan ziyaretini gerçekleştireceği duyuruldu. Ayrıca nisan ayında öngörülen Almanya-Rusya hükümetler arası istişarelerin hazırlıkları da Lepzig'de planlandığı şekilde devam ediyor.
'Soğuk Savaş'tan beri en büyük kriz'
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier durumla ilgili olarak “Avrupa hiç şüphesiz Berlin Duvarı'nın yıkılmasından bu yana en büyük krizle karşı karşıya. Doğu ve Batı bloku gerginliğinin sona ermesinden 25 yıl sonra Avrupa'nın yeniden bölünmesi tehdidi mevcut” diye konuştu.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) da Ukrayna krizini görüşmek üzere Viyana’da olağanüstü toplandı. Toplantıda ABD tarafının dile getirdiği Kırım Yarımadası'na bir AGİT misyonu gönderilmesi önerisini Rusya kesin bir dille reddetti. Rusya'nın AGİT temsilcisi Andrey Kelin AGİT misyonlarının kriz bölgelerinde çok farklı sonuçlar doğurduğunu, bunların bazıları olumlu olmakla birlikte "Kosova benzeri misyonların durumu daha da kötü hale etirdiğini" söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nde yaptığı konuşmada Batı'nın yaptırım tasarılarını sert bir dille eleştirdi. Lavrov ,“Durumu bir saldırganlık olarak yorumlayanlar, yaptırım ve boykot tehdidinde bulunanlar, sistematik olarak bir diyaloğa engel olan ve Ukrayna toplumundaki kutuplaşmaya ivme kazandıranlardır” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Kiev'deki yönetimi de yeniden Ukrayna'daki Rusça konuşan topluluğun insan haklarını ihlâl etmekle suçladı. “Kentleri radikal güçler kontrolü altında bulunduruyor” diyen Lavrov, “Ultra-milliyetçilerin şiddeti hayatı, Rusları ve Rusça konuşan nüfusun çıkarlarını tehdit ediyor” ifadelerinde bulundu.
