Yaşam

Uçan Süpürge okullara girdi

Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin Sabancı Vakfı desteğiyle 54 ilde yürüttüğü “Çocuk Gelinler Projesi” farkındalık

31 Ekim 2011 02:00



Hülya Karabağlı

T24/ ANKARA -
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin Sabancı Vakfı desteğiyle 54 ilde yürüttüğü “Çocuk Gelinler Projesi” farkındalık yaratmak ve bilinçlendirmek için okullara giriyor. Dernek, Kültür Bakanlığı desteği ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğiyle Ankara’nın ilçelerindeki okullarda film gösterimleri ve seminerler düzenlemeye başladı. İl ve ilçelerde düzenlenecek etkinliklerde çocuk evliliklere dikkat çekilecek. Kültür Bakanlığı’nın desteği, Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği okullarda çalışmalar gerçekleştiriliyor.



‘Beni geri çağır hayat’


Okullarda gösterilen Uçan Süpürge yapımı “Beni Geri Çağır Hayat” adlı kısa filmle aynı adı taşıyan proje Ankara’nın bütün ilçelerine “Çocuk Gelinler Olmasın!” mesajını taşıyor. Kızılcahamam, Çubuk, Kalecik, Keçiören ve Altındağ ilçelerinde öğrencilerle buluşacak.



Doğan: Çocuklar düğüne değil okula gitmek istiyor


‘Çocuk Gelinler Proje’ koordinatörü Selen Doğan, T24’e, 54 ilde binlerce lise öğrencisiyle yaptıkları söyleşilere dikkat çekti ve “Yetişkinlerle kıyaslandığında duygu ve düşüncelerini çok daha net ifade ediyorlar. Ailelerine ve topluma çok doğru mesajlar verebildiklerini gördük” dedi.



‘Akranlardan büyük tepki’


“Tekirdağ’dan Şırnak’a, İzmir’den Ağrı’ya kadar bütün illerde kız çocuklar yaşıtlarının evlendirilmesine çok tepki gösteriyor” diyen Doğan, evlenme kararı veren  babaların buna son vermesi için ikna edilmelerine yönelik taleplere dikkat çekti. “Diyarbakır’da lise öğrencisi bir kız çocuğun ‘Hayatta değiştirmek istediğim tek bir şey var, o da babam’ demesi hiç aklımızdan çıkmıyor” diyen Doğan’ın değerlendirmeleri şöyle:


“Çoğunlukla babalar veriyor kızlarının evlilik kararını. Ve evlenecekleri kişiyi de onlar seçiyor. Bu dayatmaya itiraz ederken, en makul alternatifin eğitim olduğunu söylüyor çocuklar, 'Biz okuyacağız, o kadar!' diyorlar.” Edirne’de konuştuğumuz yine lise öğrencisi bir kız çocuğun “Seçilmeyeceğiz; biz seçeceğiz!” demesi bu açıdan çok manidardı.


Bundan iki hafta önce Malatya’da da aynı cümleyi aynı tonda kurmuştu kızlar, “Seçilen değil, seçen olalım!” diye yükseltmişlerdi seslerini. Evlilik kadın ve erkek bireylerin özgür iradeleriyle, tam rızalarıyla yapabilecekleri bir şey. Birileri onlar adına karar verdiğinde, parmaklarına zorla yüzük takıldığında, hiç tanımadıkları erkeklerle aynı evde yaşamak zorunda kaldıklarında istismarın, şiddetin, ayrımcılığın en ağırıyla tanışıyorlar çünkü. Seçmedikleri bir hayata adanıyorlar. “Kurban” oluyorlar. Siirt’te görüştüğümüz, “Yaşıtlarımın evlenmesini doğru bulmuyorum” diyen 13 yaşındaki kız çocuk ile Kırklareli’de Roman mahallesinde tanıştığımız ve “12 yaşındayım, evlenmem lazım yoksa evde kalırım” diyen oğlan çocuğun ortak noktası, adı üstünde, çocuk olmaları. Ve evlenmek onların hakkı değil, evlenmek bir yetişkin hakkı.