09 Mart 2025 13:33
Güncelleme: 09 Mart 2025 15:01
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) akademisyenleri, tuzlu topraklarda yetişen bitkilerin (halofit) hayvancılıkta kaba yem olarak kullanılmasının küçükbaşların sağlığına etkilerini araştırıldı.
Akademisyenler, halofit bitkilerini tüketen küçükbaş hayvanları "Halosheep Projesiyle" incelemeye aldı.
Halofit, tuzlu, çorak ortamlarda yetişen ve göllerin çekilmesiyle geride kalan topraklarda ortaya çıkıyor. Genellikle zor şartlarda yetişen bitkiler olarak bilinen halofitler, çevre koşullarına uyum sağlayan geniş bir bitki grubunu kapsıyor.
Burdur Gölü'nün çekilmesiyle geride tuzlu ve çorak topraklar kalıyor. Bu topraklarda "halofit" bitki grupları yoğun bir şekilde artıyor.
Küçükbaş hayvanların halofit bitkileriyle beslenmesi, bitkilerin tohumlarının yayılmasını sağlıyor. Bu sayede bitkilerin yetişme alanı genişliyor. Halofitlerin yayılımı bitki örtüsü oluşturarak erozyon riskini de azaltıyor.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, AA muhabirine, sonbaharda halofitlerin kurumaya başladığı dönemde bitkideki kimyasallar etkisiz hale geldiği için küçükbaş hayvanlar için halofitlerin kaba yem kaynağı olarak değerlendirildiğini söyledi.
Gülle, gölün çekilmesiyle geride kurak toprak kaldığını belirterek, "Burdur Gölü’nün kıyıları kuraklığın etkisiyle çekilince geride çıplak toprak kalıyor. Bu toprağı normal bir çam veya meşe ağacıyla kapatmanız mümkün değil. Bu tozlu topraklarda mevsimlik olarak halofit bitkiler gelişiyor. Halofit bitkiler toprağı rüzgar ve sel erozyonuna karşı koruyor. Özellikle ekolojik hayvancılıkta (güdüm hayvancılığında) belli bir dönem alternatif yardımcı yem kaynağı olarak kullanması mümkün olabiliyor" dedi.
Tuz Gölü'nde, Yarışlı Gölü'nde, Acıgöl'de halofitlere yoğun şekilde rastlandığını vurgulayan Gülle, "Halofitler, toprağın korunmasında, tuzlutoprakların ıslah edilmesinde, hayvanların beslenmesinde rolü olan bitkiler" ifadesini kullandı.
Gülle, Burdur Gölü Havzası'nın son 10 yılda hızla kuruduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Her yıl bir önceki yıldan daha sıcak oluyor. Burdur Gölü Havzası giderek daha sıcak ve daha kurak bir havza niteliğine bürünüyor. Bölgemizin havasına, iklimine, suyuna, toprağına uygun yetiştiricilik yapmaya, 1970’lerde tarım modeline geri dönmemiz gerekiyor. Kuru tarım, taneli tarım, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapmak lazım. Sistem bizi buna zorluyor. Şu anda üniversite, valilik, bakanlık bünyesinde iklim değişikliğine uyum ve kuraklığa çözüm sürecinde çok sayıda çalışma uygulanıyor. Sisteme yeni adapte olmaya başlıyoruz belki ama önümüzdeki süreçte kuraklığa karşı çetin bir mücadele bu bölgenin halkını daha doğrusu Türkiye’nin büyük bir kısmını bekliyor"
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Elmaz da 3 yıl önce Türkiye, İtalya, Fransa ve İspanya'nın ortağı olduğu proje başvurusu yaptıklarını söyledi.
Projeye PRIMA'nın (Akdeniz Bölgesi Araştırma ve Yenilik Ortağı) TÜBİTAK üzerinden destek verdiğini anlatan Elmaz, halofit bitkisini yiyen ve yemeyen koyun keçi sürülerini iki yıldır takip ettiklerini, hayvanın sağlığı, et ve sütü ile ilgili analizler yaptıklarını kaydetti.
İlk çıkan sonuçların olumlu olduğunu vurgulayan Elmaz, "Bu bitkiyi yiyen hayvanların sağlığında bir değişiklik olup olmadığına baktık. Süt ve et örneklerini aldık, Fransa'ya da bazı örneklerini gönderdik. Yağ asitlerine ekibimiz bakıyor, sonuçları değerlendiriyoruz ve ilk çıkan sonuçlar olumlu. Bu bitkiyi yiyen hayvanların gelişimine negatif etkisi olmadığı yönünde" dedi.
Burdur Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Yıldız ise Teke Yöresinde koyun ve keçi yetiştiriciliği yapıldığını kaydetti.
Artık hayvan beslemenin, hayvancılığın, özellikle küçükbaş yetiştiriciliğin kurallarının değiştiğini anlatan Yıldız, artık bol su, arazi, mera olmadığını, eldeki imkanlarla hayvancılık yapmak zorunda olduklarını dile getirdi.
Küçükbaş hayvan yetiştiricisi Muhammet Davarcı ise göl çevresinin küçükbaş hayvanlar için önemli bir alan olduğunu ve burada kaba yem ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi. (AA)
Jel tırnak yaptırmanın sağlık açısından riski var mı;
|
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN -CHP'den ayrılan siyasetçi yeni parti kuruyor; "Kararsızlar" TIKLAYIN -Kirayı elden ödeyenler dikkat: 20 milyon TL'ye kadar cezası var TIKLAYIN -Abdullah Öcalan ameliyat oldu, bir ameliyat daha olacak TIKLAYIN - Hindistan'da kadın turistlere toplu tecavüz edildi, erkek turistler kanala itildi |
© Tüm hakları saklıdır.