Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve faiz tartışmalarına bir yorum da Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran Symes'ten geldi. Symes, "Bağımsız kurumların bağımsızlığını TÜSİAD olarak önemsiyoruz. Bu kurumların bağımsızlığı ekonomi adına önemlidir. TÜSİAD'ın bu konuda görüşü hiçbir şartta değişmeyecektir. Bu anlamda son dönemde kamuoyunun, iş dünyasının kafasını karıştıran gelişmelerin sonlandırılmasını diliyorum" dedi. Symes, "Merkez Bankalarının refah yaratamayacağını ve ana görevlerinin fiyat istikrarı olduğunu belirtti.
Symes, Dünya Bankası'nın 'Küresel Ekonomik Beklentiler 2015: Mali Hareket Alanı Yaratmak ve Kullanmak' başlıklı raporunun tanıtım toplantısına katıldı. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser'ın da yer aldığı toplantıda Symes, dünya ekonomisi adına petrol fiyatlarının, FED'in faiz kararının ve Avrupa Merkez Bankası'nın mali genişleme adımlarının önemli rol oynayacağını vurguladı.
Petrol fiyatlarının gerilemesinin karmaşık bir tablo ortaya koyduğunu belirten Symes, "Bu durum 2015 ile ilgili yorumlarda görülüyor. Üretim maliyetleri iniyor, üretim artıyor ancak talep ile ilgili öngörüler güçlü değil. Petrol fiyatlarının gerilemesinin talebi tetiklemesi son derece sınırlı kalabilir." ifadelerini kullandı.
Symes, FED'in 'faizi arttıracağı ya da arttırmaya yakın olduğu' açıklamalarının oynaklığın önemli bir nedeni olarak görüldüğünü anlattı. Bu artırımın sınırlı oranda olacağı, pek etkin olmayacağı kanaatini dile getirdi. Symes, ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın mali genişleme kararının da FED'in aksi bir etki yapabileceğine işaret etti. 2015'in 2014 ile aynı hemen hemen aynı olacağını savunan TÜSİAD Başkanı, şunları kaydetti:
"Bu sene dünya ekonomisi yüzde 3,5 büyüyebilir. Ancak ayrı bir olgu var, o da bundan böyle ülkeler ve bölgelerde büyümelerin kalıcı olarak ufak seviyelerde devam etmesidir. Bu büyümeler bir birine daha da yakınlaşacaktır. Bunun en iyi örneği Çin'de görülebilir. Çin, süratli, kontrolsüz büyüme yerine yüzde 6-7 oranında olan büyümeyi tercih ediyor. Yani şu an ufak büyümeyi makul müddet kabullenip yönetmek dünya ekonomilerinin en önemli sorunu."
Büyümenin temelini üretkenliğe oturtan Cansen Başaran Symes, şöyle devam etti:
"Para politikasının, maliye politikasının orta ve uzun dönemli büyümeye katkısı olamaz. Makro politikalar büyüme için gereklidir ama yeterli değildir. Bu alanda en doğru politika seçimi bile sıradan ve vasati büyüme getirir. Daha evvel de vurguladık merkez bankaları refah yaratamaz, onların ana görevi fiyat istikrarıdır. Burada yeri geldi, bağımsız kurumların bağımsızlığını TÜSİAD olarak önemsiyoruz. Senelerdir de dillendiriyoruz. Bu kurumların bağımsızlığı ekonomi adına önemlidir. TÜSİAD'ın bu konuda görüşü hiçbir şartta değişmeyecektir. Bu anlamda son dönemde kamuoyunun, iş dünyasının kafasını karıştıran gelişmelerin sonlandırılmasını diliyorum."
Dünya Bankası raporuna da Symes, kamu maliyesinin ekonomi için öneminden söz etti. Türkiye'nin emniyetli bir mali alanı olduğunu, bu anlamda kamu maliyesinin ele alınması gerektiğini ifade etti.
Symes, 62. Hükümet'e ise "Yakınlarda açıklanan paketleri, reform iradesini önemli görüyor ve takdir ediyoruz. Kalkınma, rekabet içerikli paketlerin bir an evvel etkili yöntemlerle hayata geçmesine önem veriyoruz. Paketlerin en etkili yöntemlerle hayata geçmesini talep ediyoruz. Burada doğru önceliklendirme ile etkin uygulaması ile Türkiye yüzde 5-6 büyüme bandına oturabilir." diye seslendi.
Dünya Bankası'ndan Türkiye tahmini: Büyüme 3,5, enflasyon yüzde 6,2 olabilir
Dünya Bankası Direktörü Martin Raiser de bu sene dünyada ortalama büyümenin yüzde 3 olacağını öngördü. Petrol fiyatlarının gerilemesinin Türkiye için iyi haber olduğuna temas eden Raiser, "Burada yüzde 30 gerilemeden söz ediyoruz bu da cari denge artacak demek. Cari açıkta önemli oranda gerileme görüyoruz. Açığın 2015 sonu itibari ile yüzde 4,1 olacağını öngörüyoruz. Enflasyon yüzde 6,2, büyüme yüzde 3,5 olacak gibi. Burada petrol fiyatları teşvik edici bir unsur." dedi.
Raiser, Türkiye'nin dış finansmana bağlı olduğunu; yatırımlarda gel geç trendleri görüldüğünü anlattı. Kurda volatilite olduğunda Merkez Bankası'nın devreye girdiğini sözlerine ekledi.
Toplantıda son olarak Dünya Bankası'nın 'Küresel Ekonomik Beklentiler 2015: Mali Hareket Alanı Yaratmak ve Kullanmak' başlıklı rapor tanıtıldı. Buna göre petrol fiyatları dünya ekonomik faaliyetini teşvik edecek, Türkiye gibi petrol ithalatçısı ülkelerin lehine olacak. Jeo siyasi riskler, Euro Bölgesi'nde ve Japonya'da durgunluk dünya ticaretini baltalar.