Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın, Paris'te 3 PKK'lının öldürülmesinin ardından "Su testisi su yolunda kırıldı" sözünü eleştirdi. Türköne, "Kullandığımız dil, ortak bir dil olmalı. Resmî dilden, anadilden önce diyaloğun, uzlaşmanın evrensel dilini hakim kılacaksınız. Asgari olarak kim olursa olsun herkesin kaybına saygı duyacaksınız" dedi.
Mümtaz'er Türköne, Zaman gazetesinde "Başsağlığı" başlığıyla yayımlanan (15 Ocak 2013) yazısında özetle şunları söyledi:
"'Su testisi' benzetmesi rahatsız ediciydi. Kim olursa olsun, ölenlerin peşinden kem söz söylenmez; kişisel duygularınız ne olursa olsun. Hele öfke gibi tüketici bir duyguyu siyaset kılıfının içine yerleştirdiğiniz zaman, mutlaka geri dönüp sizi en zayıf olduğunuz yerden vurur.
Böyle durumlar için nezaket, çevrenize ve kendinize vereceğiniz zararı engellemek içindir."
(...)
"Ulusal sorunu çözmek, ayrılık sevdasına düşmüş olanları ikna etmek demek. Sevda engel tanımaz; koyduğunuz engellere ikna edeceksiniz. Zorla güzellik olmaz; ortak bir güzellik inşa edeceksiniz. Yaşanmış bir tarih var. Kırılanlar, dökülenler arkamızda darmadağın duruyor; tek tek tamir edeceksiniz.
MHP’li Oktay Vural’ın “su testisi su yolunda kırılır” sözü, bu yüzden yanlış. İhtiyaç duyduğumuz iklime aykırı. “Oh olsun” kabilinden öfke ve nefreti kışkırtacak sözlerin sahibine de faydası yok. Ayrılık sevdasına düşenler, bütün yolların kapalı olduğunu görecek, hayalini kurduğu istikamete takılıp kalanlar da çare kalmadığını anlayacak."
(...)
"Türkiye geçen 29 yılda, birilerinin aklına gelen zora dayalı çözüm yollarının tamamını tüketti. PKK silahla sonuç elde edeceğine dair en küçük bir umut besleseydi, bu süreç başlar mıydı? Tüketilenler, açılan yolların da gerekçesi. Çözmeye çalıştığımız sorun, aynı devletin çatısı altında tek parça halinde yaşamanın formülünü bulmak. Bir millet halinde yaşamanın asgari şartlarını yeniden oluşturmaya çalışıyoruz. Gönül seferberliğine girişecek ve herkesin gönüllü rızasını temin edeceksiniz.
Kullandığımız dil, ortak bir dil olmalı. Resmî dilden, anadilden önce diyaloğun, uzlaşmanın evrensel dilini hakim kılacaksınız. Asgari olarak kim olursa olsun herkesin kaybına saygı duyacaksınız.
Bu cümleden olmak üzere Paris’te suikastta hayatını kaybedenlerin sevdiklerine başsağlığı diliyorum."