Alman dergisi Der Spiegel, Doğan Grubu’na kesilen vergi cezasının siyasi bir karar olduğu önünde ciddi şüpheler bulunduğunu yazarken, Türkiye’de hukuk devletine olan güvenin sarsıldığını, yatırımcının huzursuz olduğunu kaydetti
Der Spiegel dergisi, Doğan Grubu’na kesilen yüksek cezanın ve gerekçelerinin basın özgürlüğünün yanı sıra hukuk devletine olan güveni sarstığını, yatırımcıları huzursuz ettiğini yazdı. Dergi “Yasalar mı geçerli, Erdoğan’ın demir iradesi mi?” diye sordu.
Almanya’nın önde gelen siyasi dergilerinden Der Spiegel, hükümet ile Doğan Grubu arasında yaşanan son olayları konu alan “Sultan ile Doğan” başlıklı geniş bir haber analiz yayımladı.
Deniz Feneri e.V. haberlerinin çıkmasından bir süre sonra Maliye’nin Doğan Yayın Holding’e ağır bir ceza kestiğini vurgulayan dergi, bu girişimin siyasi olduğu yönünde şüpheler oluştuğunu kaydetti. Der Spiegel, bu şüphelerin oluşmasında, vergi cezasından hemen önce Başbakan’ın Doğan Grubu gazetelerini kastederek “Yalan ve iftiralarla dolu bu gazeteleri almayın. Onları açlığa mahkum edin” çağrıları yapmasının etkili olduğunu vurguladı.
Doğan Grubu’na kesilen cezanın sadece basın özgürlüğünü etkilemediğini, vergi cezasının yüksekliği ve gerekçelerinin girişimcileri ve yatırımcıları da huzursuz ettiğini kaydeden Der Spiegel şu yoruma yer verdi:
AB umutları da sönüyor
“Şüphe anında yasalar mı yoksa Erdoğan’ın demir iradesi mi geçerli? Büyümekte olan Türkiye’yi de etkileyen mali krizin tam ortasında Başbakan, son yıllarda yabancı sermayeyi ülkeye çeken, büyük gayretlerle inşa edilen hukuk devletine olan güveni sarsıyor. 2004’te 3 milyar dolar yabancı sermaye ülkeye aktı. 2007’de bu rakam 22 milyarı geçti. Ancak şimdi bu trend, ilk aşamada mali kriz yüzünden azalıyor.
Türk hukuk sistemi konusunda uzman avukat Christian Rumpf’a göre Başbakan Erdoğan ile Doğan Grubu arasındaki bu düşmanlık, Türkiye’nin güvenilir bir yatırım ülkesi olarak imajını sarsıyor. Doğan olayı, Ankara’daki hüküme- tin son günlerde verdiği tabloya uyuyor. Reform yanlısı Erdoğan’ın ülkesini AB’ye götürme umudu yavaş yavaş sönüyor. Erdoğan kendini, AB’nin temel talepleri olan basın özgürlüğü ve hukuk devleti ilkelerine karşı galiba hiç olmadığı kadar az sorumlu hissediyor. AB Raportörü Oomen Ruitjen, ‘Bir süre sonra Türkiye’nin AB için yeterli olup olmadığı sorusu değil, kendisi istiyor mu sorusu sorulacaktır’ diyor.”
Erdoğan neden öfkeli?
Haber analizde, AB Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Elmar Brok’un “Erdoğan iktidarı için korkuyor. Şimdi de ekonomik kriz, başarısını gölgeliyor. Bu da kendisini sinirli yapıyor” sözlerine yer verildi.
Der Spiegel, Türkiye’de basının durumunu değerlendiği bölümde ise şu ifadeleri kullandı:
“ATV ve Sabah, yönetim kadrosunda Başbakan’ın damadının oturduğu Çalık Holding’in elinde. Başbakan olumlu haberler için emin olabilir. Büyük gazetelerden biri olan Zaman da büyük ölçüde hükümete sadık. Yüzde 46’lık bir seçim desteğine rağmen haklı eleştiriler gelmesini Erdoğan anlamak istemiyor.”
Doğan: Yargıya güveniyorum
Dergi, tüm bunlara karşın Aydın Doğan’ın teslim olmak istemediğini, “Yargıçlara inanıyorum ve ülkemle gurur duyuyorum” dediğini vurguladı. Haberde Doğan Yayın Holding Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın “Bizim iflas etmemizi istiyorlarsa, bunu hemen söylesinler” sözlerine yer verildi. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ’ın “Türkiye’nin bir vergi reformuna ihtiyacı var. Vergi denetlemesi bağımsız değil ve doğrudan Maliye’ye bağlı” görüşü hatırlatıldı.
Der Spiegel’in haberinde, Erdoğan’ın 1997’de ordunun Erbakan’ın İslami hükümetini devirmesine Doğan gazetelerinin verdiği desteği unutmadığını söyleyen Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar’ın “Basına yönelik genel bir saldırı olduğunu düşünmüyorum” görüşüne yer verildi.
‘Korku atmosferi yaratıyor’
Siyaset bilimci Cengiz Aktar ise “Erdoğan’ın yatırımcıların geri çekildiğinin ne zaman farkına varacağını kendi kendime soruyorum. Başbakan çevresinde sadece ‘evet’ diyenlere tahammül ediyor” sözleriyle haberde yer aldı. Ayrıca Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Seyfettin Gürsel’in “Sanırım durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamadı” görüşü ve İstanbul’da bir banka analizcisinin, “Erdoğan korku atmosferi yaratıyor. Bu hükümet bir yatırım rizikosu” sözleri yazıldı.
