Ordu'nun Gölköy ilçesinde ortalama yaşam süresinin 82 yıl olarak belirlenmesinin ardından bilimsel araştırmalar başlatıldı.
Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, Akdeniz Üniversitesi'nce yapılan araştırmada, 'Türkiye'nin Yaşlanma Atlası'nın çıkarıldığını, Türkiye'nin en uzun ömürlü ve sağlıklı 10 yeri arasında gösterilen Gölköy ilçesinde bilim insanlarının çalışmaları olduğunu belirtti. Mert, "Bu çalışmaların sonuçlarına göre, uzun ömürlü olunması, iklim koşullarından diyebiliriz. Tabiat ve coğrafi güzellikler de etkiliyor" dedi.
"Bilim insanlarını ilçeye getirdik"
Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, ilçede yaşayanların tabiat ve coğrafi güzelliklerden etkilendiğini; yoğurt, süt, yumurta, fındık gibi organik besinlerle beslenip, kültürel olarak aileler arasındaki bağlılığın da mutluluk sağladığını, bu şekilde ömür uzattığını belirtti. Mert, "2015 yılında yapılan akademik çalışmalara göre Gölköy'de ölüm yaş ortalamamız 82. Bununla ilgili bir proje hazırladık 3 yıldır sempozyum düzenliyoruz. Dünyanın her bir yerinden ve Türkiye'den bilim insanlarını buraya getirdik. 2020 yılından itibaren yaşlanan bir toplumun kaçınılmaz sonuçları olarak biz, ilçemizde yaşlanan insanların rahat yaşam koşullarını oluşturmak için ne yapabiliriz diye 5 yıllık proje, planlama hazırladık. 2020 yılından itibaren yaşlanan insanların bakım ağlarını, yaşama ortamlarını hem de huzurlu ve mutlu yaşam koşullarını oluşturmak bakımından bunların altyapısını oluşturmuş olacağız. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, uzun ömürlü olunması, iklim koşullarından diyebiliriz. Tabiat ve coğrafi güzellikler etkiliyor. Yoğurt, süt, yumurta, fındık, ceviz, armut, bal gibi organik besin ürünleri önemli. Kültürel olarak aileler arasındaki bağlılık mutluluk sağlıyor" dedi.
Yiyeceklerini kendi yetiştiriyorlar
İlçeye bağlı Kale Mahallesi'nde oturan evli ve 6 çocuk babası olan 78 yaşındaki Mehmet Usta, annesinin 75, babasının ise 85 yaşında vefat ettiğini, yetiştirdikleri organik ürünlerden yiyerek sağlıklarını koruduklarını söyledi. İlerlemiş yaşına rağmen halen daha çalışmasını sürdüren Usta, "Bu zamana kadar yiyeceklerimizi hep kendimiz yetiştirdik yedik. Hep yetiştirdiğimiz ürünler organik. Fasulye, lahana, yoğurt, süt ve bal yiyoruz. Bu yaşıma rağmen kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için yine çalışıyorum. Bahçeden kesip patpat tarım aracıyla evin yanına kışlık yakacak odun getirdim, şimdide balta ile onları kesiyorum" diye konuştu.
Yöre sakini Fatma Usta ise, organik ürünlerin sağlıklı olduğunu anlatarak, "Yoğurt, süt yiyorum. Gençken dünyayı deviriyordum, şimdi yaşlandık. Adamın zoruna gidiyor o günler. Organik yiyeceklerle bu güne kadar geldik çok şükür" ifadesinde bulundu.
"Akrabalarım hep yaşlı öldü"
Akrabalarının da hep ilerlemiş yaşlarda hayata veda ettiklerini kaydeden Naile Yıldız ise şöyle dedi:
"Evde ne yaparlarsa onu yiyorum. Süt, yoğurt, yumurta yiyorum. Bahçemizde kara lahana, fasulye, salatalık, kabak yetiştiriyoruz. Şimdi yaşlandık doktora gidip gelmeye başladım. Akrabalarım hep yaşlı öldü. Babam 85 yaşında vefat etti, aileden bir tek ben kaldım. Fındığımız oluyor, kırıp sobada kavurup yiyoruz. Buralarda genelde herkes kendi yiyeceğini yetiştiriyor, pek fazla ürün olmasa da olanla yetiniyoruz. Şimdi yoğurt, sütü olmayanlar da bizim gibi olanlardan alıyorlar."
(DHA)